DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, T24 internet sitesinin canlı yayında hükümetin politikalarını sert sözlerle eleştirdi. "Türkiye şu anda felç olmuş durumda. Çünkü söylemler ve Batı düşmanlığı köşeye sıkıştırdı. Dışarı çıkıp kimseyle diyalog kuramaz hale geldiler" diyen Babacan, Meclis'ten geçen infaz paketi için de "İnfaz yasası maalesef tek bir perspektiften hazırlanmış bir yasadır. Hırsızlar kaçakçılar serbest bırakıldı ancak düşüncesini ifade edenler hâlâ hapiste" yorumunda bulundu.

Babacan'ın açıklamaları şöyle: 

"Pandemi sürecinin yönetilmesinde mutlaka yerel yönetimler işin içinde olmak zorunda. Merkezi yönetim, yerel yönetime ilkeleri çizmeli ve sonra onları denetlemeli. Hükümetin bu ülkenin insanlarına güvenmesi lazım.

İnfaz yasası maalesef tek bir perspektiften hazırlanmış bir yasadır. Hırsızlar kaçakçılar serbest bırakıldı ancak düşüncesini ifade edenler hâlâ hapiste. Meclis tamamen devre dışı bırakılmıştır. Kararlar muhalefetin ve STK’ların değerlendirmesine müsaade edilmeden çok hızlı çıkarılıyor.

Hiç kimse TBMM’yi kendi partisinin dar çıkarları için kullanamaz. Maalesef şu andaki yönetim sistemi meclisi neredeyse tamamen devre dışı bırakmıştır.

Türkiye’nin yönetiliş tarzı krizin nedenidir. Bu ülkenin attığı her adımda istişare mekanizmasının işlemesi gerekir.

TBMM’nin 100. yılını kutlayacağız. Savaş yıllarında bile her şeyi ben bilirim diye bir şey yoktu. Atacağı her adımda siyasi meşruiyet arayan ve bir hukuk zemini arayan bir yönetim anlayışı vardı. Savaşın ortasında bile o Meclis çalışmıştır. Savaş zamanı bile mecliste hukuk vardı.

Hiç kimse çıkıp da ‘Türkiye’nin sigortası benim’ demesin. Biz bize kuşkusuz yeteriz ama ne zaman yeteriz, ortak aklı çalıştırdığımız zaman yeteriz.

Türkiye şu anda felç olmuş durumda, paralize olmuş durumda. Çünkü söylemler ve Batı düşmanlığı köşeye sıkıştırdı. Dışarı çıkıp kimseyle diyalog kuramaz hale geldiler.

Kamu-özel ortaklığı proje, sürekli bir nakit akarı varsa yapılmalı. İhaleleri yaparken maalesef fırsat eşitliğiyle yapılmadı. Projeler pahalıya mal oldu, faiz maliyeti çok yüksek oldu ve bu milletin sırtına yük olarak bindi.

Bu yıl 129 milyar faiz ödemesi olmasa şu anda bu kaynak ile neler yapılabileceğini bir düşünün.

Toplumun gücü ile devletin gücü eşit olmazsa devlet bir süre sonra toplumu ezer. Toplumun gücü sivil toplumun yüksek sesle konuşabilmesidir, medya özgürlüğüdür, ifade özgürlüğüdür.

Halkımız kendi hak ve özgürlüklerine sahip çıkarsa, bu ülkede özgürlük ve adalet istiyorum derse hiçbir şeyden korkmamak gerek.

Baskı altına alınmış, susturulmuş akademisyenlerden bilim bekleyemezsiniz. Fikir zenginliğinden korkmamak lazım.

Özgür basın ve ifade özgürlüğü için mücadele vermemiz gerekiyor. Çok kısıtlı sayıda özgür, bağımsız basın var. Biraz toplumu özgür bırakmak gerek."

Karar

Editör: Haber Merkezi