Uyuşturucu kullanıcısı, AK Parti Genel Merkezi’ne sızan kokainci Kürşat Ayvatoğlu ile ilgili tartışmalar hala sürüyor.

Geçtiğimiz gün AK Parti Grup Başkanvekili, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, sızmayı, algıyı çok iyi beceren Kürşat’la ilgili ezberleri bozarak, ‘Partimizde bu kadar yanlışı olan bir kişinin bu kadar kolay, bu kadar tedbirsiz, bu kadar rahat işe girmesi, bizim kendi kusurumuz, kendi sorunumuz. Bunu da tartışmak zorundayız’ itirafında bulunmuştu.

Yani Turan, ‘kol kırılıp, yen içinde kalmasın…’

‘Bu saatten sonra kim yanlış yapıyorsa, kimin yanlış icraatı varsa, eleştirilsin ve hesabını versin’ demek istiyor.

Gelin görün ki, partisinin Bursa’daki Büyükşehir Belediye reisi Alinur Aktaş ve ekibi, Recep Altepe’nin tarihi eserleri ortaya çıkarmak için yürüttüğü ve yarım kalan projelerini tamamlamaya çalışırken, ellerine, yüzlerine bulaştırıyorlar.

Kusuru marifet sayıyorlar!

Nasıl mı?

Tophane yokuşuna çıkarken sol taraftaki sur üstüne, Ramazan’da iftar programı yapmak için demir profilden stüdyo monte ediliyor.

Evet, evet, yanlış duymadınız, sur üstüne kaçak stüdyo.

Bu nasıl akıl böyle, bu şehirde Ramazan eğlencesi düzenleyecek yer mi kalmadı?

Niye bozuyorsunuz buradaki atmosferi?

Hani tarihi eserlere çivi bile çakılmazdı?

Nerede bu Anıtlar Kurulu?

Siz hiç Allah’tan korkmaz, ecdattan utanmaz mısınız?

Tarihi ortaya çıkarıyoruz far farası yapan siz değil misiniz?

Ulu Cami’nin minareleri gözüküyor diye,

Hanlar bölgesi nefes alacak diye sevinen kim!

İlla birilerini zengin etmek, havuzun içinde kendisine çalım atan kanalı sevindirmek istiyorsanız daha farklı bir yer seçin. Orada gülün, eğlenin, bir birinize yapmacık gülücükler atın!

Koskoca şehri gecekonduya çevirdiniz anlıyoruz da…

Bari Osmanlı’nın kıymetlisine kıymasaydınız!

Anlaşılan buraya kurduğunuz kaçak stüdyonun amacı, ‘program yapacak arkadaşlar üşümesin’…

Ama Bursa’nın paraları çarçur edilse de olur, dimi!

Her sabah bir ümitle uyanıyorum ama Bursa’yı babasının malı sanıp, çarçur edenlerin zehirlenmeleri yüzünden kahrolmaktan başka da bir şey yapamıyorum.

Yazıklar olsun.