Bir federasyon düşünün, kapısına asılan tabeladan öteye geçemeyen!

Dayanışmadan söz ederken, ayrıştıran!

Toplumu bilinçlendirmesi gerekirken, siyasetin gölgesinde yürüyen!

Şöyle bir bakın…

BİLDEF Yönetiminde kriz çıkmasa, çıkan kriz sonrası 12 dernek ayrılıp basın açıklaması yapmasa, Bursa’da yaşanan skandallara susan, kentimizle ilgili zerre kader derdi olmayan, çiğ köfte partileri düzenleyen, belediye başkanlarını, milletvekillerini ziyaret edip, ağırlayan, BİLDEF’te dönen dolaplardan haberimiz olmayacak.

5 yıl boyunca susan, sonra konuşma kararı alan Erzincanlılar Derneği Başkanı Tahsin Yıldız öyle iddialarda bulundu ki, eminim ‘şeytan’ bile şaşırmıştır. İnanın adı geçen yapılanmalardaki etik değerlerin varlığı Bursa barajlarındaki sudan daha az.

Hadi Bursa’nın sularını çarpık kentleşme, betonlaşma, vahşi sanayi, göç ve yılların plansızlığı bitirdi de, siz etik değerlerinizi nasıl yitirme noktasına getirdiniz?

İddiaların hepsi birbirinden korkunç; Kültür Bakanlığı’ndan 200 bin lira, organizasyon firmasından 100 bin TL, (bu paralar 5 sene önceki rakamlar) alınıp bunun nerelere harcandığının belli olmaması.

Yöresel Gıda Günleri adı altında vatandaşa ne olduğu, nereden üretildiği belli olmayan sucukların, peynirlerin yedirilmesi, bazı kişilerin aile üyelerinden oluşan tabela dernekler kurması. Bungalov ev projeleri.

Yozgatlılar Dernek Başkanı Ahmet Aslan’a 5 tane dernek kurdurulması!

Say say bitmiyor, düşündükçe utanıyorsun!

Bakın açıkça söylüyorum, hukuk, adalet böyle dendiği için işaret ediyorum, Tahsin Yıldız bu iddiaları AB üyesi bir ülke de yapsaydı, adı geçen herkes mahkemelik olurdu. Hatta savcı gözaltı kararı çıkarırdı.

Tahsin Yıldız basın toplantısında BİLDEF’i mi anlattı yoksa entrikaları ile ünlü Dallas dizisinin bir bölümünü mü hatırlattı belli değil.

Mademki Tahsin Başkan acayiplikleri gündeme getirdi, bundan sonra ona düşen savcılığa suç duyurunda bulunmak.

Profesyonel sahtekarların, yöresel ürün adı altında, Osmangazi Meydanı’nda oluşturulan panayırda 600 liraya sucuk, açıkta baklava, tereyağı ve daha birçok gıdayı, sorgulamayan, itiraz etmeyen vatandaşa satarken, BİLDEF’te dönen dolapları senelersonra ortaya yere saçan Tahsin Yıldız ve yönetici arkadaşlarından ezber bozan çıkışlar bekliyoruz.

Yöresel rezaletlere hala izin veren, AK Parti belediyelerini vizyonsuzlukla suçlayan CHP’li belediye başkanlarıyla tek tek görüşüp tağşiş, nerede üretildiği belli olmayan gıdaya, TSE belgesi bile olmayan ürünlerin çadırlarda, barakalarda satışına bundan sonra engel olacak adımı atmak zorundasınız.

5 sene önce ne idüğü belirsiz kalitesiz sucukları Anadolu Günleri’nde halka satanları bildiğiniz halde, “birliğimiz bozulmasın” diye sustuk demek, yurttaşın sağlığını tehlikeye atmak değil midir?

Yok eğer sessiz kalır, ya da BİLDEF ile anlaşırsanız şeytanın değirmenine su taşımış olursunuz. Şöyle diyelim, "Menemen yerken bu iddialarda bulunmak başka bir şey, sokağa inip vatandaşa bu skandalları anlatmak başka bir şey.”

Mademki ilk taşı sen attın, devamını da getirmek sana, istifa eden diğer 12 dernek başkanı ve yöneticisine düşer; Tahsin Yıldız.

Unutmayın sessizlik, rızaya dönüşür; rıza ise hesabı ağırlaştırır.