Yaşanan son olaylar ve içinde bulunduğumuz şartlar bir kez daha gösterdi ki, tüm İslam dünyasının gözü kulağı Türkiye'de. Özellikle Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde yaşayan Müslüman kardeşlerimizin. Mevcut yönetim erkleri ile halkların Müslüman Türk Milletine ve devletine bakışları farklılıklar içeriyor. En azından aklı başında olan kardeşlerimiz için. Bu durumu unutmamak gerekiyor.

Buradan yola çıkarak ifade edersek;

Başbuğ Alparslan Türkeş ve Seyyid Ahmet Arvasi Hoca'nın 1980 öncesi ve sonrası defalarca ifade ettiği gibi;

"Türk Devleti güçlü ise İslam Dünyası da güçlüdür, Türk Devleti zayıf ise İslam Dünyası da zayıftır."

Ve tarih yine Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Başbuğ Alparslan Türkeş'i haklı çıkarmıştır ki, Türk Dünyasının bir ve beraber olması şarttır.

Hem Türk hem de İslam Dünyasının huzuru ve mutluluğu için.

***

Çok şükür ki gelinen noktada ve yaşanmışlıklar neticesinde ortaya çıkan tablo göstermiştir ki, artık yüzümüzü Türk Dünyasına dönmeye başlıyoruz.

Ülkücü Hareketin yıllardır ifade ettiği tez ve fikirler meyvesini vermeye başlamış, genel kabul görmüştür.

Gerek genelde gerekse yerelde Türk Dünyasının birçok etkenleriyle hemhal oluyoruz.

Ve tabii ki Osmangazi'de de bu havayı yaşıyoruz.

Özellikle Kültür Müdürlüğünün Cem Kürşad Hasanoğlu'na bağlanmasından sonra.

Peşinen teşekkürü ifade edelim.

Başkan Mustafa Dündar, başkan yardımcısı Cem Kürşad Hasanoğlu ve Kültür Müdürü Kenan Kır'a.

Son yıllarda Kültür Müdürlüğünün organize ettiği etkinliklerde Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Kerkük başta olmak üzere Turan Ellerinin sosyal ve kültürel güzelliklerini yaşıyoruz.

Kazakistan ve Kırgızistan ile karşılıklı temaslar, Özbekistan Cumhuriyeti Başkonsolosu ile resmi ve dostane ilişkiler, Uludağ Üniversitesi işbirliği ile Türk Dünyasının bayram ve folklor etkinlikleri bizleri sevindirirken gelecek adına ümitlendiriyor.

Nihayet altı gün önce yapılan meclis toplantısında Özbekistan - Buhara ile kardeş şehir okunurken, ülke genelindeki sessizliğe inat Doğu Türkistan-Urimçi kardeşlik protokolü isteğine sıcak bakıyor, ilişki için yol arıyordu Başkanlık Makamı.

Elbette gelecek adına umutlanıyoruz.

Çünkü ne demişti İsmail Gaspralı;

“ Dilde, Fikirde, İşte Birlik"

Evet, kolay olmadı bugünlere gelmek.

Kızıl Elma'yı, Turan Ülküsünü, Birleşik Türk Dünyası Hedefini top yekûn savunur hale gelmek.

Bu uğurda ödenen öyle ağır bedeller var ki.

***

Geçmiş ve yakın tarih şahit.

Öyle ithamlar ile karşı karşıya kalındı ki.

Irkçı dediler, faşist olmakla suçladılar, yetmedi kafatasçı olarak nitelendirdiler.

İnanıyorum ki bu kutlu yolda çekilen her çile ve ödenen her bedel helal edilmiştir.

Yeter ki hedeften uzaklaşılmasın.

"Zira yüzde yüz Türk olduğun gün Cihan senindir."

Ülkücü şehit gazeteci İsmail Gerçeksöz, Rauf Denktaş ve Başbuğ Alparslan Türkeş'in isminin Osmangazi'de yaşatılması önergelerimizin Osmangazi Belediye Meclis süreci ise ayrı bir yazı ve teşekkür konusu.

Son sözler...

Var olsun ırkımın Turan Ülküsü,

Vatan ne Türkiye'dir Türklere ne Türkistan, Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir TURAN.