Saadet Partisi Ocak ayı il divanı 17 ilçe teşkilatının katılımıyla gerçekleştirildi. Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş’ın da konuk olduğu divanda çeşitli partilerden istifa ederek SP’ye katılanlara alkışlar ve tezahüratlar eşliğinde rozetleri takıldı. İl Başkanı Mehmet Atmaca, teşkilatçılık ve dava şuuruna dikkat çektiği konuşmasında, ‘Yaptığımız iş ne hobi, ne de keyfiyet. Bu işin adı insanlığın kurtuluşu için atılan adımdır. Teşkilat demek asker ve ordu disipliniyle hareket etmek demektir. Dolayısıyla ciddiyet ister’ ifadelerini kullandı. Elazığ’da yaşanan depremde yıkılan binalara dikkat çeken Atmaca, “Bursa yakın zamanda büyük bir depremle karşı karşıya kalacak. Belediyeler uzmanların uyarılarının dikkate alarak hasarlı binaları tespit etmeleri gerektiğini işaret etti.

‘BELEDİYELER DEPREM GERÇEĞİ İLE YÜZLEŞMELİ’

Türkiye’de yaşanan depremlerle ilgili kurum ve kuruluşların titiz bir çalışma yürütmesi gerektiği söyleyen Saadet Partisi Bursa İl Başkanı Mehmet Atmaca, ‘Deprem konusu hepimizin ilgisini çekmeli. Bursa’da büyük deprem 1855 yılında olmuş; yani şehrimiz olağan deprem periyodunu geçirdi. Bu şu demek oluyor, Bursa yakın zamanda büyük bir depremle karşı karşıya kalacaktır. Bizim üzerinde durmamız gereken şey, deprem olduğunda can ve mal kaybını ortadan nasıl kaldıracağız. Bu mevzunun üzerinde durmamız gerekiyor. Ancak yerel idarecilerimizin yaşanacak büyük bir afetle ilgili gündemleri yok. Başka şeylerle meşgul oluyorlar. Belediyeler deprem gerçeğiyle yüzleşerek hareket etmeleri gerek; ahbap çavuş ilişkilerine son verip, vatandaşın canını, malını koruyacak adımlar atmalılar. Japonya’da yaşanan depremlerde insanların ölmemesinin tek sebebi sağlam yapılardır. Bizler de sağlam yapılar yaparak insanlarımızın ölmemesini sağlayabiliriz’ dedi.

‘BOŞ ALANLARA BİNA YAPTILAR’

Yaşanan felaketlerde yardım ve kurtarma ekiplerinin organize olmalarına değinen Atmaca, şunları söyledi: ‘Şunu iyi beceriyoruz; depremden sonra enkaz altından insan çıkarmakta, depremzedelere çorba dağıtmakta, yardım toplamayla ilgili iyiyiz. Dünya’da ilk defa 2012’de riskli yapıların ve alanların dönüştürülmesiyle ilgili kanun çıktı. Biz o dönemde sevinmiştik, riskli yapıların tespit edilip dönüştürüleceğini sandık. Ama maalesef gördük ki zaman içerisinde bu kanun, yasal hiçbir gerekçesi olmamasına rağmen adı ‘kentsel dönüşüm’ olarak değiştirildi. Bir kere kentsel dönüşüm ile riskli yapıların dönüştürülmesi bir birinden çok farklı. Alın size Soğanlı mahallesinde yapılan binalar. Burası kentsel dönüşümdür, riskli yapıların yıkılarak yapıldığı bir alan değildir. İşte bu kanun belediyeler ve rant çevreleri tarafından kullanılarak, boş alanlara binalar yapılmak suretiyle suiistimal edildi’ diye konuştu.

‘ACİL TESPİT YAPILMALI’

Sağlam binalar yapıldığında insanları depremin öldüremeyeceğini hatırlatan Atmaca, ‘Şunu herkes bilsin, bilimsel olarak yaşanabilecek depremde yıkılmayacak binalar inşa etmek mümkün. Tabi bu adımın ekonomisi ağırdır, bütçe gerektiriyor. Türkiye ekonomisi bu kadar bozuk olduğu müddetçe bizim binalarımız yıkılmaya, acılar yaşanmaya devam edecek. Olması gereken şu, İnşaat Mühendisleri Odası olarak bütün belediyelere söyledik. 1999 depreminin ardından mevcut yapıları tespit ettik. Buradan yola çıkarak Bursa’da riskli yapılar acilen tespit edilmeli. Ön görülen büyük depremde şehrimizde yıkılma olasılığı olan bina sayısı yüzde 5’tir. Yani 100 binadan 5’i yıkılacaktır. Bu binaları acilen tespit etmeliyiz. Ancak hiçbir belediyemizin bu konuyla ilgili hiçbir hazırlığı yok, derdi yok. Buradan yola çıkarak; depremi büyük bir felaket olmaktan çıkarmak için sağlam binalar yapmalıyız ki deprem olduğunda binalarımız ayakta kalsın, acılar yaşanmasın. Umarım belediyeler yaptığımız uyarıları dikkate alır.’

‘SİYONİZMİN HESAPLARINI BİZ BOZARIZ’

ABD Başkanı Donald Trump’un geçtiğimiz hafta dünya gündemine bomba gibi düşen açıklamasına değinen Saadet Partisi İl Başkanı Mehmet Atmaca, ’Yüz yılın planı’ ifadeleri tuzaktan ibarettir. Trump ne dedi. Kudüs’ün doğusunda bir yer Filistin’in başkenti olacak. Hafızanızı yoklayın, biz bu Kudüs’ün doğusu planını ilk defa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dilinde İslam işbirliği örgütü konferansında duymuştuk. Bana bu iki cümle çok yakın geliyor. Bu işte bir oyun varmış gibi geliyor. Kudüs’ün doğusu, batısı yoktur. Kudüs Müslümanların ve Filistin’indir. Milli Görüş var olduğu günden bu yana Siyonizm tehlikesine ve Filistin üzerinde oynanan oyuna dikkat çekti. Yaşanan bu gelimeler bizlerin haklı çıktığını bir kere daha gösterdi. İnşallah Saadet Partisi iktidara gelir ve Siyonistlerin kurmaya çalıştığı yenidünya düzeni yerine “Yeni Bir dünya düzenini” kuracağız, mazlumların başına örülen çorabı yırtıp atacağız.

‘MİLLİ GAZETE’YE KİMSE TALİMAT VEREMEZ’

Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Mustafa Kurdaş, medyanın önemine değindiği konuşmasında, Milli Gazete’nin hakkın ve halkın sesi olduğunu bir kez daha altını çizdi. Kurdaş, 28 Şubat sürecinde brifing alan medyayı hatırlatarak, ‘O dönemde brifing alan medya vardı. Bugün ise talimat alan medya var. Bugün Türkiye’de yaşanan sorunları yazmayan, görmeyen bir medya var. Arada hiçbir fark yok. Biz Milli Gazete olarak kimseden talimat almıyoruz. Yolumuz ve duruşumuz belli, gücümüzü milletten alıyoruz. Onca baskıya rağmen yayın politikamızdan vaz geçmiyor, halkımıza doğru haberi ulaştırıyoruz’ şeklinde konuştu.

Editör: Haber Merkezi