Yalçın, Sözcü’de yayımlanan köşe yazısında şunları anlattı:

Yıl, 2010. Mesut Yılmaz ile yakın çalışmış ANAP'lı eski bakanın sözüne güvenerek Odatv'de “Mesut Yılmaz boşanıyor” diye haber yaptık.

Haberin cazibesinin/çekiciliğinin gazetecinin hata yapmasına yol açtığını bir kez daha acı tecrübeyle öğrendim. Açıp sorabilirdim, yapmadım. Haber yalan çıktı, bunu da haber yaptık.

Ama benim kişisel bir özür borcum olmalıydı. Özür dilemeye utandım, telefon bile açamadım. Ki öyle bağırıp-çağıracak kaba biri hiç değildi…

Berna Yılmaz, Levent Kırca'nın cenazesinde çay içmek istediğini söyledi. Çekinip yüzleşmemek için gitmedim/ gidemedim…

Mesut Yılmaz'a gecikmiş özür borcumu bugün bu yazıyla ödemiş olurum umarım…

Siyasal görüşü, icraatı, yapıp- yapamadıkları sebebiyle Mesut Yılmaz'a çeşitli eleştiriler getirilebilir. Ancak… Zekâsı, bilgi birikimi ve nezaketiyle Türk siyasetine kalite getirdiği reddedilemez. Allah rahmet eylesin…

Editör: Haber Merkezi