Nefret, kin, yanı sıra gücü eline geçirdiğinde önüne gelene rejon kesmek; acizlerin, zavallıların meziyetidir.

Dolayısıyla güç zehirlenmesine uğrayanlar; mağdurların feryadını, mazlumların inlemesini, şehirleri betonlaştırıyorsunuz, tarım alanlarını yok ediyor, Anadolu’yu insansızlaştırıyorsunuz diyenleri, açım diyerek gırtlak patlatanları anlamazlar, anlayamazlar.

Hemen hatırlatalım, 10 yıl önce Süleyman Soylu, Demokrat Parti Genel Başkanı olduğu dönemde Recep Tayyip Erdoğan’a ağza alınmayacak hakaretlerde bulunuyordu.

Sonrası malum, karşısında potansiyel güç görmek istemeyen Erdoğan, Soylu’yu partisine kabul etmişti.

***

Gelelim adalet mevzuuna…

Geçtiğimiz akşam İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, uzun süredir hastanede tedavi gören annesine hakaret eden kişinin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına sosyal medya hesabına yazdığı şu notla tepki göstermişti:

‘45 gündür anam hastanede

Annemle fotomun altına küfreden alçak mahkemeye çıkıyor ve adli kontrolle serbest. Ne yapmalıyım.

Bakan olsam ne yazar. Millet, devlet işleriyle boğuşurken anasının namusuna sahip çıkamamak ne ifade eder. Tweetimle yeniden alınırsa da provakasyon sayacağım.’

Soylu’nun mesajının adresi Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ise, ‘bana kimse tutuklama siparişi veremez’ diyerek Soylu’ya cevap verdi.

Herkesin annesi kıymetlidir.

Anne değerdir, kutsaldır.

Bu topraklarda veya farklı coğrafyalarda yaşayan insanların anneleri de aynı saygıyı hak ediyor.

Muhalefet partilerinin liderlerinin, üst düzey yetkililerinin de anneleri kıymetlidir.

O yüzden onlara hiçbir şekilde dil uzatılmamalı, kendi iç çatışmalarımıza, hesaplaşmalarımıza alet edilmemeliler.

Şimdi Soylu’nun canı yanınca feryadı basıyor.

Aynı Soylu,

Kanı yerde duran Gelecek Partisi Genel Başkanı Selçuk Özdağ’a alçakça pusu kuranlarla ilgili olarak tepkisi neydi; ‘tepkisellik’.

Kendisinin canı yanınca adalet, başkasının canı için tepkisellik, öyle mi?

Annelerimiz bizim canımız, ciğerimizdir.

Süleyman Soylu, ırk, din, görüş, mezhep, inanç ayırmadan, bu ülkede yaşayanlara saldırı olduğunda, hakaret edildiğinde tepki koymak zorunda.

Kendi annesine yapılmasını istemediği her neyse, başkalarına da yapılmasını istememeli, gereğini yapmalı.

Yapmalı ki, güç zehirlenmesi olmasın!

Hukuk sadece Süleyman Soylu’ya değil, hepimize lazım.

Bu memlekette el üzerinde tutulması gerekeneler sadece bir partiye değil, her görüşe sahip olanlardır.

Kısacası…

Adalet soğan satana da, AK Parti iktidarının bakanına da, Ömer’e de, Recep’e de, Kazım’a da lazımsın.

Bu arada, böyle ortamların meydana gelmesinden ben sorumlu değilim, sorumlu olanlar 18 yıldır iktidarda.