Malumunuz Hz. Peygamber’in doğum günü olan Mevlit-i Nebi Haftası etkinlikleri başladı.

Dün, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, kendi sosyal medya hesabından şu ifadeleri paylaştı.

Aynen aktarıyorum: “Biliyoruz ki fert ve millet olarak çocuklarımıza karşı en temel sorumluluğumuz, onları hiçbir ayrım yapmadan en iyi şekilde yetiştirmek ve onlara güzel bir dünya bırakmaktır.”

Erbaş bu mesajı önce kendi personeline, yani namaz kıldırma memurlarına veriyor.

‘Alın, uygulayın, görev yaptığınız camilerin dışına taşın, mahalleliyle, esnafla, gençlerle iç içe olun, Hz. Peygamber’in örnek hayatını kendiniz tatbik edin, ardından da vatandaşı kucaklayın’ diyor.

Gelin görün ki bu kurumun içinde, mutlaka çok kıymetli hocalarımız olmakla birlikte, hala verilen mesajı algılayamayanlar da var!

Hemen hatırlatayım,

İsmail Hakkı Tekkesi’ndeki öğrenciler, Diyanet personelinin araçlarını yıkamak için mi bu kutlu mabede geliyor, yoksa hafız olmak için mi?

Bursa’mızda, Osmangazi ilçesine bağlı Sakarya camiinde uzun yıllar müezzinlik yapan, Yunus Ç isimli kişi, onlarca kişiden borç alıp ödemediği için senelerce dolandırıcı müezzin olarak anıldı. Hakkında şikâyetler yapıldı, isim vereyim Adem Ç. , Yaşar Y. çevre mahallede bir ibadethanede görev yapıp emekli olan imam Hüseyin G’den zeytinyağı alıp parasını ödemedi. İsimlerini sıraladığım bu üç kişi bundan 5 yıl önce Osmangazi Müftülüğü ’ne, Ankara’dan gelen müfettişe olan biteni anlatmışlardı.

Peki, sonra ne oldu?

Bu şahıs aynı camide 3 yıl daha görev yaptı. Şimdi ise Bursa’nın farklı bir ilçesinde görevini ifa etmeye devam ediyor!

***

Gelelim cemaate örnek olması gerekirken, kendisinden yaşça büyük Gazcılar Bedir Cami imamı İsmet Aktaş’ı haftalık izin mevzuundan dolayı imam odasında kıstırıp tartaklamaya çalışan aynı caminin müezzini Selim Z’ye.

Tabi yaşanan bu tatsız olaydan sonra imam efendi kendisini, Allah’ın evinde dövmeye kalkışan aynı camide görevli müezzini Osmangazi Müftülüğü‘ne şikâyet edince, müftülük imamı geçici olarak Hacısalih Cami’ne, işi gereği cemaate örnek olması gereken müezzini de başka bir camiye göndermiş!

Yaşanan bu skandalın ardından imam efendi “benim ne suçum var” diyerek Osmangazi Müftülüğü‘ne itiraz edecekmiş.

Bu arada müezzin Z, bir süre önce cemaatle de sorunlar yaşamış.

Hakikaten şapka çıkarılacak icraatlar…

Şairin dediği gibi ‘o duvardan gelen acı, vız gelir bize!’

***

Gelelim Kiremitçi Sinan Bey Cami imamına.

Geçtiğimiz hafta Cuma hutbesi sonrasında cemaat ve dernek yöneticilerini para toplamayla ilgili zan altında bırakan bir konuşma yaptı ama aslında kendisi,

‘Yere düşeni görmek zorundasınız’ diyen Hz. Peygamber’in uyarısını tınlamayan…

Görev karşılığı maaş aldığı camiye erken geldiği görülmeyen, mahalliyle, esnafla, ticaret erbabıyla gönül köprüleri kuramayan, kapısının önünde geçinemiyorum, sıkıntıdayım diyene el uzatmayan Ahmet K'ye, Cuma namazı sonrası hem dernek yöneticileri hem de cemaat tepki göstermiş.

Bu arkadaşın, bu ibadethanede görev yaptığı süre içinde örnek olması gereken bir tane bile davranışına şahit olamadık.

Allah’ın evinin etrafında gençler uyuşturucu kullanır, görmez.

Caminin şadırvanın etrafı ve kapının önündeki çeşmeler çöp içinde olduğunu gördüğü halde adım atmaz!

Perşembe akşamları ibadethaneyi kendisi ve müezzin arkadaşı temizleme zahmetinde bulunmaz, başkalarının temizlemesine de gözlerini yumarlar!

Oysa çocuklara, mahalliye, gençlere, esnafa örnek olabileceği onlarca proje olmasına rağmen akıllarının ucundan geçirmediklerine şahit olamadığımızı belirtmek isteriz.

***

Şimdi buradan Bursa Müftüsü İzani Turan’a seslenmek istiyorum.

Hocam, size birkaç isim sıraladım.

Bedir Cami’nde yaşanan hadise ve Kiremitçi Cami’ndeki olay,

Bu şahsiyetler asla ve asla cemaate örnek olamıyorlar. Vatandaşın gözünde zerre kadar ağırlıkları yok.

Düşünsenize, Kiremitçi Camii etrafında her türlü yaramaz haller olduğunu geçenlerde yazmış, Bursa Emniyeti harekete geçmişti.

Bu faniler, görev yaptıkları ibadethanenin önünü temizlemekten acizler, böyle mi örnek olacaklar bizlere?

Her hafta Allah’ın ayetlerini sıralayıp, kâinatın örnek aldığı insan olan ‘Efendimizin’ yaptıklarını anlatmakla çürümüşlük ortadan kalkmıyor.

Söyleyin İzani Hocam, görevlileriniz toplumun önderleri değiller mi?

Bu faniler örnek insan olmayacaksa kim olacak?

Bu ülkede 2 bin 340 TL alarak ayın sonunu getirmeye çalışanlar var!

Ama böylesi şahsiyetler, görevini hakkıyla yapanlar istisna, her ay en düşük 4 bin lirayı ceplerine koyuyorlar; hem de namaz kıldırdıkları için.

Gelin görün ki en ufak aidiyet duyguları yok!

Camide kavga nedir hocam?

Kendisinden yaşça büyük bir imamı (insanı) mescidin içinde odaya kapayıp tartaklamayı nasıl izah edeceksiniz?

Müezzini başka camiye, imamı bir başka yere geçici göndererek sorunu çözeceğinizi mi sanıyorsunuz?

***

Yakın zamanda.

Kaleme aldığım yazıdan sonra Bursa Valisi Yakup Canbolat, AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen Kiremitçi Cami önünde piknik tüpü üzerinde çay, tencerenin içindeki mısırları satarak borçlarını ödemeye çalışan Berrin Çardak için harekete geçmişlerdi.

Mahallesi için proje üretemeyen Kiremitçi muhtarı, yapılan iyilik adımları karşısında kendisine çeki düzen vereceğine bizleri, ‘şov yapmakla’ itham edecek kadar zavallılaşırken, imam efendiyle bu ablanın feryadını göremediler…

Devam ediyoruz İzani Turan Hocam,

Hutbenin ardından para toplama mevzularına giren Kiremitçi Cami imamı, geçtiğimiz yıl kapısının önündeki, Cumhurbaşkanlığının fidan kampanyalarını bildiği halde, ağaçları çevre düzenlemesi adı altında kesenlere sesini çıkarmayı akıl edemedi.

Doğanbey TOKİ’de daireler yıllarca günlük kiraya verilip, fuhuş yapılırken, hutbeden daire sahiplerine “aklınızı başınıza alın” mesajı veremedi.

Uyuşturucu kullanan çocukları topluma nasıl kazandırırım diyerek dertlenmedi.

Ya ne yaptı, ezan biterken camiye geldi, eve dönüşte, kapısının önündeki çöpleri eğilip alamadı!

Ne ağlayanı, ne sızlayanı, ne acıları, ne de kederi gördü.

Böyle giderse,

Bu kadar cinnetten, kimseye cennet çıkmayacak!

Herkes şunu bilsin ki çok konuşup iş yapmayanla, mahallesine, şehrine hizmet edeni ayrı ayrı yerlere koymak gerekir, Abidin!

Anlatacaklarım bu kadar!