Vatandaşın malına, canına kast eden 17 yaşın altındaki hırsızlar yasadaki boşluktan faydalanıyor. Şikayet üzerine polisin yakaladığı çocuk hırsızlar, sorgularının ardından çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakılması, kamu vicdanını yaralamaya devam ediyor. Bursa’nın tarihi adreslerinden birisi olan Yeşil Caddesi’nde yıllardır pastane işleten Yüksel Cihan, işyerine defalarca giren hırsızlara isyan etti. Cihan, dükkanına 42 gün arayla giren, yaşları 14 ile 15 arasında değişen iki hırsızın bilgisayarını ve kasadan paralarını çaldığını, polise yaptığı şikayet üzerine her iki hırsızın yakalandıktan sonra çıkarıldıkları mahkeme tarafından serbest bırakıldığını söyledi. Pastanesine sokağa çıkma yasağının olduğu gün soyulduğunu hatırlatan mağdur esnaf, ceza yasasında düzenleme yapmayan, kanun çıkarmak için çaba sarf etmeyen siyasiler hakkından dava açmaya hazırlanıyor.

‘HIRSIZ YAKALANDI, MAHKEME SERBEST BIRAKTI’

Yaşadığı mağduriyet karşısında ne yapacağını şaşıran Yüksel Cihan, Bavul Haber’e şunları söyledi: ‘36 yıldır Yıldırım’ın Yeşil semtinde pastane işletiyorum. Defalarca işyerime hırsız girdi. 42 gün önce de dükkanıma girerek bilgisayarımı ve bir miktar paramı çaldı. En son 3 gün önce, yaşı 14 olduğunu öğrendiğim hırsız işyerime, hem de sokağa çıkma yasağının olduğu gün girdi, kasadaki paramı çaldı. Yaşanan bu gelişmenin ardından polise müracaat ettim, mağdur olduğumu söyleyince hırsızlar yakalandı. Çalınan bilgisayarımı sorduğumda, hırsızın sattığını öğrendim. Bu çocuk mahkemeye çıkarıldı ve serbest bırakıldı. Bunun sebebi ise Türk ceza kanununa giren, 17 yaşın altında olan şahıslar serbest bırakılıyor ve ceza erteleniyormuş. Böyle bir kanun olmaz, insanlar mağdur ediliyor, benim işyerimde her türlü güvenlik önlemi olmasına rağmen şehrin ortasında, cadde üstünde bir dükkanı defalarca soyan hırsızlar, yakalanıyor ve serbest sonra bırakılıyor’ diye konuştu.

‘TARIM ALANLARINDA ÇALIŞTIRILSINLAR’

Cihan sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Yaşı tutmuyor diye 200’den fazla sabıkası olan hırsızları salmakla ıslah edilemez, masum, mazlum insanların can ve mal güvenliğini tehdit edenler mutlaka cezalandırılmalı. Hırsızlığı meslek haline getirmiş olanları İmralı gibi bir adada tutsak edilmeli. Tarım ve hayvancılık alanında çalıştırılıp, en azından topluma hizmet eder hale getirilmeliler. Türkiye’nin doğu bölgelerindeki araziler ekilemiyor, bu hırsızlar buralarda çalıştırılsın, bizler hem ucuz meyve-sebze yiyelim, aynı zamanda mağdur olmayalım. Hiç olmazsa buradan kaçmaları mümkün değil. Bu işe dur denmesi lazım. Anayasada açık madde var vatandaşın can ve mal güvenliği teminat altında olduğu yazılı. Bizim malımız ve canımız tehdit altında. Ben hırsızlar yüzünden zarar ediyorum, buradan yola çıkarak, yasal düzenlemeleri yapmayan siyasetçiler hakkında tazminat davası açacağım. Çünkü benim malımı çalanlar yaşı küçük diye serbest bırakan yasal bir boşluk var. Ben de hırsızlara tanınan haklara sahip olmak istiyorum, bu kişilere bedava avukat var; mahkemeye gidemiyorum, hırsızla yüzleşemiyorum. Böyle kanun olmaz, yasa koyucular, kanun yapıcılar bazı maddelere dikkat etmemişler, açıkça söylüyorum vatandaşı kimse mağdur edemez, etmemeli’ şeklinde ifadeler kullandı.

‘HANİ ESNAF MİLLETİN BELKEMİĞİYDİ?’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya seslenen Yüksel Cihan, ‘Cumhurbaşkanımıza, Adalet Bakanımıza ve İçişleri Bakanına sesleniyorum. Bizler hırsızlardan mağdur oluyoruz. Bizlere Cumhurbaşkanımız ne dedi, can ve mal güvenliğiniz bizim teminatımız altındadır’ dedi. Yetmedi esnaf milletin belkemiği olduğunu haykırdı. Belkemiği kalmadı, zaten süper marketler esnafı mahvetti. Bu da yetmezmiş gibi hırsızlarla uğraşıyoruz. Çünkü yasal boşluk var. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yalvarıyorum, rica ediyorum, hırsızlarla ilgili yasal düzenleme yapın, 15 yaşında bir çocuğun 200 tane sabıkası var, siz bunları serbest bırakıyorsunuz, böyle şey olmaz’ dedi.

Editör: Haber Merkezi