Her yerde kar var.

Sosyal medya hesaplarından ‘karla mücadele ediyoruz’ paylaşımları yapmak için belediye başkanlarımız bir birleriyle yarıştılar.

Kepçe, dozer, greyder, tuzlama yapan ekiplerin yer aldığı fotoğraflarla vatandaşa mesaj vermek, algı oluşturmakta bir hayli maharetli bizim belediye reisleri.

Gelin görün ki, sokağa çıkma yasağının ikinci günü olan pazar, Bursa’mız çoktandır unuttuğu yoğun kar yağışı ile tanıştı.

Haliyle.

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, 24 saat karla mücadele ettiklerinin duyurusunu yaptı.

Duyuru yapmak, çalışıyoruz demek güzel de, bizim şehrimizin sembolü, değeri olan Atatürk Caddesi’ndeki Atatürk heykelinin etrafındaki bazı ağaçların dalları, yoğun karın ağırlığına dayanamadığı için kırıldı.

Oysa Aktaş’ın ekibi, meteorolojinin uyarılarını dikkate almış olsalardı, yaşları en az 80 olan Atatürk heykelini çevreleyen yeşillikteki ağaçların dalları kardan dolayı kırılmayacaktı.

***

Devam ediyoruz.

Kısıtlama sona erdi, pazartesi mesai başladı.

Valilik ve Setbaşı güzergahını kullanan yayalara, ‘bir daha kar mı göreceksiniz; düşün, kayın, kalçanızı kırın’ düşüncesiyle hareket eden büyükşehir belediyesi kaldırımda kar temizliği yapma nazikliğini gösteremedi!

Gelelim diğer bir ana arter olan Şehreküstü’ne…

‘Güvercinleri sokağa çıkma yasaklarında besliyoruz’ paylaşımında bulunmayı akıl eden,

Osmangazi metro istasyonunun yanı başına AVM inşaatını Bursalılar dikizlesinler diye pencere bile açan Osmangazi Belediyesi,

Şehreküstü Meydanı’nı, Cumhuriyet Cadde’sini ve çarşıya çıkan sokaklardaki karları temizlemeye gerek duymadı!

Ve onlarca vatandaş buzla kaplı kaldırımda yürürken düştü.

Şükür ki kolu, bacağı kırılan olmadı.

Ya olsaydı?

O buzla kaplı kaldırımda yürüyenler kolunu, bacağını kırsaydı, Allah esirgesin daha kötü kazalar yaşansaydı, kim hesap verecekti?

Şehri, ilçeyi yönetenlerin ihmalinden dolayı, buzlu yolda bir vatandaşımız ölse,

“Kenar-ı Dicle’de Bir Kurt Aşırsa Koyunu, Gelir de Adl-i İlahi Sorar Ömer’den Onu” sözünü 24 saat aralıksız paylaşsanız, kaybolan canlar geri gelebilir mi?

Biz ne Aktaş’a, ne Dündar  ne de teyemmüm taşı dağıtmaktan Yıldırım’a hizmet yapmayı unutan Oktay Yılmaz’a elinize kazma kürek alın buzları kırın, tuzlayın, kum dökün, karları temizleyin demiyoruz ama biraz liyakat diyoruz; amirlerinize, müdürlerinize çeki düzen verin diyoruz.

Hele ki meteoroloji perşembeye kadar sarı alarm vererek şiddetli don uyarısı yapmışken işleri daha dikkatli ve sıkı takip etmekte fayda var!

Mazallah kimsenin canı yanmasın!