Hatırlanacağı üzere MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Meral Akşener’e yaptığı ‘eve dön’ çağrısına Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın destek vermişti.

Bu haberi ilk gördüğümde liderlerin yakın dönemde yaşanan sözlü atışmalar aklıma geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2019’un Şubat ayında Twitter hesabından Cumhur İttifakı ile ‘zillet ittifakı’ olarak tanımladığı Millet İttifakı'nı kıyaslayan bir görsel paylaşmıştı.

Erdoğan'ın, “Bugün Türkiye'de iki ittifak karşı karşıyadır” sözlerine yer verildiği görselde Millet İttifakı için “Kandil’in ve Pensilvanya’nın güdümündedir”, “Amacı terör örgütlerinin uzantılarını belediye meclislerine ve bürokrasisine taşımaktır”, “Mazluma hoyrat, zalime müşfiktir” gibi sözler sarf edilmişti. Tabii ki de buna mukabil Akşener de kendilerini "zillet ittifakı" diye adlandıran Erdoğan'a "Aynaya bak aynaya!" diye çıkışmıştı. Peki, nasıl yan yana gelecek bu iki parti. İktidar partisi ya gelecek seçimi öngörüp yüzde 50 artı biri garanti etmeye çalışıyor ya da gerçekten ülkedeki kutuplaşma havasını dağıtmaya çalışıyor.

Benim bu çağrıdan anladığım sayın Cumhurbaşkanı önüne gelen anketlerin çok iç açıcı olmadığı. Peki, doğru bir çağrı mı bana kalırsa hayır daha önce zillet denilen ittifakın bir parçasına gelin ortak olun denilmemeliydi. Doğrusu şu; partilere yapılan çağrıdan ziyade partilerin varoluş sebebi olan halka inilmeli onlarla barışılmalı küskünleri tekrar partinin etrafında toplamalı. Asıl ittifak böyle olur. Önümüzdeki günlerde Türkiye’de yeni siyasi partiler daha kurulacak.

AKP’den ayrılanların kurduğu iki parti etrafında küskünlerin toplandığını ve yeni simaların olduğunu gördük. CHP’den de Mustafa Sarıgül ve Muharrem İnce’nin de parti kurma istekleri basına yansıdı. Yani iktidar aslanın ağzında değil midesinde. Artık vatandaş cebine bakıyor cebini kim koruyorsa ona oyu veriyor. Hükümetin çöm ciddi bir iç muhasebeye ihtiyacı var.

Bir kaç kifayetsiz muhterisin bilgisiyle değil, kuruluş felsefesiyle hareket edilmesi zaruri bir hal almıştır. Aksine gidişat çok iç açıcı görünmüyor. AKP’ye bu köşemden çok defa uyarı ve tavsiyelerde bulunmuştum.

Eğer saraydan ülke insanına bakılırsa gerçek durum gözükmez. Ancak halkın içine inip hastalığın nedeni öğrenilmeli hastalık tespit edilmeden yapılacak her tedavi boş neticeler doğuracaktır. İnanın artık insanların siyasi ayak oyunlarına inancı kalmadı. İsterseniz açılış yapın isterseniz “ey...bilmem kim deyin” vatandaş mutfağa bakıyor. Vatandaş buzdolabının içine bakıyor işler yayındaysa mutfakta mesele bitmiştir. Eğer mutfakta yangın varsa siz ağzınızla kuş tutsanız da vatandaşta bunun hiç bir ehemmiyeti yoktur. Gelin halkı ittifakınıza çağırın eğer iktidar olmak istiyorsanız her bir vatandaşa kapınızı ve gönlünüzü açmalısınız.