Yurt gazileri kapsamında Bursa’ya gelen DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, basın toplantısında gazetecilerle biraraya geldi. Ülke gündemiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Babacan,  Bursa’nın çarpık yapılaşma ve TOKİ marifetiyle ihanete uğradığını söyledi.

 Toplantıda Bursa İl Başkanı Tayfun Öztürk hazır bulunurken, genel başkan yardımcılarının yanı sıra, İstanbul Milletvekili Medeni Yılmaz, ilçe başkanları ve yöneticiler de yer aldı.

Saadet Partisi Bursa, işçilere tam destek verdi Saadet Partisi Bursa, işçilere tam destek verdi

“TERMAL ALANA TOKİ YAPAN ZİHNİYET”

Konuşmasına Bursa anılarıyla başlayan Ali Babacan, çocukluğunda babasıyla Bursa’ya geldiğini, o günkü şehirden eser kalmadığını belirterek,  Bursa, rant uğruna adeta talan edildi. TOKİ'nin yaptığı binalara baktığımızda  bu güzel şehre yapılan bir ihaneti görüyoruz. Bir zamanlar dünyanın en güzel şeftalilerinin yetiştiği, sebzesiyle, meyvesiyle çok önemli bir tarım ovası olan Bursa Ovası tamamen sanayi parsellerinden, daha sonra da imar parsellerine dönüştü. Çarpık ve hormonlu büyümeyle trafik sorunu içinden çıkılmaz bir hale getirildi.  Termal turizm projesinin üzerine TOKİ yapan bir zihniyet söz konusu. Biz kadim Bursa'ya bir Bursa borçluyuz. Güzelim Bursa 'bana yardım et' diye elini uzatıyor" dedi.

“EMEKLİ,  İŞÇİ AYIN SONUNU GETİREMİYOR”

Ekonomik krizin toplumun tüm kesimlerinde ciddi şekilde hissedildiğini işaret eden DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, sözlerine şöyle devam etti, " Ekonomi adeta çöküyor, çok ciddi bir kriz var. Sanayici yurtdışına kaçıyor, iflaslar yaşanıyor.  Yüksek faiz politikası yatırımları engelliyor. Bir avuç rantiyeci  faizle para kazanıyor. Vatandaşımız, emekli, işçi ayın sonunu getiremiyor. Tek haneli enflasyon hedefleri patlamış durumda" dedi.

“HUKUK YOKSA İSTİHDAM OLMAZ”

Adalet ve hukukun yerlerde süründüğünü hatırlatan Babacan,  Hakimler ve Savcılar Kurulu'na seçilen 3 üyeyle ilgili olarak, “Anayasa ve Adalet Komisyonu'ndan oluşan karma komisyonun basit çoğunluk uygulaması ile seçilmesini hukuk ihlali olarak etti.  TBMM Anayasayı kendi eliyle ihlal etti. Ülkemiz bu şekilde yönetilirse biz daha çok krizler görürüz. Hukuk ve adalet yoksa güven yok, güven yoksa istihdam ve yatırım olmaz. Şöyle bir bakın, gençler başka ülkelere gitmek için fırsat kolluyor. Sebebi belli istikrar yok, gelecek yok” diye ifadeler kullandı.

“SAMİMİYSEN AHİM KARARINA UY”

Yeni Anayasa çağrısı yapan Cumhurbaşkanı  Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen Babacan, "Yeni Anayasa diyenlerin ortaya koyabildikleri tek bir madde yok. Yeni Anayasa deyip muradını söylemeyenlere temkinli yaklaşırız. Yeni anayasa diyenlerin önce bugünkü anayasaya uyması lazım. Anayasa Sayın Erdoğan için bağlayıcı bir hukuk metni değil. Samimiysen AİHM kararlarına uy. O samimiyet testlerinden geç ondan sonra koltuğa otur" diye konuştu.

“İKTİDARDA GÜÇ ZEHİRLENMESİ VAR”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2003 ve 2004 yıllarında 3 dönem kuralını sürekli dillendirdiğini ama gelinen noktada kuralın unutulduğunu belirten Ali Babacan,  "Sayın Erdoğan hem AK Parti'nin kuruluş tüzüğüne hem de Anayasa'ya göre görev süresini çoktan tamamladı. 2014'te 1. dönem 2018'de 2. dönem, 2023 de 3. dönemi oldu. 2023 seçimlerinden önce YSK'ya dilekçe verdik. 2023'te Erdoğan'ın aday olamayacağını söyledik. Ama YSK bununla ilgili bir yorum yaptı. 'Anayasa değişti' dedi.  Bize göre yanlış. Güç zehirlenmesi, lider suntası oluyor. Bunları açık açık hükümet üyesiyken konuştuk. Bu ilkelerden saptı. 3. dönem cumhurbaşkanlığı yanlış. Bu güç zehirlenmesine yol açıyor. Devlet yönetiminde güç mutlaka yozlaştırıyor.  Erdoğan artık Türkiye'de demokrasinin önünü açmalı. Kendisinden başka alternatiflerin konuşulacağı bir Türkiye olmalı. Güzel bir iz bırakmak istiyorsa ve tarihe son bir kayıt düşmek istiyorsa, insanların zihin dünyasında olumlu bir izi böyle bırakabilir. Eski bir dostu olarak tavsiyem, işi artık daha fazla uzatmaması hem kendisine hem de Türkiye'ye zarar vermemesi için bir an önce gitmeli. Doğru olan budur. Evrensellik ve anayasa açısından da AK Parti'nin kuruluş tüzüğü açısından da olması gereken budur” şeklinde ifadelere yer verdi.