Bursa’da, bizim şehrimizde kiminle konuşsam, çay ocağında, Abdal platosunda, pastanede, hastanede aklınıza gelebilecek neresi varsa, vatandaşların hem fikir olduğu, enayi yerine konulduklarını söyledikleri; kullanmadıkları halde gelen yüksek su faturaları olduğunu belirtelim.

Her ne kadar algı operasyonları ve çeşitli reklam kampanyaları, far farasıyla Büyükşehir Belediyesi ve Alinur Aktaş, ‘biz Bursalılara ucuz su satıyoruz’ dese de kimse buna inanmıyor, ciddiye almıyor.

Halk, kandırılıyoruz diyerek, isyanını sürdürüyor.

İnanmıyorsanız suyla ilgili çıkan haberlerin altına yapılan yorumlara bakın.

Yine bunlar uydurma diyorsanız, yüreğiniz yetiyorsa, tebdili kıyafetle vatandaşa su faturaları ile ilgili soru sorun. Bakın neler işiteceksiniz, ahir ömrünüzde görmüş olursunuz.

***

Böyle bir girişin ardından gelelim İYİ Parti Bursa il Başkanı Selçuk Türkoğlu’na.

İki gün önce, aziz ve kıymetli bir ağabeyle sohbet ederken, Türkoğlu’nun il başkanı olduktan sonra ‘hayırlı olsun ziyaretlerinden iş yapmaz oldu’ diyerek eleştiride bulunmuş, kentimizle ilgili endişelerimizi dillendirmiştik.

Sadece bir gün sonra, Bursalılara kullanmadıkları halde yüksek su faturası gönderen Büyükşehir’in iştiraki BUSKİ önünde İYİ Parti’nin açıklama yapacağı bilgisi verildi.

Ve dün…

BUSKİ’nin üst düzeydeki müdürlerinin, amirlerinin, aralarına alarak ikna etmeye çalıştığı, kibarca aba altından sopa gösterdikleri Türkoğlu, bildiğini okudu. Yasalara göre demokratik hakkını kullandı. Kullanmamalarına rağmen, yüksek su faturası bedeline itiraz etmek için keder ve kahır içinde vatandaşın geldiği BUSKİ bahçesinde bir ilki gerçekleştirerek, basın açıklaması yaptı.

Evet, Selçuk Türkoğlu bu şekilde adımlar atarsa şunu açıkça söylüyorum, Alinur Aktaş’ın bir kere daha düşünceye sevk edecek, ezberini bozacaktır.

Başka, ölü toprağı serpilen vatandaşa özgüven gelecek.

Sadece vatandaşa özgüven gelmeyecek, Bursa’daki diğer muhalefet partilerinde de serpilme, dirilme yaşanacak.

Bursa’yı babalarının malı sananların, Yıldırım’ı Hindistan’a benzetenlerin, Hanlar Bölgesi’nin etrafını açarken bölge esnafını mağdur edenler, aynı yerde binaları yıkarken 60 yıllık ağaçları kesenler, insanların aklıyla alay edip, şehrin her bölgesine dikey mimariye ruhsat verenler artık bir kere daha düşünmeliler.

Kadim şehrin nefes alan birkaç alanından birisi olan ‘Yunuseli Havaalanı imara açılmalıdır’ diyebilen, Bursa’yla ilgili zerre kaygısı, üzüntüsü olmadığı yaptığı çıkışla anlaşılan AK Parti Bursa Milletvekili Atilla Ödünç’ü de Rabbimize havale etmekten başka çare yok, Kamil!

***

Asfalta Büyükşehir Belediyesi’nin imzasını atacak kadar akıl tutulmasına uğrayanlar, artık şapkasını çıkarıp uzun uzun düşünsün.

Tasarruf tedbirleri algısı oluşturup, Altıparmak’taki dönen taşların etrafını yeniden inşa etmek için müteahhitlere alan açmanın, Bursalıların aklıyla alay etmek olduğunu birileri artık hatırlatacak.

7 aydır çivi çakılmayan Acemler’deki AOS hastanesiyle ilgili sorumlular, çıkıp bir kaç kelime etmek zorunda kalacak.

Sonra ne mi olacak, her gidilen yerde yurttaşın soruları ve tepkileri ile karşılaşılacaklar.

Buradan yola çıkarak.

Biz Bursa’nın iyi yönetilmediğini belirtiyoruz.

Bunun için de muhalefetin atacağı her adım, yanlıştan dönülmesini sağlayacağına inanıyoruz.

Yeter artık, ecdat diye diye koca şehri betona çevirdiniz,

Yeter artık ecdat diye diye dikey mimariye izin verdiniz.

Yeter artık buna son verin, hata yaptık deyin!

Kaldır başını Osman ve Orhan dedem, kapının önünde bekçi koyup, bahçeni betonlaştırnlara bir bak!