İşte Kayaaltı’nın, ‘Davut Gürkan ve AK Parti Bursa’ başlıklı o yazısı: Kibir; insanı çürütüyor, yok ediyor. Hele yanındaki riyakarlar, avuçları kızarıncaya kadar alkışladı mı, dünyayı ben yarattım sanıyor insan kendini! Büyük şair Necip Fazıl Kısakürek, bu zavallılığı şöyle özetliyor, ‘Yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişirsen; hem yolunu kaybedersin, hem dostunu.’ Dün AK Parti Bursa il kongresinde koronaya rağmen coşku vardı. Maske, mesafe kurallarını soracak olursanız; açık konuşalım ihlal edildi. Yukarıda işaret ettik ya, kibir abidelerinin tavırlarından dolayı il başkanlığına bile davet edilmeyen Faruk Çelik, selam vermenin yasaklandığı Recep Altepe ve eski vekillerin, yanı sıra sistematik şekilde adam yerine konmayan ilçe başkanlarının Gürkan tarafından kongreye davet edilmesi, başımızın üzerinde yeriniz var denmesi, teşkilatçılık adına çok önemli. Hele Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın birilerini çatlatırcasına Faruk Çelik’i zikretmesi, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının kanıtı gibi. Diğer yandan Gürkan’ın listeye aldığı, kenti tanıyan, teşkilatın farklı kademelerinde kendilerini ispat eden 3 isim; Adnan Kurtuluş, Ali Sait Adiloğlu ve Mustafa Yıldırım’ın, AK Parti Bursa’ya heyecan katacağını kestirmek zor değil. Yanı sıra, kongrede adı sıkça anılan Faruk Çelik’in ifade ettiği gibi, ‘AK Parti’nin herkesi kucaklayan, birlik beraberlik içerisinde hedeflerine yürüyen bir teşkilatı oluşturması ve geçmişteki hatalardan ders çıkarılması’ yeni hataların tekrarlanmaması için önemli. Artık Davut Gürkan ve ekibi için yeni bir dönem başlıyor. Uyarılara gözlerini yummayan, eleştirildiklerinde küsmeyen, öneri ve projeleri önemsemeleri, Bursa’nın kazancına kapı açar. Tabi. Gürkan’ın dikkat etmesi gereken en önemli husus, dalkavukları ciddiye almaması, yalnızlaştırması. Ve… Tebdili kıyafetle bu şehrin sokaklarını arşınlayıp; gerçeklerle yüzleşerek her şeyi birinci elden görmesine sebep olur, nefretin demir ağlarını yırtar, davayı aydınlatır.