Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin il başkanlığı açılışı için 20 gün önce Bursa’ya gelmişti. Teşkilatının kurdelesini kesti, konfetiler patlatıldı.

Ardından, Osmangazi’de kapalı çarşı esnafı ziyaret edildi, Haşim İşcan da tur atıldı. Sonrasında Babacan, şehrimizden ayrıldı.

O günden beri, Deva Partisi Bursa il örgütünün şehrimizle ilgili söyledikleri tek bir sözüne, eylemine, eleştiri ve projesine rastlayan var mı?

Yok!

İl Başkanı Serkan Özgöz, bu kentte yaşayan bir yurttaş. Şaibeli işlere karıştığı görülmemiş, duyulmamış. Ak, pak biri.

Ama siyaseti bilmiyor, refleks gösteremiyor. Haliyle genç ekibine de heyecan veremiyor!

AK Parti’nin ülkeyi yönetemez hale getirdiğini Anadolu’yu gezerek anlatan Ali Babacan…

Kusura bakmasın ama Bursa’yı emanet ettiği il başkanı Özgöz, siyasetin sokakta yapıldığını bir türlü kavrayamıyor; yalı çocukları gibi haftalık il yönetim toplantıları, il divanları ile iktidara gelineceğini sanıyor!

Tabi kabahat Serkan Özgöz’de değil, ona böyle büyük bir sorumluluğu veren Ali Babacan’da!

Babacan’ı artık kim etkiledi, üzerinde nasıl algılar oluşturuldu, cilalı sözler söylendiyse, Özgöz’ü gözü gibi görüyor, kolluyor.

Ama fark edemediği bir şey var!

Siyaset bakkal dükkanı işletmeye, kürsüye çıkıp akademik bilgiler verip, ekonomiden sorumlu bakanlık yapmaya benzemez; hele, yerelde siyaset bambaşkadır.

Neden mi?

Serkan Özgöz ve ekibi, Osmangazi’nin, Yıldırım’ın ve il başkanlığını hangi öngörüleri referans alıp taşıdıkları hala belli olmayan Nilüfer’in sokak ve caddelerinde tebdili kıyafetle bir gezsinler.

Mesela,

Dün Bursa’nın caddeleri, sokakları sağanak yağışla yapay göletler oluştu. Şiddetli yağıştan logar kapakları, topaç gibi suyun üzerinde dans etti!  ‘Canla başla’ sloganıyla altyapıya ‘şöyle yatırım yaptık, böyle yeniledik’ diye far fara yapan, ana arterlerde otomobiller havuza dönüşen yolları yapan Büyükşehir Belediyesi’ne eleştiri getirmeyi Deva Partisi Bursa düşünemiyorsa, Babacan oturup ağlasın!

Yıldırım ilçesinin Cumalıkızık Mahallesi’nde işyerlerini su bastı, ticarethane sahipleri zarara uğradıklarını dile getiriyor. İlla birileri sele kapılıp ölünce mi muhalefet felaketin yaşandığı bölgeye gidip boy gösterecek?

Milletin derdinle dertlenmenin yolu sokaktaki ahı, feryadı duymaktan geçer.

Gerçek ‘deva’ böyle doğar.

Gözümün içi!