Bursa'da son on günde Covid-19 vakaların ciddi bir artış ortaya çıktı. 1 Nisan'da açıklanan rakamlara göre 120 olan vaka sayısı on günde 1545 oldu.

Yine 1 Nisan'da yayınlanan rakamlara göre vaka sayısı sıralamasında 12. Sırada olan Bursa, bu gelişme ile birlikte İstanbul, İzmir, Ankara, Kocaeli ve Konya'dan sonra en çok vakanın görüldüğü 6. şehir oldu.

Covid-19 vakaları Bursa'nın merkez ilçelerinde yoğun bir şekilde görülmeye başladı. Yıldırım İlçesi'nde 400 vaka görülürken, Osmangazi'de 325, Nilüfer'de 220 vaka tespiti yapıldı.

ÖLÜMLER DE ARTIYOR

Vaka sayılarının artışını takiben ölüm sayılarında da artış gözleniyor. 1 Nisan'da açıklanan rakamlara göre hayatını kaybeden hasta sayısı sıfırken, geçtiğimiz günlerde AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Ergin hayatını kaybedenlerin sayısını 26 olarak açıkladı.

KATI İZOLASYON UYGULANMIYOR

Kendisi de bir eczacı olan CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, vakaların bu hızdaki artış nedeninin, vakalara izolasyon uygulanmaması olduğunu söylüyor. Birçok yurttaşın Covid-19 testi pozitif çıktığında evlerine giderek, kendilerini karantinaya almaları gerektiğinin söylendiğini ifade eden Aydın, Cuma günü sokağa çıkma yasağından saatlerce önce yurttaşların sokaklara, marketlere, eczanelere yığılmasının bu sayıları daha da arttıracağından endişe edildiğini ifade ediyor.

Cuma gününe kadar hastalar eczanelere genellikle Covid-19 hastalarına verilen Pluequenil TB ilacını reçeteli almak için geldiğini dile getiren Aydın, bu durumu Covid-19 hastalarının izole edilmediğinin göstergesi olarak yorumluyor.

'İlaç verip yollamanın' virüsün yayılmasını hızlandırdığı anlaşılmış olacak ki Cuma günü alınan bir karar ile Pluequenil TB ilacı artık yalnızca hastanelerden temin edilebilecek.

VAKALAR KARANTİNAYA ALINMIYOR

CHP Milletvekili Erkan Aydın, ''Hastanelerin kapalı olması vakaların artışını etkiledi mi?'' sorumuza, ''Hafif belirtiler gösteren ama testi pozitif çıkan hastalar, hastanelere yatırılmıyor. Ama şimdiden bazı odalara iki hasta aldıklarını söyleyebiliriz. Diğer hastaneler açık olsa kötü mü olurdu?'' diyerek cevap verdi.

''RAKAMLARIN GERÇEĞİ YANSITTIĞINI DÜŞÜNMÜYORUM''

Şehirdeki vaka artışını ve sürecin yönetimini değerlendiren Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, ''Elimizdeki verilerin ne kadar doğru olduğu tartışmaya çok açık. Bize sahadan gelen bilgiler hem vaka sayısının hem ölüm sayısının bu rakamların çok üzerinde olduğunu gösteriyor. Özellikle her olguya test yapılmasında geç kalınmış olması ve Covid-19 görülse bile test sonucunun pozitif olarak gelmemiş olmasıyla bu sayılar tartışmaya açık hale geliyor. Olgu sayısının artışı nüfus bazlı tanımlamak gerekiyor. Milyon kişi başına olgu ve ölümlere baktığımızda Bursa, en kötü şehirlerden biri değil. Gerçek rakamları bilmediğimiz için gerçek bir değerlendirme yapamıyoruz. Bursa hem on bin kişi başına düşen yatak sayısı hem de on bin kişi başına düşen yoğun bakım yatağı sayısı açısından iller arasında en kötü durumdadır. Zaten rutin sağlık hizmetlerinin sunulduğu koşullarda bile sağlık altyapısı bu kadar geri bırakılmış bir kentin Covid-19 pandemisi ile mücadelede güçlükler çekeceği çok açık'' ifadelerini kullandı.

ŞEHİR HASTANESİ TEST YAPAMIYOR

Bursa'nın artan vaka sayıları ile birlikte pandemi koşullarının ağırlaşması durumunda bu süreci yönetecek alt yapıya sahip mi sorumuza cevap veren Pala, ''Sağlık Bakanlığı pandemi ile ilgili açıklamalarında iki hastaneyi referans hastane olarak gösterdi. İlki Bursa Şehir Hastanesi, diğeri Yüksek İhtisas Hastanesi. Yıllardır hizmet veren, alt yapısı güçlü olan, akademik kadrosu güçlü olan Tıp Fakültesi Hastanesi bir referans hastane olarak gösterilmedi. Bunun eksikliğini vurgulamamız gerekir. Şehir Hastanesi açılırken Bursa'nın köklü üç hastanesi kapatıldı. Bu şehrin içinde ulaşılabilen kamu hastanelerinin ortadan kalkması anlamına geldi. Burada iki büyük zorluğun yaşandığı söylemek gerek. Birincisi şehir içindeki hastanelerin kapatılmış olması nedeniyle şehrin dışındaki şehir hastanesine ulaşım zorlaştı. İkincisi Bursa Şehir Hastanesi Covid-19 pandemi referans hastanesi ilan edildikten sonra tek tük vakaların gitmeye başladığı ilk günlerde bile insanlar bu hastaneye gitmeye çekinir hale geldi, doğal olarak. İnsanlar herhangi bir sağlık probleminde şehir hastanesine gitmemeyi tercih ettiler. Ulaşım zorluklarının dışında, oradaki Covid-19 hastaları kendilerine de hastalığı bulaştırmasınlar diye. Bu da şehir içindeki kamu hastanelerinin kapalı olması nedeniyle insanların şehrin içindeki özel hastanelere zorunlu olarak gitmelerine yol açtı. Pandemi eğer daha fazla etkisini gösterirse Bursa, ne hasta yatağı ne de yoğun bakım hasta yatağı açısından bu sürece yanıt verme kapasitesine sahip değil.

Bursa Şehir Hastanesi Rönesans Grubu'nun işlettiği ve kurduğu bir hastane. 500 milyon Euro'dan daha fazla bir yatırım maliyeti olduğu söyleniyor. Fakat bu salgının üzerinden üç ay geçmiş olmasına rağmen, referans hastane olarak belirlenmiş olmasına rağmen hastanede test yapılamıyor. Covid-19'lu hastaların yarısı bu hastanede olmasına rağmen test yapılamıyor. Son iki üç gün için bir şey söylemeyeyim ama geçen hafta yapılamıyordu. Bu salgın Aralık ayında ortaya çıktı. Türkiye'ye geleceği belli. Bu kadar büyük yatırımlar yapmışsınız, dev binalar ortaya koymuşsunuz ama bir Covid-19 testini yapamıyorsunuz. Dolayısıyla sürece yanıt verme açısından bu da değerlendirilmelidir.'' dedi.

YANYANA İKİ SOKAKTA 5 KİŞİNİN TESTİ POZİTİF ÇIKTI

Yıldırım ilçesine bağlı Hacivat Mahallesi'nde yan yana olan iki sokakta birçok kişi Covid-19 şüphesiyle hastaneye kaldırıldı. Hastaneye kaldırılanlardan beş kişinin Covid-19 testi pozitif çıktı.
Bu gelişmelere rağmen karantina uygulanmadığını, her hangi bir önlem de alınmadığını belirten mahalle halkı durumdan tedirgin.
Söz konusu sokaklardan birinde yaşayan bir yurttaş yaşadıklarını şöyle anlattı: ''İlk önce servis taşımacılığı yapan bir adam ailesine bulaştırdı, ailesinden üç kişi yoğun bakımda. Vakalar ortaya çıkınca yalnızca vakanın çıktığı kişi aldılar. Vakaların ailelerine hiçbir önlem uygulanmadı. Vakaların yaşadığı binalarda yaşayanlar normal hayatlarına devam ettiler. Bir yakınımızın Covid-19 olma riski yüksekti. Ama buna rağmen çocuklarıyla birlikte kalmaya devam etti. İki gün önce de aynı şey yaşandı. Buraya ambulans geliyor, Sağlık Bakanlığı'nın araçları geliyor bunları görüyoruz. Gecenin birinde arka sokağımızdan birini aldılar. Hiç ses seda yok. Ambulansın ışıkları kapalı. Burada her şey gündelik hayattaki gibi devam ediyor. İnsanlar maskesiz, aralarına mesafe koymadan dolaşıyorlar ve onları uyaran da yok. Hiçbir önlem yok, ambulans geliyor alacağını alıyor ve gidiyor. ''

''KORKUYORUZ''

Denetimin hiçbir şekilde yapılmadığı belirtilirken  ''Tedirginiz marketlere bile çıkmıyoruz. Mahallemizdeki eczaneye uğramıyoruz. Bunlar bizim yakınımızda olmasına rağmen çıkmıyoruz. Biz ailecek evden çıkmıyoruz, korkuyoruz açıkçası. Burada oturanlar kafe tarzı bir şey işletiyorlar. Normalde kapalı olması gerekiyor. Ama her gün orası açılıyor, insanlar geliyor, oturuyorlar. Bu insanlarla aynı binada oturuyoruz. Ceza da kesilmiyor. Yasağa kimse uymuyor, denetim de yok ayrıca'' şeklinde devam etti.

Kaç kişinin hastaneye kaldırıldığını biliyor musunuz, sorumuza ise, ''Toplam kaç kişinin hastaneye kaldırıldığını bilmiyorum. Ama iki üç gün boyunca aynı bölgeye sürekli ambulans gelip gitti. Mahallede de çok var. Sürekli ambulansları görüyoruz. Karantinaya almaları lazım. Ama hiç bir şey yapılmıyor.'' Diyerek cevap verdi.

Editör: Haber Merkezi