Kadim şehir Bursa’dayız, Osmanlı’nın ilk başkenti, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük, en gelişmiş(!) ilk beş şehrinden birinde yaşıyoruz.

İşim müsait olduğunda, moraller de yerindeyse insan şöyle bir yürüyüş yapmak istiyor, dolaşıp hava almak iyi gelir diye düşünüyorum Bursa caddelerinde, sokaklarında.

Doğal olarak kaldırımlardan yürümek lazım, kaldırımlar çoğu yerde bozuk, düzgün kaldırımlar da var ancak yürümek ne mümkün ? Kaldırımın tam ortasında ya bir ağaç ya bir elektrik direği ya da trafik lambası veya trafik levhaları. Nasıl yürüyebilirsin rahatça? Yürümeye imkan yok!

Elektrik direği de trafik levhaları da lazım, ağaçlar var, tamam. Hepsi de olacak ya da olması lazım ama bu kaldırımları yaparken burada insanların yürüyeceği düşünülerek, kaldırımda yürümemize engel olan cisimler önceden planlanarak gereği yapılmalı diye düşünüyorum. Ağaç varsa ağaca göre kaldırım, elektrik direği varsa ilgili kurumla görüşüp olması gereken noktaya alınarak kaldırım olmalı.

***

Kaldırımlarda yürürken tek kişiysen cambazlık yaparak yola devam edebilirsin, hele bir de ailece yürüyorsan birçok noktada tek sıra kuyruğa girmeniz lazım. Engelli bir kardeşimiz engelli aracı kullanıyorsa, ilerlemesi mümkün değil.

Yine bildiğiniz gibi kaldırımlarda görme engelliler için sarı renkli karolar var, iyi düşünülmüş bir çalışma. Ancak bu sarı karolar da çok sıkıntılı ; dümdüz giderken aniden bazı noktalarda bitiyor, ya da sarı karonun hizasında bir ağaç varsa engelli yolu orada bitiyor. İnsanlar cambazlık yaparak kaldırımlarda öyle ya da böyle yürüyebiliyor ama engelli kardeşlerimiz ne yapabilir, nasıl yürüyebilir, engelli aracı ile nasıl ilerleyebilir, mümkün değil.

İhaleyi alan insanlar bu işi bilmezler mi? İhaleye çıkaran yetkililer, ihale şartnamesine “bu konulara dikkat edilecektir” şartını koyamazlar mı? Bu işlerin kontrolörü yok mu? İş bitiminde bu aksaklıkları görmüyorlar mı? Ya da görüyorlarsa neden müdahale etmiyorlar? Müdahale etseler zaten bahsettiğim bu aksaklıklar olmaz.

Yine aracımızla bir yerden bir yere giderken sokaklarda başlıyoruz cambazlığa, caddede devam ediyoruz. Neden mi? Neredeyse tüm yollarımız delik deşik, yamalı bohça gibi : asfalt kesikleri var, çukurlar var, yüksek ya da düşük seviyeli rögar kapakları var, tümsekler var ve orantısız ve rasgele kasisler var.

Bursa’da yürürken de, araç sürerken de çok dikkatli olmanız lazım, yolda bu engellere dikkat ederken, bir yandan da yaya geçitlerine ve trafik lambalarına da dikkat etmek gerekiyor.

Yaşadığımız şehir Bursa’dan bahsediyorum, Osmangazi ilçemizden bahsediyorum, yine Osmangazi ilçemizin en gelişmiş mahallerinden birinden, Kükürtlü mahallemizden, Kükürtlü sokak ve caddelerinden bahsediyorum. Zaten bir çok mahallede kaldırım bile yok ya da var desinler diye yapılmış acayip kaldırımlar. Bursa’nın başta Kent Meydanı kaldırımları olmak üzere bir çok yerinde bu sıkıntılar var ve yaşanıyor.

***

En acısı da bu konularda, bu sıkıntıları gidermek için hiçbir çaba yok. On yıllardır bu işler devam ediyor ve düzelme yok. Geçtiğimiz yaz sonu Kükürtlü caddesinde asfalt çalışması yapıldı, çalışma biter bitmez tekrar asfalt çalışması yapıldı. Cadde boyunca çok sayıda rögar kapağı var, asfalt çalışması yapılırken bunlar hiç hesaba katılmadı. Rögar kapaklarını asfaltla aynı seviyeye getirmek için, abartılı olmasın yaklaşık on defa yolda bunları düzeltme çalışması yapıldı.

Sonuç olarak yapılan işler yapılmış olsun diye yapılıyor, ben yaptım oldu mantığı ile yapılıyor. Yapılıyor ya sen ona bak dersen, kusura bakma, yanlış yapılan işlerin parası çöpe atılmış olur. Bir hizmetin insanımıza hayatı kolaylaştırıcı bir yanı yoksa o hizmet değildir, insanlara zulümdür !

Gerçekten, Bursa ve ülkemiz, özellikle belediye hizmetleri açısından da sahipsiz. Yapan yaptığıyla kalıyor, kimseye neden yanlış yaptın diye hesap sorulmuyor, işi hakkıyla yapmış gibi belediyelerden de parasını rahatça alıyor.

Yapılan işlerde ilim yok, teknik yok, sadece yandaşlara işler verilmeye devam ediyor. İşler ehline değil, yandaşlara, yakınlara, partililere verilmeye devam ediyor. Böyle olunca da, işler yandaşa verildiği için yapılan işlerde eksiklik ve yanlışlıklar varsa da belediyeler tarafından ses çıkartılmıyor. Bunun doğal sonucu olarak da, fatura çift yönlü vatandaşa çıkartılıyor. Hem halka harcanması gereken paralar çarçur ediliyor, hem de yanlış yapılan işleri kullanan vatandaş büyük sıkıntı çekiyor.

***

Adeta kaldırımlarımız, insanlar yürümesin diye, yollarımız araçlar gitmesin diye yapılmış. Halka hizmet Hakk’a hizmet inancına sahip olmayan vizyonsuz yöneticileri başımıza getirdiğimiz sürece bu tür sıkıntıları yaşamak kaçınılmaz olacaktır. Aslında baştaki yöneticilerin halka gereken önemi ve değeri vermemelerinden kaynaklanan bir sıkıntı bu.

Umut ediyoruz ki, en kısa sürede, insana önem veren, halkın arasına katılarak sıkıntıları birebir yaşayan ve gören, her işin ilmine önem veren, geniş istişarelere değer veren idareciler bir an önce başa gelsin ve insanımız gerçek hizmetleri alsın. Tam da bu noktada seçmene büyük görev düşüyor.

Umudum asla tükenmedi, Bursa eninde sonunda hak ettiği hizmeti alacak diye düşünüyorum.