17 Ağustos 1999, ülke tarihimizin yaşadığı, ardında büyük acılar bırakan doğal felaketin karanlık tarihi. Binlerce insanımızın vefatına, binlercesini yaralanıp sahip oldukları birçok şeyi kaybetmelerine sebep olan depremin nelere mal olabileceğini bize gösteren unutulmaz dersin zehirli vakti.

İNANMIŞ 9 KİŞİ

Pedal 16 bisiklet topluluğu olarak 21. Yıl dönümünde 17 Ağustos depreminde Yalova’da hayatını kaybeden 2500 kişiyi anmak, yaşanan felaketten çıkarılacak sonuçların farkındalığını artırmak, deprem ile yaşamanın gereklerini hatırlatmak için sabah 06.30’da pedallara basacak. Bursa’ya 70 km mesafede de olsa ölümün, acının şehri, milleti, sınırı yok, biliyoruz. Şunun da farkındayız ki, unutmak insan türünün kapıldığı dermansız his. Nitekim hafta boyu yaptığımız çağrılara rağmen Bursa’dan yola çıkan 9 kişiyiz. Yalova bisiklet topluluklarından ise ironik olarak hiç ses çıkmadı. Umalım da her şeyi “zamanı gelince gösteriş maksatlı yapma” hastalığımız bir gün dermanını bulur.

İSTİKAMET ACILARIN KENTİ YALOVA

Ağustos sabahının Marmara poyrazıyla serinleyen sabahında önce Dürdane rampasını, Engürücük yokuşunu, sonra da Süpürgelik geçidini aşıp 3 saatin sonunda ortalama 23 km hızla varıyoruz Yalova’ya. Yol boyunca yokuşlarda demlenen kaslarımızı dinlendirmek için verdiğimiz molalarda içilen soda ayran karşımına, yaptığı yolculuktan keyif alan bisiklet sevdalılarının tebessümleri eşlik ediyor.

21 YIL SONRA BİR İLK

Yalova, tarihi boyunca İstanbul ile Bursa arasında inci kolye misali gerinip kalmış; savaşların, istilaların, afetlerin odağında hayata tutunmuş mavi renkli şehir. 21 yıl sonra bugün, şehirde depreme dair tek işaret olarak sahilin hemen kıyısında, tam da insanların anın lezzetiyle sarhoş olduğu noktada ibret vesikası, ışığın içindeki karanlık misali duran, vefat edenlerin isimlerinin yazılı olduğu enkaz bloklarından yapılmış “Deprem Anıtı” kalmış.

17 AĞUSTOS ANITINDA ANMA

Hırçın poyrazın, insanın dengesini bulandıran hırpalayıcı öpüşleri hiç dinmeyen bu şehir, yaşanan o hazin tarihin etkilerini atlatmış görünüyor. Zihinlerde takılı kalan korku hariç... Anıt önünde anma amaçlı mütevazı törenimizi yapıp, vefat edenlerin ruhlarına fatihalarımızı bağışladıktan sonra görevini yapmış olanlara has vicdan rahatlığı ile şehir turumuzu atıp yeniden Bursa’ya doğru pedal basmaya başlıyoruz. Artık biliyoruz ki ne olursa olsun, nerede olursa olsun birbirinin acılarını yürekten duyup paylaşan insanların arasında yol yarenliği yapabilmek gibi bir onuru herkes duyamaz ,bu yüzden çok şanslıyız.

Selim Güneri,Özcan Topaç,Özay Topaç, Sami Şimşir,Alper Yanık,Yavuz Şahin,Tuncay Denktaş'a, Pedal 16 ailesine, böyle duyarlı bir etkinliği gerçekleştirdiği için şahsım adına çok teşekkür ediyorum.

Editör: Haber Merkezi