Bizim memlekette kontrollü skandallar yaşanırken, kontrollü troller ölü taklidi yaparlar.

Kaldırıma tezgah çıkaran esnafa yaya yolunu işgal ettiği gerekçesiyle ceza yazan belediye, bodrum katında alışveriş yapılan binanın tepesine kepçe çıkarıp yıkım yapar ama hiçbir fani bu işi sorgulamaz!

Pazartesi günü Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Hanlar Bölgesinin etrafını açmak için Boyner binasını yıkmaya başladıklarını ballandıra ballandıra anlatmıştı.

İki gün sonra yani dün, Büyükşehir’in kontrollü yıkımı sırasında yaşanan sarsıntılara bağlı olarak Boyner binasının zemin katındaki mağazanın tavanı çöküverdi!

Yaşanan olayın ardından ajansların geçtiği haberlerin girişi aynen şöyleydi, “Torunlar A.Ş’ye ait Zafer Plaza’da bir işyerinin tavanı çöktü.”

İki gün önce ise şöyle denilmişti, “Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi Çarşıbaşı Kentsel Tasarım Projesi alanında Bursa Büyükşehir Belediyesi kalan son bina olan alışveriş merkezine ait binanın yıkımına da başladı.”

Yıkarken Büyükşehir, faciaya ramak kaldığında Torunlar A.Ş!

Boyner binasını yıkıyoruz deyip, önünde pozlar verip, ısmarlama haberi de havuzun içindeki medyaya servis eden Alinur Aktaş ve ekibi, kontrollü acayiplik yaşandıktan sonra buharlaştılar!

Ölü ve yaralı olmadığının duyurusunu yapan kimdi biliyor musunuz, Zafer Plaza’nın yetkilisi!

***

Vatandaş iki katlı evinin üstüne kaçak kat çıksa, yapılan inceleme sonucunda da belediye yıkım kararı vermiş olsa,

Polis, zabıta ekipleri gerekli güvenlik tedbirini alır, öncesinde yurttaşın değerli eşyaları evinden çıkarılır, sonrasında ise ancak yıkım gerçekleşir.

Boyner binasında Alinur Aktaş’ın ifadesiyle kontrollü yıkım yapılıyor ama bodrum kattaki alışveriş merkezinde çalışanlar ve de müşteriler, bedenlerinin üzerinde ölümün gezdiğinden habersizler!

Üzülerek ifade etmek istiyorum ki, Boyner yıkılırken Büyükşehir Belediyesi, dinsiz, kitapsız, haşa huzurdan Allahsız yaftası yapıştırılan CHP’nin veya İYİ Parti’nin yönetiminde olsaydı, çoktan soruşturma ve inceleme başlatılmıştı.

Bu da yetmez,

Bindirilmiş kıtalar, sözde sivil toplum kuruluşları da suç duyurusunda bulunmak için sıraya girerlerdi!

Tabi, belediye AK Partili olunca işin rengi değişiyor, nasıl olsa kontrollü yıkım sırasında, bodrum katta bulunanlar ölmedi ya, üç maymunu oyna gerisi kolay.

Tek parça olan bu binanın yıkımı sırasında oluşan sarsıntıların deprem etkisi oluşturduğu nasıl düşünülmüyor?

Değil mi ki yıkım yapıyorsunuz, binanın altındaki insan hareketliliği neden engellenmedi?

Veya alışveriş merkezi kapatıldıktan sonra yıkım çalışması yapılmıyor?

Madem kontrollü diyorsunuz, binanın tepesine iş makinası neden çıkarıyorsunuz, hilti gibi aletlerle bu işin yapılması daha doğru olmaz mıydı?

Nasıl olsa, kimse itiraz etmiyor, eleştirmiyor, Aktaş’a tepki göstermiyor…

Sonrasında ise biz yaparız olur mantığı devreye giriyor!

Bu çökme daha farklı şekilde olsaydı yani insanlar molozların altında can verseydi, kim verecekti bu kontrollü zavallılığın hesabını?

Belki de şöyle yapar, geleneksel yönetmelere başvurarak, “ölenlerin yakınlarını işe yerleştirdik!” deyip vicdanları rahatlatırlardı.

Bursa çok büyük bir faciayı; yarasız, kahırsız, acısız maddi hasarla atlattı, farkında mısınız?

Ya o enkaz daha büyük olup içinden ölü işçiler, ölü kadınlar, ölü gençler ve ölü çocuklar çıksaydı ne yapacaktınız?

Yine, Boyner binasına “büyük indirim” pankartı mı asardınız!