Osmangazi İlçesi’ne bağlı Kiremitçi Mahallesi’nde doğduğu evde 59 yıldır güvercin bakan Fehim Aldanmaz, şimdiye kadar 10 binin üzerinde kuş baktığını, nesillerinin devamı için Osmanlı güvercinlerine büyük önem verdiğini söyledi. 6 yaşında güvercin beslemeye başladığını aktaran Aldanmaz, evinin 70 metre kare büyüklüğündeki bahçesinde ise çeşitli sebze ve meyveler yetiştirerek şehrin ortasında betonlaşma algılarına meydan okuyor. Doğduğu evi asla müteahhitlere vermeyeceğini, dört duvar arasına hapsolmayacağını ifade ediyor.

‘ONLAR ALLAH’IN DİLSİZ KULLARI’

Hayvanlara olan sevgisinin çocuk yaşlarda başladığını dile getiren Fehim Aldanmaz, “Güvercinler insanlara sadık hayvanlardır, dosttur. İlkokula başlamadan evimizde kedilerimiz vardı, ardından güvercin beslemeye başladım. Rahmetli annem ve babam, bana hayvanları sevmem konusunda sürekli destek oldular. Asla; alma, bakma, kediyi sevme, köpeği besleme demediler. Hayvanlarla beni korkutmadılar. Onların bu şekilde davranması beni hayvanlara karşı daha merhametli olmamı sağladı. Hatta askere gittiğimde bile güvercinlerimi dağıtmadım; annem, babam ve abim onlarla ilgilendi. Şimdi yaşım 65 oldu, torun sahibiyim ama hala güvercin bakıyorum. Allah’ın dilsiz kullarıyla çok mutluyum. Bu kanatlılara bakmak hobim oldu. Şu an 40 kuşum var; yumurtalarımız, yumurtadan çıkan yavrularımız var. Yavrular yaklaşık 2 ay içerisinde erişkinliğe ulaşıyor” dedi.

‘GÜVERCİNLERE BÜYÜK HÜRMETİM VAR’

Türkiye’de nesli tükenmek üzere olan Osmanlı Güvercinlerini gözünden sakındığını kaydeden Fehim Aldanmaz, “Osmanlı Güvercinlerim var. Bu hayvanların dedelerine baktım ben. 60 yıldır bu nesli koruyor, çoğaltıyorum. Hepsine gözüm gibi bakıyorum. Şu ana kadar bu kafeslerde 10 binin üzerinde kuş baktım. Osmanlı Güvercinleri benim için ayrı bir öneme sahip. Biz Bursalıyız. Ecdadın ilk başkentindeyiz. Dedem Orhan’ın, Osman’ın hatıraları bu hayvanlar. Şu hususun da altını çizeyim, hayvan sevgisinin insan ruhuna iyi geldiğini günden güne daha iyi anlıyorum. Dolayısıyla onlara karşı büyük hürmetim var, Yuvalarını sık sık temizliyorum, sularını, yemlerini sürekli yeniliyorum” diye konuştu.

40 YIL ÖNCE YAPTIĞI KAFES HALA SAĞLAM

Bursa’nın sanatkarlar şehri olduğunu dile getiren Aldanmaz, yıllarca sobacılık yaptığını belirterek, şöyle devam etti: “Bahçemizdeki güvercin kafeslerini yapalı 40 yıl oldu. Çok korunaklılar, kuşlarım yazın sıcakta serinliyor, kışın soğukta üşümüyorlar. Şimdilerde yapılan kafeslerin içinde soba, klima olan var. Benim kafeslerim, kedi, fare gibi hayvanlara karşı sağlam ve güvenli”. 65 yaşındaki Fehim Aldanmaz, her gün güvercinlerini uçurduğunu hatırlatarak, ‘ Güvercin milleti dost ve sadık hayvanlardır. Sahibinin peşini bırakmazlar. Uçarlar, başkalarının kiremitlerine, balkonlarına konarlar ama geri gelirler. Bu arada güvercinlerimi her gün uçuruyorum; uçuyorlar, uzaklara gidiyorlar ve geri geliyorlar” şeklinde ifadeler kullandı.

‘KARACABEY’E GÖTÜRDÜM, GERİ GELDİLER’

Güvercinlerin çok akıllı hayvanlar olduğunu söyleyen Fehim Aldanmaz, “Öyle güvercinler besledim ki, Karacabey’e götürdüğüm halde evimize geri geldiler. Yani posta güvercinleri hala var ama bu şekilde yetiştiricilik yapanlar az sayıda. Mesela Almanya’dan uçurulan güvercin Türkiye’ye geri geliyor. Kısacası güvercinler çok ilginç hayvanlar. Halk arasında Mardin, Selanik, Oynar olarak adlandırılan güvercinlerin benim bildiğim 60’ın üzerinde ırkı var” diyen Aldanmaz, “Güvercin yetiştiriciliği titizlik isteyen bir uğraş; yemi, suyu ve ilacına dikkat etmek gerekiyor. Biz evimizden farklı sebeplerle ayrılırken; tatile, gezmeye giderken hayvanlarımın ihtiyaçlarını hesaplayarak yuvalarına koyuyorum. Bugüne kadar, bir tane bile kuşum ihmal yüzünden ölmedi” şeklinde konuştu.

‘ORGANİK ÖDELLER VERİYOR’

İki katlı babadan kalma ahşap evini hiçbir şeye değişmeyeceğini söyleyen Fehim Aldanmaz, son olarak şunları söyledi: “Ben bu evde doğdum, benim çocuklarım da bu evde doğdular. 80 yılık bir geçmişi var evimizin. Apartmanlar, beton binalar bizi bozar. Müteahhitlerin algı operasyonlarına asla pabuç bırakmam, bana onlarca daire verseler de bu evden vazgeçmem. İnsanlar, hafta sonları, dairelerinden, beton binaların içinde çıkıp, pikniğe gidiyor. Bizim bahçemiz doğal piknik alanı. Biber var, salatalık var, toprağa ne ekersem bana organik ödüller veriyor. Çiçeklerimiz, güllerimiz var. Daha ne isteyeyim. 25 yıl borca girip daire kredisi ödeyeceğime, toprakla, çiçekle, sebzelerle, kuşlarla arkadaş olmayı tercih ederim. Günümüzde çocukları bilgisayar ve telefon tutsaklığından kurtarmak, sokakla, şehirle barıştırmanın yolu hayvan sevgisinden geçiyor” dedi.

Editör: Haber Merkezi