Şimdi bu işe ne demeli…

Bir yanda, Hanlar Bölgesi’nin etrafının açılması için başlatılan çalışma,

Diğer yanda 600 yıllık geçmişe sahip Daya Hatun cami önüne yapılan Bursa Ticaret Borsa idari bina inşaatına susan, ölü taklidi yapan Büyükşehir ve Osmangazi Belediyesi.

Ayrıca, gözlerini yuman, kulaklarına pamuk tıkayan onlarca fani de aynı vagonda seyahat ediyor!

Gelelim 6 asırlık camiye…

Çelebi Sultan Mehmed'in sütannesi Daye Hatun tarafından yaptırılmış, kendi ismiyle biliniyor.

Yaklaşık 5 yıl önce restore edildi, çok güzel bir görünüme kavuştu, tarih ortaya çıktı.

Caminin cümle kapısı çıkışında Ticaret Borsası’na ait arsa vardı.

Otopark olarak kullanılıyordu.

Yaklaşık 3 ay oldu, borsa malı olan alan temel atmak için kazıldı.

Burada bir hatırlatmada bulunalım.

Önceki dönem Ticaret Borsa Başkanı Rıza Aydın ile Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe arasında yapılan protokolle, TOKİ arazisinden dolayı malum yere idari bina yapılması karar verilmiş.

Biliyorsunuz Altepe görevden alınalı 3 sene oldu.

***

Kısa bir süre önce yaptığım haber üzerine Ticaret Borsa Başkanı Özer Matlı beni aradı.

Hem Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, hem de Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’la görüşerek, ‘ben buraya bina istemiyorum, şehrin içinde böyle bir yere ihtiyacım yok. Aynı zamanda tarihin önünü kapıyor. İdari bina bittiğinde kabak benim başıma patlayacak, burada eleman istihdam etmek zorundayım. Şehrin dışına bir yer tahsis edilsin’ demesine rağmen, iki başkanı da ikna edemediğini söylemişti.

Ben de kendisine ‘Özer Bey, sizin bu işi Ankara’ya taşımanız, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a söylemeniz, adeta kıyameti koparmanız gerekiyor. Bu iş bu kadar basit değil, resmen aklımızla alay ediliyor. Hanlar Bölgesi ve Hisar’ı turizme kazandıracağız diyenler, Daya Hatun’a sessiz kalmaları kabul edilemez’ diyerek kendisini uyarmıştım.

Özer Matlı, ‘ortada protokol var, bakanlara söylediğimde cevap alamam’ demişti.

***

Unutmadan Matlı, idari bina temeli atılırken AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu’na yaşanan skandalı söylediğinde Çavuşoğlu, ‘benim dışımda bir olay’ cevabını verdiğini aktardı.

Merak ediyor ve buradan Çavuşoğlu’na soruyorum, “sizin içinizi sızlatan ne olması gerekiyor ki oyuna dahil olasınız?”

Yapmayın Hakan Çavuşoğlu, etmeyin. Bu utançla ilgili size kimse alın elinize kazma- küreği, inşaatı yıkın demiyor.

Peki, ne diyor?

Bir taraftan Bursalılara tarihi mekanların önünü açıyoruz deyip, diğer tarafta tam tersini yapan Aktaş ve Dündar’a laf geçiremiyorsanız, Recep Tayyip Erdoğan’a yaşananları anlatmanız yeterli olmaz mıydı?

Siz ne yapıyorsunuz, susuyorsunuz!

***

Şimdi, Bursa’da muhalefet partisi il ve ilçe başkanlarına  seslenmek istiyorum.

Daya Hatun cami önünde kocaman bir utanç yükselirken, sizler sessiz kalamazsınız.

Kamuoyunun dikkatini buraya çekmek üzerinize düşen kocaman, tarihi bir görev.

Adı kayıtlara projesiz başkan olarak geçecek olan Alinur Aktaş’ın tir tir titretilmesi gerekiyor.

Ayrıca, ‘sen bu binayı buraya yaparken Allah’tan korkmuyor musun? Ey Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar!’, deyip, bu iki zatın uykularını kaçırmak, Bursa’da siyaset yapanların, yaşayanların görevi olduğu inancındayım.

Söyleyin yaradan aşkına, hepimizin aklıyla alay edildiğinin farkına ne zaman varacağız?

Sırtına Osmanlı askerinin kıyafetini giyerek, Kefensüzen caminin ibadete açılış kurdelesini kesmeyi düşünen, ama Aktaş’a ‘kafanı kaldır da Daya Hatun caminin halini gör’ demeyi akıl edemeyen zavallılar, ne sözden, ne uyarıdan anlar!

Daha dün, Akpınar Mahallesi’nde bulunan 1050 konutlarda oturanların hakkını savunan İYİ Parti il Başkanı Selçuk Türkoğlu’nun da ecdadın eserine gözyaşı döktürenlerin ezberini bozması gerekiyor.

Parti  içinde toplantıları yaparak, Bursa’ya hizmet ettiğini sanan, dostlar alışverişte görsün mantığı ile hareket edenler, daha kaç yıl ömrünüz var?

Bu dünya ne Süleyman(as.)’a, ne de Hz. Peygamber’e kalmadı, siz kim oluyorsunuz?

‘Ne şiş yansın, ne kebap’ düsturuyla hareket edenler, mıymıntılık yapmaya devam edin, sizler zaten yaşayan ölülersiniz!

Son olarak şu hususa dikkat çekmek istiyorum. Korkmayın, algı operasyonlarına pabuç bırakmayın. Unutmayalım ki başka Bursa yok.