Son iki aydır gündem ısrarla sıcak tutulmak isteniyor.

Böyle olunca sorular arkaya arkaya geliyor.

Birileri mi düğmeye bastı?

Siyaset mühendisliği ile Türkiye yeniden mi dizayn edilmek isteniyor?

Egemen güçler ve askeri vesayet yeniden mi hakim kılınmak isteniyor?

Eski Genelkurmay Başkanlarının ardı ardına açıklamalarda bulunmaları ile yeni bir hesaplaşma mı planlandı?

Fetö'nün siyasi ayak tartışması ve yeni bir darbe söylentileri neden gündeme oturdu?

Sonrada şu sorulara cevap aranıyor ister istemez.

Partilerde yaşanabilecek kaoslar ve geçen hafta yaşanan milletvekili istifaları bir beklentinin alt yapısı mı?

Yeni kurulan ve kurulacak partiler istifa tartışmalarının neresinde?

Veya...

Ekonomik ve sosyal şartların neticesinde bunalan milletin çaresizliğinde,

Birlik ve beraberlik isteyen dış politika zorluğunda,

Metal yorgunluk yaşayan,

Yerel seçimler ve de özellik yenilenen İstanbul seçimlerinden sonra yeni arayışların ortaya çıktığı siyasetin değerler manzumesinde normal bir süreç mi yaşıyoruz?

Bilemiyoruz.

Ama...

Büyük bir tecrübeye sahip Sayın Devlet Bahçeli'nin tahrik uyarı ve istikrar temennisini,

Sayın Meral Akşener'in bizzat yaşadığı 28 Şubat hatırlatmasını unutmadan.

Bekleyip, göreceğiz.