Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde bir konuşmasında "Bakanlıklarımız ve kurumlarımız yanında ilgili tüm kesimlerle yakın diyalog ve iş birliği halinde; ülkemizde ekonomide ve hukukta yeni bir reform dönemi başlatıyoruz" dedi.

Yaklaşık 20 yıldır iktidarda olan bir partinin en temel olmazsa olmazlardan olan hukuk ve ekonomide reform yapacağız demesi açıkçası çoğu insan gibi beni de şaşırtı. Neden mi şaşırttı çünkü daha düne kadar hukuk ve ekonomide dünyada çok iyi konumda olduğumuzu söyleyenler bugün reformdan bahsediyor. Elbette halkı ilgilendiren reformlar önemli.

***

Peki bunca yıldır haksız yere cezaevinde yatan insanları bu reform rahatlatacak mı? Vicdanları aklayıp paklayacak mı? Ölenler geri getirilecek mi? Madem tutuksuz yargılanma diye bir şey var ve bunu gündeme getiriyorsunuz haksız yere özgürlüğü gasbedilenler ne olacak.

Hatırlarsanız Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, tutuksuz yargılama ile ilgili önemli açıklamalarda bulunmuştu. Bakan Gül, "Aslolan tutuksuz yargılamadır. Tutukluluk istisnadır. Deliller toplanmış, kaçma şüphesi yok, yeri yurdu belli, seneler geçmiş, 'Hadi tutuklayalım' olmaz" demişti.

Peki madem böyle bir çare vardı bu neden şimdi aklınıza geldi. Yoksa bu bir seçim yatırı mı? Normalde reform yapacağız demez bir iktidar vatandaş için en iyisini yapar ve uygular. Yani önceden reklam yapmaz. Bakıyoruz Adalet Bakanı öyle güzel şeyler konuşuyor ki diyoruz ki belki bakan ya başka ülkeden bir bakan ya da muhalefetten bir hukukçu.

***

Elbette özeleştiri yapmak yapılan hatalardan ders çıkarmak önemli ancak bu hatalar öyle böyle hata değil. İnsanların düzeni bozuldu, özgürlüklerinden sevdiklerinden mahrum kaldı insanlar. Hasta oldu, dışlandı insanlar...

Bugün eğer ülkemiz için ciddi bir katkı sağlamak istiyorsak bunu adaleti sağlamakta yapabiliriz. Adalet aç kapa olmamalı.

Tecavüzcüler el kol sallayıp aramızda geziyor düşünceleri için de bazı insanlar tutsaksa dönüp bunu sorgulamalıyız. Yaşlı kadının boğazını kesenler tahliye edilirken bir karıncayı bile ezmekten korkan insanları hapsetmek hukuk devletiyle bağdaşmaz.

***

Devlete karşı silah kullananı elbette affetme, ancak düzmece itiraf ve raporlarla şucu bucu diye insanları keyfi tutuklama.

Ekonomimiz çok iyidir diyorduk bir baktık ki ekonomiden sorumlu bakan istifa etti. Bu istifa eğer gerçekten sağlık sorunu nedenliyse neden kamuoyunun bundan geç haberi oldu. Madem sağlık sorunu nedeniyleydi neden çıkıp ekonomi yeni yönetimle daha iyi diye açıklama yapıldı.

Bakın iyi hesap yapın artık insanları belli sizlere göre iyi ve hazırlanmış kalıp ve argümanlarla kandıramazsınız. Herkes neyin ne olduğunu biliyor. Sizin bilmemeniz çok normal çünkü sis kendi reisinizin sokağa inin gönüllere girin sözünü dinlemiyorsunuz. İnsanların içine inin bunu çok net göreceksiniz.

***

Artık köprü yaptık duble yol yaptık söylemlerinin de işe yaramadığını göreceksiniz. İktidar partisi yetkilileri vakit çok geçmeden inin sokaklara halkın nabzını yoklayın yoksa seçim arefesinde her şey iş işten geçmiş olabilir.

İnsanlar artık söyleme değil eyleme bakıyor. Bir kamu yetkilisi çıkıp insanlar iş beğenmiyor diyor yoksa iş çok diyor. Bu yetkili hayatı boyunca devletten başka nerede çalıştı. Devlet olmadaydı acaba nerede iş bulacaktı. İnsanlar iş beğenmiyor demek onlara alternatif sunmamanın itirafıdır.

Ziraat mühendisine oto yıkamacı ol demek gibi. Gelin daha gerçekçi olalım... Gelin memleketimizi öyle bir kalkındıralım ki hukukunu ekonomisini öyle sağlam temellere oturtalım ki bir daha reforma ihtiyacı kalmasın.