Kalplerini hınç, kin ve hainlik bürümüş Sırplar, gözünün önünde 3 çocuğunu, eşini ve annesini kurşuna dizdiklerini anlatmıştı, Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’nın mütevazı bir mahallesinde oturan Hatice Hanım.

Türkçeyi muntazam konuşan gözü yaşlı Boşnak annesiyle bundan 6 yıl önce Saraybosna’da karşılaştığımda, Temmuz ayında insanın üşüdüğüne bir kez daha şahit olmuştum.

Düşünsenize, Avrupa’da 2’nci Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan en büyük insanlık ayıbı olan Srebrenitsa Soykırımı’nın yaraları hala taze.

Kalleşçe katledilen 8372 sivil Boşnak.

2 bine yakın Bosnalının akıbeti hala belli değil.

Aliya’nın ülkesinde başınızı nereye çevirseniz, yeşillikler arasından fışkıran beyaz lalelere benzeyen mezar taşları görürsünüz.

Ölümün çeşitlerine şahit olanlara rastlar, uçak savar mermilerinin delik deşik ettiği duvarlara bakarsınız!

Yanı sıra gözü yaşlı kadınlara, amcalara, kızlara, çocuklara.

Bir de mavi kelebeklerin bulduğu masum Boşnakların kemiklerine.

26 sene önce katliama imza atan gözü dönmüş Ratko Miladic komutasındaki Sırplar,  şehit ettikleri Boşnakların cesetlerini farklı yerlere gömdüler! Bununla yetinmediler, toplu mezarların bulunmaması için toprağın içine metal parçaları bıraktıkları ortaya çıktı. Alçaklığı görüyorsunuz değil mi?

Ancak hesaba katamadıkları bir şey meydana gelmişti. Toplu mezarların bulunduğu bölgede cesetlerin toprağı beslemesi sonucunda Artemis adında çiçekler oluşmuş ve sadece bu çiçeklerle beslenen mavi kelebekleri fark eden Bosnalılar, yaptıkları kazılarda yakınlarının cesetleriyle karşılaştılar.

Saraybosnalı Hatice Hanımın, aynı mahallede oturan 4 komşusu, yakınlarının kemiklerini mavi kelebeklerin beslendiği, çiçeklerin bulunduğu dağlık bölgede yapılan kazılarda ortaya çıktığını söylemişti.

İlerlemiş yaşına rağmen, kazı çalışmalarına katıldığını da aktarmıştı.

Hatice Hanım başından geçenleri anlatırken Temmuz’du. Çocukları, annesi ve eşi için hala ağlıyor ve üşüyor, ‘Potoçari mezarlığı benim ikinci adresim’ diyordu.

Acı öyle acayip bir şey ki, sevdiklerinizin kurşuna dizildiği an gözünüzün önünden filim şeridi gibi geçtiğinde Temmuz’da üşürsünüz!

Bitirirken, büyük komutan, aziz, kıymetli, filozof ve  lider Aliya İzzetbegoviç’in, şu sözünü hatırlatmak istiyorum:   ‘Ne yaparsanız yapın, ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.’

Bosna Hersek’te ciğer parelerini kaybedenleri Yaratıcımız inşirah ile kuşatsın. Katledilenleri masumluk katına alsın, rahmet hanesinden ayırmasın.