Siyasette muhalefetin amacı, yerelde ve genelde yanlışları ortaya koymak, öneride bulunmakla birlikte, inim inim inleyenlerin feryadına kulak asmaktır.

Bu adım sadece siyaset için değil, ölü taklidi yapmayanlar için de faydalıdır.

Çünkü biriktirdikleriniz asla sizin değil. Paylaştıklarınızla büyüyecek, kavrulmanın, sıkıntıların önüne set çekmiş olacaksınız.

Çok uzun zamandır Bursa’da ezberleri bozan, vatandaşın derdini gündeme, sokağa, meydana, taşıyanlara rastlamıyorduk.

Masa başında oturup eleştiri getirmenin, havanda su dövmekten öteye geçmediği biliniyor.

Selçuk Türkoğlu, İYİ Parti Bursa il Başkanı seçildikten sonra, şehrimizde ezberlerin bozulacağını ümit ediyordum.

Öngörülerde yanılmadım.

Sebebine gelince; Türkoğlu’nu sendikal faaliyetlerde gösterdiği performansı ortada.

Kentimizin hemen hemen her köşesine; tiyatrolu içi dram dolu, çile çekenlerin gözlerinin çakmak çakmak olduğu basın açıklamalarına imza atmıştı.

Koltuğunu devraldığı Yahya Bahadır ve ekibinin esamisini duymadığımız İYİ Parti’ye, müthiş bir hareketlilik getirdi.

Sonra ne yaptı Türkoğlu, yüksek su faturalarıyla kazıklanan Bursalıların sesini duydu, şehir tarihinde bir ilki başardı; BUSKİ bahçesine girdi, Alinur Aktaş’a geri adım attırdı.

Farklı zamanlarda, sadece halkın gündeminin peşinde koşarak, renkli, tiyatrolu basın açıklamalarına devam etti.

Zaten evinde oturan, muhalefet yaptığını sanıp il teşkilatında caka satanlardan kimse rahatsız olmuyor.

***

Türkoğlu, gerçekleştirdiği, halkı ilgilendiren haklı eylemlerle teşkilatına heyecan getirdi; amiyane tabiriyle İYİ Parti Bursa İl Başkanlığı stadyuma dönüştü.

Hatırlayacaksınız,

Son olarak Şehreküstü Meydanı’nda çiçek yağına gelen yüzde 100 zammı, mutfaktaki yangını, yumurta fiyatlarıyla enayi yerine konulduğumuza dikkat çekmişti.

Sonra ne mi oldu…

“Sen misin il teşkilatında oturmayan, sen misin lay lay lom yapmayan” diyen bazıları, Selçuk Türkoğlu’nu kardeşleri üzerinden ve bazı sosyal medya hesaplarını takip ettiği gerekçesiyle FETÖ’cü olmakla itham etmeye, iftira atmaya ve karalama kampanyasına başladılar.

Tabi bu arkadaşlar, Bursa’daki trafik keşmekeşini iki yılda sorun olmaktan çıkaracağını söyleyen pek mübarek Alinur Aktaş’a bir çift laf edememelerini, yediği maklubeleri soramamalarını da takdirle karşılıyoruz!

***

Sahi bu arada, Türkoğlu’yla ilgili havuza servis edilen haberlerin tek elden çıktığını da belirterek, Türkoğlu’nun kendisine kumpas kuranların çok uzakta olmadığına, aynı zamanda çok dikkatli olmasını da öneririm.

Yani Selçuk Türkoğlu, Bursa’da Bursalıların konuştuklarını gündeme getiriyor; böyle adımlar attığı için de kendisine aba altından sopa gösteriliyor.

Şu belli çevrelere ve Alinur Aktaş’a tavsiyem.

Sizi gerçek manada eleştirenlere teşekkür etmelisiniz; farkına varamadıklarınızı, unuttuğunuzu, görmediklerinizi, göremediklerinizi sizlere hatırlattıkları için!

Ve sonra iki dakika tefekkür edin. Vatandaşın derdiyle dertlenin, ‘biz nerede hata yaptık’ deyin.

Kin ve nefret meclislerinde gaza gelip Selçuk Türkoğlu’na leke atmayın, yapışmaz.

Vallahi, mezarlıklar vazgeçilmezlerin mekanı, bunu unutmayın!

Hatırlatmakta fayda var, cinnetin peşinde koşacağınıza, biraz da acıları duyun, görün, gülüm!

Bitirirken Selçuk Türkoğlu, bugün muhalefet görevini yapmaya çalışıyor, yarın susar, geri adım atarsa, ilk eleştiren olurum, merak etmeyin.