İkili eğitimle birlikte karmaşanın yaşandığı illerin başında gelen Bursa, liyakatsiz yöneticiler yüzünden gençlerin hayalleriyle oynanan şehir haline geldi. Yaşanan skandallara sessiz kalmayan bir gurup eğitim gönüllüsü BULKEP çatısı altında toplandı. Bursa Çağdaş Gazeteciler Lokali’nde yaptığı basın toplantısı ile eğitime ilişkin yaşanan sıkıntıları, bir deklarasyon yayınlayarak kamuoyuna duyuruldu.

‘ KİNDAR NESİL MEYDANA GETİRİLİYOR’

Irkçılığa ve cinsiyet ayrımcılığına dikkat çeken Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, “Bizler Laik, Kamusal ve Bilimsel Eğitimden yana olan veli, öğrenci ve öğretmen örgütleri olarak gerici ve piyasacı eğitim sistemine karşı mücadeleyi ortaklaştırmak amacıyla bir araya geldik. Çünkü eğitim sistemi, iktidarın kendi varlığını sürdürebilmesi için kullandığı bir alan olarak, yap boz tahtasına çevrilmiştir. Şu an iktidar, hem kendi politikalarını devam ettirmek, hem de dindar ve kindar nesil yaratma projesini hayata geçirmek üzere eğitim sistemini tahrip etmektedir. Eğitimdeki dinselleşme tüm hızıyla sürerken cinsiyetçi, ayrımcı ve ırkçı politikalarıyla eğitim alanını kullanarak iktidarını devam ettirmek, pekiştirmek adına kendi makbul vatandaşını yaratmaya çalışmaktadır.Ve de ne yazık ki hiçbir öğrenci okuluna başladığı sistemle mezun olamamaktadır.

İMAM HATİPLERİ KABUL ETMEK ZORUNDA KALIYORLAR

Okullar dinci gerici cihatçı eğitim müfredatlarıyla bilimsellikten uzaklaştırılmıştır. Vakıf görüntüsü altındaki tarikat ve cemaatler MEB’le yaptıkları protokollerle okullarda cirit atmaktadırlar. Mülakat adı altında yapılan göstermelik sınavlarla okul idarelerine getirilen gerici kadrolar bu yapılara kapıları sonuna kadar aralamıştır. Öte yandan eğitimde ticarileşme ve piyasalaşma giderek derinleşmektedir. Devlet okullarına bütçeden pay giderek azaltılarak paralel vakıf ve cemaatlere aktarılmakta, özel okullar desteklenmekte, bu durum da çocuklarımızın nitelikli eğitime ulaşmada fırsat eşitliğini ortadan kaldırmaktadır. Ekonomik koşullarını zorlayan aileler de ya varlarını yoklarını ortaya koyarak çocuklarını özel okullara yollamaya çalışmakta, ya da imam hatip dayatmalarını kabul etmek zorunda kalmaktadırlar.

KÖT ENSTİTÜLERİ MODELİ

Nitelikli eğitimin ön şartı nitelikli öğretmen yetiştirmektir. Ülkemizde öğretmen yetiştirme politikalarındaki geriye gidiş, nitelikli öğretmen yetiştirmek için açılan öğretmen liselerinin kapatılması , buna karşın imam ve müezzin yetiştiren programların ortaokul seviyesine kadar inmesi ,siyasal iktidarın öğretmenlik mesleğine verdiği değeri açıkça göstermektedir. Nitelikli öğretmenin yetiştirilmedeki en ileri model olan Köy Enstitüleri modelinin yeniden canlandırılması esas olmalıdır. Öğretmenler eğitim, bilim, kültür, sanat, spor, üretim gibi alanlarda tam donanımlı yetiştirilerek “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür “ nesillerin yetişmesi için gerçek birer rehber olmalıdır. Yaşadığımız pandemi sürecinde çocuklarımızın eğitime ulaşmadaki fırsat eşitsizliği daha fazla derinleşmiştir. Adına “uzaktan eğitim” dedikleri sistem öğrencilerin çoğunluğuna ulaşamamış, öğrencilerimiz eğitimden yoksun kalmıştır. Sınavların önce geriye sonra öne alınarak öğrenci ve velilerin ruh sağlıkları hiçe sayılmış, eğitim planlamasının öngörüsel bilimsellikten ne kadar uzak olduğu bir kez daha görülmüştür.

Ülkeyi yönetenler eğitimi temel bir insan hakkı olarak görmek yerine , bu hakkın satın alınabilen ticari bir metaya dönüşmesi için eğitim alanında da halk yerine sermayeyi desteklemeyi öncelemiştir.

ANADOLU LİSELERİ ŞART

Meb sınav yapılacak okul sayısını arttırarak önlem aldığını ifade etse de, 4+4+4 sisteminin getirdiği öğrenci artışı ile bu yıl liselere geçen öğrenci sayısındaki %35’lik artışı göz ardı ederek yeteri hazırlık yapılmamış, çocukların ,velilerin ve eğitim emekçilerinin sağlığı hiçe sayılmıştır. Bu yıl 9. Sınıfa geçen öğrenci sayısındaki artışa çözüm olacak sayıda okul ve derslik yapılmaması nedeniyle bir çok Anadolu Lisesi kalabalık sınıflarla ikili eğitime geçmek zorunda kalmıştır.Oysa ki öğrencilerce tercih edilmeyen İmam Hatip ve Meslek Liseleri’nin acilen Anadolu lisesine dönüştürülmesi şarttır.2020-2021 Eğitim Öğretim yılı seyretilmiş ve uzaktan eğitimle ve pekçok sorunla başladı. Yaşanan süreç hem öğrenciler hem öğretmenler hem de veliler için son derece yıpratıcıdır. MEB yeni eğitim yılı için ne yüz yüze eğitim ne de uzaktan eğitim için gerekli hazırlıkları yapmamıştır. MEB salgına karşı her türlü önlemleri alıp okulları her açıdan sağlıklı güvenli hale getirerek tüm kademede yüz yüze eğitime geçmelidir. Yoksa öğrenciler arasındaki eşitsizlikler giderek artacak telafi edilemez hale gelecektir.Eğitim sisteminde ki sorunlar saymakla bitmez. Sorunlar çok ve derindir. Ancak tüm bu sorunları ortadan kaldırmak, nasıl bir eğitim sistemi istediğimizi haykırmak da mümkün.

BİLGİ, BECERİ VE BİRİKİM

Bizler, burada bulunan kurumlar olarak, bu kötü gidişata dur demek üzere, aydınlanmayı, bilimi, laikliği ve kamusallığı ilke edinenler olarak, bu doğrultuda güçlü bir mücadele yürütmek üzere bir araya geldik. BULKEP bünyesinde yer alan kurumlar olarak; bilgi, beceri, birikim ve deneyimlerimizi bu amaç uğruna ortaklaştırmaya, özlemini duyduğumuz eğitim sistemini var etmek için çaba harcamaya , bu özlemi duyan milyonlarca veli, öğrenci ve öğretmen ile birlikte sesimizi yükseltmeye kararlıyız.Bu süreçte kentimizde laik, bilimsel ve kamusal eğitime inanan yerel yönetimlerin destek ve işbirliğini önemsiyor olacağız. Aynı zamanda toplumun var olan ilerici birikimlerinden yararlanmayı, onları bu sürece katmayı ve dayanışma ilişkileri geliştirmeyi de amaç edineceğiz.”

Bursa Laik ve Kamusal Eğitim Platformu (BULKEP) aşağıdaki bileşenlerden oluşuyor.

Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Eğitim Kooperatifi,Çağdaş Gazeteciler Derneği,Dergiler Platformu,Eğitim Hizmetlerine Yardım ve Eğitim Geliştirme Derneği,Eğitim-İş,Emekli Öğretmenler Derneği,Nilüfer Kent Konseyi,Öv-Der (Öğrenci Velileri Derneği),Veli-Der (Öğrenci Veli Derneği),29 Ekim Kadınları Derneği Girişimi,Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği

Editör: Haber Merkezi