Hatırlayanlarınız vardır elbet, geçen ay aramızdan ayrılan İBB eski belediye reisi Kadir Topbaş, Zeytinburnu’ndan Sultanahmet’e gözyaşı döktüren ucubelerin mimarı olmasından dolayı Başbakanlığı döneminde Recep Tayyip Erdoğan’dan fırça yemişti.

Hatta Erdoğan, ‘biz İstanbul’a ihanet ettik’ diyerek tarihe geçmişti.

Bu topraklarda, gemileri karadan yürütenlerin torunlarına akıl sır ermiyor. Hem ecdat diyorlar, hem de ecdadın kemiklerini sızlatmak için şehirleri betonlaştırıyor, ardından da yatay mimari sloganı atıyorlar.

Bursa'da da uzun yıllardır acayip tarih yazanlar var mesela!

Bizim şehrimizin akciğerlerinden birisi olan Yunuseli Havaalanı arazini çaktırmadan betonlaştırmak için türlü atraksiyonlar yapan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, kentimizdeki dar gelirlilere patates hediye etti.

Peki, nereden geldi bu patatesler; Niğde’den.

Yanlış tarım politikaları yüzünde üreticinin elinde kalan patatesleri satın almış Büyükşehir.

Düşünce güzel, hem üretici sevinmiş, hem de yüksek gelen doğalgaz ve elektrik faturaları ile inim inim inleyenler!

***

Ortaya irade koyup, te Niğde’deki feryadı duyan Alinur Aktaş’a bir tavsiyem var.

“Ankara’ya resti çek, ben Bursalılardan özür diliyorum. Ezberleri bozacağım, isterseniz beni Yusuf gibi kuyuya da atsanız…

Yunuseli Havaalanı arazisine ihanet etmekten vaz geçiyorum, gençlere tarımı özendirmek için burada sembolik de olsa patates ektireceğim.

Domatesin ağaçta yetiştiğini sanan çocuklar örnek alsın, yedi ceddime dua etsinler düşüncesiyle hareket edeceğim. Yunuseli arazisi hiç olmazsa tarım türbesine dönüşmesi adına yola çıkıyorum...”

Demiş olsa Aktaş, işte o zaman ‘canla başla’ sloganının altını doldurarak, inandırıcı olur.

Hakikaten gel vazgeç şu inadından Aktaş, Yunuseli Havaalanı’ndan elini çek.

Bak çok kirlendi Bursa’nın havası, nefes alamıyoruz, toprağa hasret kaldık. Nereye baksak biçimsiz binalar, Panayır girişi, Ata Bulvarı Şam’da Rusların yaptığı ruhsuz binaların benzerlerinin ablukasında, nereye kafamızı çevirsek sanayi. Hava koridorlarını bozdunuz. Bu şehir böyle yönetilmeyi hak etmiyor. Toprak ne kadar çok nefes alırsa, kentlere göç o kadar azalır, çünkü üretim artar.

Keles, Büyükorhan, Orhaneli ve Harmancık’ta genç insan kalmadı, köylerde sanki veba salgını var!

Çalı, Yaylacık, Kayapa’da hayvancılık dibe vurdu.

Kâfir Hollandalılar bizden daha mı akıllılar?

Sadece ülkelerinin topraklarına ve insanlarına saygılılar, hatta denizden çıkardıkları topraklarla kara parçalarını genişlettiler.

Sonra ne mi oldular; tarım alanında ABD’den sonra dünyanın iki numarası.

Bizim ülkemizde ise son yıllarda başka numaralara şahit oluyoruz!

Bizler, sayenizde yeşilliği sadece mezarlıklarda görüyoruz.

Hayırla anılman için vakit çok geç değil, Aktaş.

Sahi Kadir Topbaş nerede?

Beton kimyamızı bozuyor, sen patates ek, tarihe geç.