Mayıs ayında ihracatın geçen yılın aynı ayına göre yüzde 65.5 artışla 16,5 milyar dolara yükselmesi ile tüm zamanların en yüksek 2. Mayıs ayı ihracat başarısının elde edildiğine dikkati çeken Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Bursa Şube Başkanı Ahmet Parseker, “Sanayinin en önemli dişlilerinden olan üreticilerin çarkları döndürmesi için, karşılaştıkları zorlukların ortadan kaldırılması gerekiyor. Bu bağlamda mekânsal planlama konusunda süratle adımlar atılması gerekiyor” dedi.

‘BAŞARI, FEDAKÂRLIĞIMIZIN YANSIMASI’

İhracat oranlarındaki yükselişin beraberinde ekonomik büyümeyi de getirdiği için kritik önemde olduğunu kaydeden TÜGİAD Bursa Şube Başkanı Ahmet Parseker, “Mayıs ayında 16,5 milyar dolar olarak gerçekleşen ihracatımız ve kısa süre önce yüzde 7 orlarak açıklanan ilk çeyrek büyüme oranımız, iş dünyası olarak zorlu şartlarda da üzerimize düşeni hatta fazlasını yapmaktan çekinmediğimizi kanıtlar nitelikte. Ekonomik kalkınmanın sürdürülebilir olması için sanayici ve iş insanlarının daha fazla destekle yeni yatırımlar için motive edilmesi gerekiyor. Dünya genelinde pandemi sebebiyle ekonomilerde daralmalar yaşanırken, ülkemizin beklentilerin üstünde bir performansla büyüme kat etmesi ve ihracatta rekorlara yenilerini eklemesi, iş dünyası olarak gösterdiğimiz fedakârlığın yansıması. Normalleşmeyle beraber yılın geri kalanında, büyümede hızlı ve sürdürülebilir ivme kaydedilmesini bekliyoruz. Ülkemizi diğer ekonomilerden olumlu yönde ayrıştırma noktasında gelişimimize katkıda bulunan iş dünyamıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.

‘DAHA FAZLA İHRACAT'

Mevcut veriler doğrultusunda Sanayinin lokomotif şehri olarak tabir edilen Bursa’da mekânsal planlama konusuna ivedilikle eğilmek gerektiğinin de altını çizen Parseker, üreticilerin yeni yatırımlara endişeyle bakmalarına yol açabilecek faktörlerin de ortadan kaldırılması gerektiğini dile getirdi. Parseker, “Bursa, 17 organize sanayi bölgesi ile imalat sanayinde Türkiye katma değerinin yüzde 10'unu tek başına sağlayan kritik öneme sahip bir şehir. Hal böyleyken ne yazık ki Bursa’da ölçek ekonomisine uygun, kapasite artışına imkân sağlayan yatırım alanları bulunmamakta. Bursa’nın hedeflenen sanayi üretimine ulaşabilmesi için öncelikli olarak mekânsal planlama yapılması gerekiyor. Uygun teknoloji ve temiz üretim uygulamalarıyla çevresel tehditleri fırsata çevirerek rekabet gücünü geliştirmemiz gerekiyor.  Eğer bu önerileri göz önünde bulundurarak hareket edersek, şehrimizin ihracat oranlarına ve dolayısıyla ülke ekonomisine katkısı çok daha fazla olacaktır.

Tüm bunların yanı sıra, üretim yapan iş insanlarının kendilerini güvenli bir ortamda hissetmesi de ekonomik kalkınmaya daha fazla katkıda bulunmalarını sağlayarak, ülke olarak koyduğumuz ekonomik hedeflere yaklaşmamızı kolaylaştıracaktır. Başta hizmet sektörü olmak üzere salgından olumsuz etkilenen sektörlerimiz için ilave desteklerin yapılması gerekiyor. Özellikle ihracat yapan üreticilerimizin önündeki finansman ve bürokratik engellerin kaldırılması, hızlı şekilde ilerlemelerini sağlayacaktır. Bu bağlamda stopaj ve KDV gibi kalemlerde indirim gibi adımların pandemi boyunca devam etmesini bekliyoruz. Döviz kurlarındaki dalgalı seyir, yeni yatırım limanları arayan sanayicilerimizi endişelendiriyor ve haliyle çekince oluşturuyor. Yüksek enflasyon da güvensizlik ortamını tetikleyen bir unsur. Ekonomik kalkınmanın olmazsa olmazı üreticilerimizin bu çekinceleri giderilirse, başarılarımız çok daha büyük çapta ve sürdürülebilir olacaktır” ifadelerini kullandı. 

Editör: Haber Merkezi