Gazeteci Sevinç Çelebi’nin mihmandarlığında ecdadın hala ayakta kalan eserlerini görme fırsatı yakalayan, tertip ve düzenli Bulgar şehirlerini arşınlayan Aydın, yolculuğuyla ilgili izlenimlerini aktardı.

Bulgaristan'a Yolculuk.

İlkokul 1nci sınıfı bitirince yaz tatilinde gitmiştim Evlad-ı Fatihan, baba, anne topraklarına.

Tam 46 yıl önce.

Bir daha da kısmet olmadı gitmek.

Nihayet geçen hafta gazeteci arkadaşım Sevinç Çelebi'nin davetiyle eşim ile birlikte düzenlenen Bulgaristan seyahatine katıldık.

İyi ki de gitmişiz.

Doğal güzellikleriyle büyülüyor insanı Balkanlar.

Hemen her köşede ecdadın izlerini görmek mümkün.

Ve en önemlisi Türk varlığı.

Çekilen onca çile ve zulme rağmen milli ve manevi değerlerini yaşatmada kararlılık gösteriyor Bulgaristan Türklüğü.

Ezanlar okunuyor, Kırcaali, Mastanlı, Filibe ve Cebel'de.

Camiler açık, cemaat mevcut. Milli duygular hat safhada.

1984 asimilasyon hareketine karşı sembolleşen Türkan Bebek'in huzurunda söz verdik Türklük ve İslam adına.

"Mücadelenizi ve sizleri unutursak kanımız kurusun"

Müslüman Türklerin yaşadığı bölgeler göç münasebetiyle insan yoğunluğunu kaybetmiş.

Aynı durum Bulgar gençleri için de geçerli. Onlarda Avrupa Birliği ülkelerine iş bulmak için gidiyorlar.

Göze çarpan diğer bir konuda tarihi eserler.

Özellikle Osmanlı Eserleri.

Tebrik etmek gerekir ki çok iyi korumuşlar.

Korumakla kalmamış, turizm ve ticarete kazandırılması için gereğini yapmışlar.

Hele Eski Filibe.

Bir yanı antik, diğer yanı biz.

Derim ki,

Tarihi şehirlerde görev yapan belediye başkanlarının ve tüm yerel yönetim erklerinin bu bölgeyi görüp tecrübe edinmeleri elzemdir.

Tarih, restorasyon, turizm, ticaret ve disiplin.

Tam bir yerel yönetim dersi.

Velhasıl doyamadik, Arda'ya, Meriç'e ve Evlad-ı Fatihan topraklarına.

Editör: Haber Merkezi