İsmail Tatlıoğlu ezberleri bozuyor

Yaratıcı Bursa’ya çeşitli nimetler sunmuş.

Dağ, deniz, yayla, ova.

Tabi, ova yaratılanlar tarafından talan edildi.

Betonlaşmadan dolayı dağa kar yağmıyor.

Evliya Çelebi’nin anlata anlata bitiremediği kadim şehir son 20 yılda hormonlu şekilde büyütüldü; acayip şekilde göç aldı, almaya da devam ediyor!

Komşu kentlerden bile Bursa’ya akın olması, nasıl yönetildiğimizin acıklı fotoğrafını ortaya koyuyor.

Oysa Afyonkarahisar, Bilecek ve Kütahya’da bulunan çorak topraklar değerlendirilip, sanayi alanları bu coğrafyalarda oluşturulabilirdi ama böyle bir adım atmak için önce liyakat, sonra vizyon olması gerekiyor.

Tabi, Bursa’ya gözyaşı döktürenlerin karşısına ciddi manada dik duruş gösterenler de çıkmayınca olanlar oldu; İYİ Parti Bursa Milletvekili Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu’nun ifadesiyle, ‘Bursa’nın kısmetine yük treni düştü!’

Mevzu yerel muhalefetten açılmışken, şu hususa dikkat çekelim.

Yaklaşık 7 aydır İYİ Parti ve CHP’nin yaptığı sarsıcı muhalefet, kamuoyunu heyecanlandırmaya, bilinçlendirmeye, iktidarın Bursa’daki yöneticilerinin de uykularını kaçırmasına neden oldu.

Örneğin Selçuk Türkoğlu il başkanı seçildikten sonra, şehirde yaşanan sıkıntıları gündeme getirmeye başladı. Hem de koltuğunda oturarak değil, yerinde teşhis yaparak.

Dün, İYİ Parti Grup Başkanı Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu Hoca, Bursa’yla ilgili değerlendirmede bulundu.

Hoca, bu şehrin çocuğu.  Kısacası Muradiye’nin sokaklarında kaybolan, ithal vekillerden değil.

Tatlıoğlu açıklamasında korona belasını,  ‘İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana insanlığın gördüğü en büyük felaket’ olduğunu söyledi.

Yerkürede 86 milyon kişinin virüsten etkilendiğini, 1 milyon 900 bine yakın insanın öldüğünü belirtti.

Ardından da konuyu, mutfakta yaşanan yangına getirdi.

Dar gelirlinin ateşin içine düştüğünü, temel ihtiyaç maddelerindeki aşırı fiyat artışının halkı perişan ettiğine dikkat çekti.

Asgari ücretlilerle ilgili değerlendirmesinde ise 20 yıl önce toplam çalışanın yüzde 20’sinin asgari ücretli olduğunu, bu rakamın şimdilerde yüzde 46’ya çıktığına işaret etti.

Bu şu demek oluyor, fakirleşen vatandaş sayısında inanılmaz bir artış söz konusu.

Çünkü aldığı maaşla ayın sonunu getiremeyen milyonlar var bu ülkede.

Tatlıoğlu, ülkenin normalleşmesi için siyasi iktidarın değişmesi gerektiğini, böyle bir atmosferle birlikte, Türkiye’de 3 ayda toparlanma süreci başlayacağını iddia etti.

4 dağ ilçesinin insansızlaşmasını, tarım ve hayvancılıkla ilişkin soruma Hoca, ‘Tarım Bakanlığı’nda 150 bin personel var. Bakanlığı kaldırsanız, tarımda yaşanan sorun ortadan kalkar’ cevabını verdi.

Bursa’nın sanayi şehri olduğunu, 15 milyar dolarlık ihracat yaptığını ama bu kazanımlardan istifade edemediğini hatırlattı.

Ve mevzuyu yılan hikâyesine dönen, bir türlü gelemeyen, yapılamayan hızlı trene getiren Tatlıoğlu, “2011 yılında Osmangazi Köprüsü yapılırken, bir hat da hızlı tren rayı için olacaktı. Yani İzmir-İstanbul’a hızlı trenle de gidilebilecekti. Bursa o gün bu fırsatı kaçırdı çünkü sahipsizdi, bugün de sahipsiz” ifadelerini kullandı.

İmara açmak için iştahlı pazarlıkların yapıldığı söylenen Yunuseli Havaalanı arazisiyle ilgili olarak İl Başkanı Selçuk Türkoğlu da, Yunuseli’nin betonlaştırılmaması için ellerinden geleni yapacaklarını, ‘Hatta arazinin çevresinde insan zinciri oluşturmayı düşünüyoruz’ dedi.

Yunuseli Havaalanı Bursa’nın nefes alacak tek alanıdır. Herkes, aklını betonlaşmayla bozanların karşısına dikilmelidir.

Bitirirken,

Bursa için vicdanlara dokunmak, kamuoyunu korku ikliminden kurtarmak, güç zehirlenmesine uğrayanların hesaplarını bozmak, muhalefetin asli görevidir.