Bundan tam 15 gün önce.

Coronavirüs nedeniyle taksi duraklarını ziyaret eden Bursa Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Hasan Topçu, taksi ve dolmuşların oda tarafından dezenfekte yapıldığını duyurmuştu.

Bazı taksi duraklarında bulunan araçlara virüs temizliği yapılırken, ‘ne de güzel hizmet getiriyor, durumdan vazife çıkarıyoruz’ şeklinde algı oluşturulmuştu.

Mesleklerini zor koşullarda yapan, her gün delisiyle, psikopatıyla, ruh hastasıyla ve kibir sahipleriyle muhatap olan taksici esnafına, kerameti kendisinde saklı Bursa Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası’nın yetkilileri, taksici emekçilere araçlarınızı her hafta dezenfekte edeceğiz sözü vermesine rağmen, iki haftadır ölü taklidi yapıyormuş!

Konuştuğum onlarca farklı taksi durağında çalışan şoför arkadaşlar, araçlarının ilk ve son kez ilaçlandığını söylediler.

Gelin görün ki, virüs mikrobuyla bire bir muhatap olasılığı çok yüksek olan taksici esnafı ve müşterilerinin kaderi, dezenfekte reklamı yaparak boy boy fotoğraflar çektiren, “bakın haberlerimiz de çıktı” şeklide düşünen Hasan Topçu’ya kalmış durumda.

Taksici esnafının kapısına, pardon taksi durağına seçimden seçime uğrayan, ama aidat almayı asla unutmayan Topçu’nun eline kocaman bir fırsat geçmişti ama onu bile değerlendiremedi.

Ne olurdu sanki, bu ‘görünmez bela’ coronavirüs ile ilgili duraklar, taksiler söz verildiği gibi her hafta dezenfekte yapılarak mikroplardan arındırılsaydı.

***

Nasıl olsa Hasan Topçu’ya ‘ne oldu başkan, hani araçlarımızı her hafta ilaçlayacaktınız’ hatırlatmasını yapan yok, itiraz eden, aynı zamanda tepki göstermeyi ise kimse cesaret edemeyince, taksicilere mikrop bulaşacakmış kimin umurunda.

Edindiğimiz bilgilere göre, Büyükşehir Belediyesi bazı taksi duraklarını ilaçlamış, sorumluluk bilinciyle hareket etmiş.

Şimdi Hasan Topçu’ya sormak istiyorum, taksici esnafı coronavirüse yakalanırsa ve bu bela bütün taksicilere musallat olursa, yastığa başınızı koyduğunuzda uyuyabilecek misiniz?

Siz bu insanlara, emekçilere, her Allah’ın  anı, günü hayatları riziko içinde olanlara bugün el uzatmayacaksınız da ne zaman uzatacaksınız?

Aidat almaktan, seçimden seçime bu insanları ziyaret etmekten daha önemli işiniz olmalı?

Tekrar söylüyorum, en fazla 10 metre kare kapalı alanın içinde, şu korkunç ve ürkütücü günlerde bile müşteri taşıyan taksiciler, her an büyük bir riskle karşı karşıya olduklarının neden farkında değilsiniz?

***

Buradan yola çıkarak taksici abilerimize ve kardeşlerimize bir tavsiyem olacak.

Ne olur, Oda Başkanı diyerek, gelene ağam, gidene paşam demeyin.

Haklarınızı bilin.

Susmayın, ses verin.

Sizleri seçimden seçime hatırlayan kurum, kuruluş, parti, pırtı yetkililerini gördüğünüz yerde demokratik tepkinizi ortaya koyun, kimseyi gözünüzde büyütmeyin, küçükte görmeyin.

Size bırakın sosyal hakları, bugünlerde ‘sosyal mesafe’ konusunda yardımcı olamayan, moral veremeyenlere, ‘hadi oradan’ bilinciyle hareket edin, böyle bir adım sizi yüceltecek, büyük gördüklerinizin ise cüceleştiğine şahit olacaksınız.

Uysal insanlar olun ama boynunuzu kimsenin çekmesine müsaade etmeyin.