Yerli ve yabancı turistleri denizin maviliği nasıl dinlendiriyorsa, misafir oldukları kentlerin tarihi, mutfak kültürü de büyülemeli.

Bu şifreyi çözen liyakatli insanların sayısındaki artış, şehirlerin daha fazla tanınmasını sağlıyor.

Böylelikle…

Turist daha fazla para harcamakla birlikte, misafir olduğu, gördüğü, yediği, gezdiği mekanların hikayelerini unutamıyor.

Dolayısıyla gastronomi turizminin ekonomik kalkınmaya katkısı, her geçen gün daha da artıyor.

Örneğin, yöresel yemeklerini yerli turiste çok iyi pazarlayan Gaziantep, başarı çıtasını sürekli yükseltiyor.

Nihayetinde,

Bursa’mızda da elini taşın altına koyan Bursa Skal Kulüp, 5 Haziran’da Botanik Park’ta “Bursa GastroFest” festivaline imza atmaya hazırlanıyor.

Skal Kulüp Yönetim Kurulu Başkanı Gülçin Güleç, dün gerçekleştirdikleri basın toplantısında, festivale yurt içinden ve yurt dışında katılımcıların olacağını ve 62 standın yer alacağını söyledi.

GastroFest’e aynı zamanda lezzetin şefleri, yemek yazarları, akademisyenler, kanaat önderlerinin katılacağını duyurdu. Tadım sofraları ile damaklarda unutulmaz tatlar bırakmaya hazırlandıklarını aktardı.

Güleç ve yönetiminin hedefi, Bursa’nın gastronomi turizminde arzu edilen yere gelmesi.

Bunun için ellerini taşın altına koyduklarını belirten Güleç,

"Gastronomi bir kültürel mirastır. Gastronomi için önemli bütçeler ayıran ve bunun için şehir şehir, ülke ülke gezen kitlenin seyahat rotalarında Bursa'nın da yer edinmesi adına çok değerli bir hamle olacak. Bursa'nın turizmin tüm alanlarında hak ettiği konuma gelmesi ve gastronomi açısından ziyaret edilen şehir olmasını sağlamak istiyoruz” dedi.

Şimdi yapılması gereken,

Skal Kulüp’ün bu çabasına, coşkusuna Bursa’yı yönetenlerin daha fazla heyecan katması.

Elin adamı ABD’de, Maksem bayırından daha kısa mesafeli caddesini turizme kazandırmış, sonrasında tüm dünyaya pazarlamış. San Francisco eyaletindeki çiçeklerle çevrili Lombard Caddesi, yılda 4 milyon Amerika dışından turist ağırlıyor.

Buna dünyanın birçok yerinden örnek verebiliriz.

Haydin bizler de vakit kaybetmeden Bursa’da Abdal simit fırının bulunduğu alanı, şehrimizin tarihiyle öne çıkan mekan ve semtlerini gastronomi turizmine kazandırabiliriz. Bu kentin bilinen, bilinmeyen, bilinip de saklı kalan lezzetlerinin pazarlanması Bursa’yı dünyada farklı bir noktaya taşıyabilir.

Tabi bunu yaparken,

Artan maliyetlerden dolayı ortaya çıkabilecek kalitesizliğe de dikkat etmek gerekiyor. Çünkü misafir yediğinden nefret eden değil, tadı damağında kalacak ürünle arkadaş olmalı.

Bu arada, Botanik’teki GastroFest festivaline katılacak olan öğrenciler 200, yetişkinler ise 275 lirayı gözden çıkarmak zorundalar.

Evet, Bursa gastronomi şehri olabilir. Yeter ki, Skal Kulübü gibi sivil toplu kuruluşlarının heyecanına heyecan katılsın, eleştirilerle birlikte, öneri ve projelerle destek verilsin.