Koskoca Türkiye nüfusunun neredeyse yarısı Marmara’ya hapsedildi!
İktidarın Anadolu kentlerine yatırım yapmaması, Doğu ve Güneydoğu kentlerini adeta insansızlaştırdı.
Günübirlik düşünmenin, yapılan hatalara ses çıkarmamanın bedelini şimdi hep birlikte ödüyoruz.
Batı kentleri adeta sanayi cenderesi altında.
Birileri zengin olacak diye deneme tahtası hâline getirilen Bursa'mız; fabrikaların ablukasında nefes borusu kesildi. Uzmanlar, Gürsu ve Kestel ilçelerinde yetiştirilen meyve ve sebzelerin insan sağlığını tehdit ettiğini söylüyor.
Kentimizle ilgili dertlenenlerin sayısının artacağına azalması da çok üzücü.
Buradan yola çıkarak…
Dün akşam Büyükşehir Belediye Meclisi’nde en çok konuşulan, tartışılan konu, Keles’in Kıranışıklar Mahallesi civarına 330 bin metrekare alana yapılması planlanan cezaevi platosu oldu.

Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün talebi doğrultusunda, gündemin altıncı maddesi kapsamında İmar ve Bayındırlık Komisyonu’nun 225 ada 54 parsel ve 225 ada 5 parselin bir kısmını kapsayan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine ilişkin rapor, oylama sonucu oy birliğiyle kabul edildi.
Dolayısıyla,
Suç işleyenlerin sayısında ciddi bir artışın olduğu ülkemizde, Nilüfer İlçesi Balat Mahallesi’ne tepeden bakan, tutuklu ve hükümlülerin yerlerde yatmak zorunda kaldığı E Tipi kapalı ve açık cezaevi; nüfusu azalan, tarımı ve hayvancılığı bitme noktasına gelen Keles’e taşınacak.
CHP’li meclis üyeleri de yıkılacak olan hapishane alanının kupon arazi kapsamına alınmadan insanların nefes alacağı yeşil alana dönüştürülmesini istediler.
İtirazı yanlış anlayan Keles Belediye Başkanı Ali Doğru, “İstihdama karşı olmayın, karşı çıkmayın” deyince CHP’lilerin itirazıyla karşılaştı. Doğru’ya, hapishaneyle övünmesinin doğru olmadığı ve dağ ilçelerinin üretimden uzaklaştırılmasının nedenleri hatırlatıldı.
Belki de Keles Belediye Başkanı Doğru, kuş uçmaz kervan geçmez hâle gelen ilçe ve köylerinin devasa cezaeviyle az da olsa ekonomik yönde hareketleneceğini söylemek istedi.
Ne kadar garip değil mi?
Havası, suyu, hayvancılığı, meyveciliğiyle bir zamanlar bölgenin insanına para kazandıran dağ ilçesinin, yapılacak olan cezaevinden medet umar hâle gelmesi çok üzücü.
Buradan Başkan Ali Doğru’ya bir önerim var,
Büyükşehir Meclisi’nde CHP’lilere yaptığınız yüksek sesli itirazınızı, Marshall Boya’da yöneticilik, El Cezire’de temsilcilik yapan; ithalat yaparak kırmızı et fiyatlarını düşüreceğini sanan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya da yapın!
Yanı sıra, yanlışlıkla Hamzabey’e gelse Muradiye’yi bulacağından şüphe duyduğum; Bursa’yı tanımayan ama şehrimizden iki dönemdir vekil yapılan, Muhammet Müfit Aydın’a, canı istediğinde Bursa’ya gelen Mustafa Varank’a da yapın!
Son olarak, dağ yöremizde doğan ama doyamadıkları için şehrimizde yaşayan iş insanlarına; Keles’te hayvancılığın artırılması, sebze-meyveciliğin rekoltesinin yükseltilmesi için çağrıda bulunun, adeta yalvarın.
Bırakın Keles’in kaderi cezaevi olmasın.
Türkiye’yi Marmara’ya sıkıştıran aklın ürettiği sonuç bu işte.
Üreten dağ ilçesi yerine, içine kapatılan bir dağ ilçesi…
Ama hala bir yol var.
Toprağı korursak, dağı koruruz.
Dağı korursak, kenti kurtarırız.
Kenti kurtarırsak, memleketin yüzünü güldürürüz.
Sahi…
Yıkılacak olan cezaevi arazisi yeşil alan olarak mı değerlendirilecek, yoksa beton dairelerle yeni bir “açık hapishane” ye mi dönüşecek?