Doğru ve bilinçli şekilde Kooperatifleşme, ülkemizin kalkınmasını; toprağın, suyun korunmasında öncü rol üstleniyor.

Tam bu pencereden baktığımızda Bursa’mızda,

1998’de Valilik, sanayiciler, kanaat önderleri ve belediyelerin ortaklaşa kararıyla, şehrimizin doğusundaki kanal ve akarsularındaki endüstriyel ve evsel atıkların arıtılması için Türkiye’ye örnek olan bir proje hayata geçti.

Nedir bu hayata geçen?

Yeşil Çevre Arıtma Tesisi İşletme Kooperatifi.

Dün tesisleri gezdim, hayran kaldım.

2006'da hizmete girmesiyle, sanayi atığı suyu arıtan, çamuru bertaraf eden tesis, ülke ekonomisine katkı sağlıyor.

İdealist insanların bir araya geldiği bu yapının en tepesinde Vali Yakup Canbolat yer alıyor.

Canbolat’ın yardımcısı ise BTSO Başkanı İbrahim Burkay.

Yönetimde ayrıca Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Kurumu BUSKİ’de yer alıyor.

Kooperatifin Genel Müdürü Mehmet Aydın.

Peki, ne yapılıyor bu 32 milyon dolarlık yatırımla?

Yeşil Çevre Arıtma Tesisi İşletme Kooperatifi, kurulduğu yılda 52 binlik kapasitesi varken, şimdi günde yaklaşık 100 bin metreküpe yakın sanayiden gelen; insan sağlığını, doğayı tehdit eden suyu, arıtıldıktan sonra çiftçinin tarlasını sulayacağı berraklığa kavuşturuyor, oluşan çamuru yakarak neredeyse ortadan kaldırıyor.

Kısacası çok önemli bir ihtiyacı karşılıyor.

Şehrimizin doğusunda bulunan Uludağ OSB, KOSAB ve BOSAB’ın çatısı altındaki fabrikaların atıkları burada yeniden doğaya kazandırılıyor.

İdealist dedik ya,

Tesisin genel müdürü Mehmet Aydın’ın Bursa’mız için kazanım olduğunu belirtmek istiyorum. İşini severek yapıyor, disipline önem veriyor, çalışma arkadaşlarına pozitif alan açıyor. Aynı zamanda öneri ve eleştiri alanını sabitlemeyen, sosyal sorumluluk projeleri ile okullara, gençlere ufuk açan, zorlaştırmaktan çok, kolaylaştıran bir isim.

Ayrıca çevre mühendis adayları burada stajlarını yaptıklarında, edindikleri tecrübeyle, mesleklerine atıldıklarında önemli avantaj yakalıyorlar.

***

Yeşil Çevre Arıtma, kar amacını devre dışı bırakıp, ortaklarına maliyet esaslı hizmet veren bir kooperatif olmakla birlikte, sanayi ve konutların iç içe olduğu havzalarda oluşan atık suların arıtılması için kurulan örnek bir model olarak dikkat çekiyor.

Burası hizmete girmeden önce fabrikaların atıkları derelerde canlı bırakmadığına hepimiz şahidiz. Şimdi durum tam tersine dönüyor.

Bölgede istihdam oluşturmak isteyen girişimci, kooperatifin çatısı altına girmek zorunda; aksi takdirde fabrika hayali, arıtmaya takılıyor.

Mesela Aydın, tesisin hizmete girmesiyle Bursa'nın doğu bölgesindeki akarsular, dere ve kanallardaki endüstriyel ve evsel atıklardan oluşan kirliliğin ortadan kalktığını, Çevre Şehircilik Bakanlığı’na anlık kontrol bilgileri ulaştığını aktardı.

Altı çizilecek bir diğer husus ise Ergene Yeşil Çevre Arıtma Tesisi İşletme Kooperatifi’nin kurulmasında Bursa model oluşturmuş.

Evet, Yeşil Çevre, sadece Bursa’mızın değil, Türkiye’nin gururu oldu.

Burası 2023’te, temizlediği sanayi sularını tekrar fabrikaların kullanabileceği hale getirmeye hazırlanıyor.

Nedeni; yer altı sularının kullanımını asgari düzeye indirmek.

Belki de yakın süreçte, İsrail, İspanya, Japonya, Birleşik Arap Emirlikleri ve ABD’nin yaptığı gibi deniz suyu arıtılarak, yer altı rezervleri tamamen korunmuş olacak.

Yeşil Çevre’ye eleştiri getirenlere tavsiyem, gelsinler, görsünler. Negatif bakış açılarının değişeceğine garanti veriyorum.

Umarım böyle tesisler ülkemizde çoğalır. Sanayileşmenin getirdiği dezavantaj, avantaja döner.

Burasını gezdikten sonra, Bursa’nın batı bölgesi başta olmak üzere sanayinin yoğun olduğu diğer yerlerinde Yeşil Çevre gibi dev tesislere ihtiyacı olduğunu belirtmek isterim.