Uzun yıllardan beri, uzmanlar, odalar, üniversiteler, eski belediye başkanları olarak bir masaya oturup da, Bursa’yı planlamayı düşünmediler ya da hiç imkan bulamadılar.

İlk olarak yapılması gereken , Bursa’yı planlayarak, sanayi şehri mi, tarım şehri mi, tarih ve turizm şehri mi olacağını ya da nerelerinin sanayi, nerelerinin tarım, nerelerinin de tarih ve turizm şehri olacağını planlayarak işe başlamak gerektiğini hep söyledik.

Bu plana göre Bursa yapılanacak, yaşanabilir bir şehir olacaktı. Bursa’da kibir kulelerine asla izin verilmeyecek, özellikle şehrin merkezindeki yoğunluk azaltılarak rahatlatılacaktı. Ama hiçbir şey yapılmadı, yapılamadı, sadece rant kaygısı ile Bursa’yı PLANLI bir şekilde yok etmeye devam edildi.

***

Şu anda şehrimizin merkezi TOKİ, hastaneler, AVM’ler, yeni stadyum, yüksek yapılar, ipek böceği , T1,T2 gibi tren hatları ve bitmeyen inşaatı ile iyice sıkıştırılmış ve yüksek yapılaşmaya prim verilmeye devam edilmekte.

Şu anda Türkiye’de kentsel dönüşüm kanunu hala yok. Riskli yapıların depreme karşı iyileştirilmesi kanunu var! Kentsel dönüşüm kanunu olmayan ülkemizde ve Bursa’mızda, kentsel dönüşüm denilerek, rantsal dönüşüme devam edilmektedir.

Özellikle kaçak yapıların, daracık yolların olduğu bölgelerde dönüşüm uygulaması olması gerekirken, sadece rantı yüksek bölgelerde ve yeşil alan olabilecek yerlerde, Bursa yaşanamaz hale getirilmeye devam ediyor..

İnşaat sektöründe işler oldukça durgun olmasına rağmen hala “Bursa’nın hangi bölgesinde daha çok rant var, ne yaparsak daha çok kazanırız” planları devam ediyor. Bursa’nın kazanması değil, insanların kazanması düşünülüyor, bindiğimiz dalı kesmeye devam ediyoruz.

***

Uzun yıllardan beri altyapı aynı, yollar aynıdır. Dolayısı ile bu bölgelerde insan ve araç sayısı artmış, sıkıntı ve sıkışıklık daha da fazlalaşmıştır. Yapılması gereken ise , öncelikle altyapı yaparak, yeni yollar ve yeni arterler açarak, hatta katlı yollar yaparak, trafik ve diğer sorunları hallettikten sonra, sosyal donatılarla beraber Bursa’mızı yaşanabilir hale getirmektir.

Bu işler için kaynak; önceliksiz proje ve işler durdurulacak, israf kesinlikle engellenecek ve yandaşlık ve partizanlık yolu ile fazla eleman alma durdurularak, Bursa’mıza özgü ürünlerden yan sanayi ve pazarlama imkanları da sağlanarak, boşa giden kaynaklara dur denilerek, eldeki para şehrimizin yatırım olarak döndürülmelidir.

Borca dayalı bir sistem değil, daha ziyade Bursa’nın öz kaynakları ile bu işler yapılarak şehrimiz yaşanabilir hale getirilmelidir.

Bizden söylemesi…