Şehreüstü Meydanı’nda gerçekleşen basın açıklamasına, Memleket Partisi, DSP, Doğru Parti, Gelişim ve Demokrasi Partisi, TDP, Cihan Partisi, Genç Parti, LDP ve BTP il başkanları ve yöneticiler katıldı.

Doğru Parti İl Başkanı Kamil Karasıl açıklamasında şunları söyledi:

“Sağlık emekçilerinin sorunları dayanılmaz boyutlarda. Sorunlarıyla uğraşmaktan kendi işlerini yapamaz durumdalar. Bugün bütün sağlık sistemi kangren haline dönüştü.. ” Sağlıkta devrim yaptık” yaptık dediler. Önce hastaneleri yıktılar. Yıkmak iktidarın işi. Yıkmak kolay yapmak zordur çünkü. Kolay olanı seçtiler. Bursa’da yaptıkları tek hastaneyi kent dışına çıkardılar. Hastalar, yaşlılar ulaşamaz oldu. Derdiyle uğraşırken bir de ulaşım çilesi çektiler. Bırakın hastanelere ulaşmayı, randevu almak bile zorlaştı. Dünyayı derinden etkileyen Corona salgını bizi de vurdu. Hazırlıksız yakalanmıştık. Uzun süre gizlenmişti toplumdan. Salgın süreci iyi yönetilemedi. Bilim insanlarını dinlemediler. Bilim dışı uygulamalarına bir de ekonomik kriz eklendi. Maske dağıtılamadı. Aşı bulunamadı. Özveriyle çalışan sağlıkçılar, çalışanları kendi sağlıklarından oldular. Yüzlerce sağlık çalışanı, canlarıyla ödedi.

MUTSUZLAR, PARASIZ VE YOKSULLAR

Çalışanlar mutsuzdur. Sebzeden meyveye, yumurtadan çocuk bezine dek yapılan zamlar, herkesi canından bezdirdi. Uykusuz, yorgun , evine uğramadan salgınla mücadele eden sağlıkçıları balkonda alkışladılar. ” Hakkınız ödenmez ” dediler. Gerçekten de haklarını ödemediler. Çalışanların gerçek gelirleri düşmüş; aylıklara yapılan zamlar, daha yılın ilk ayında tükenmiştir. Artan pahalılık nedeniyle sağlık çalışanlarını yokluğa ve yoksulluğa mahkum ettiler. Çalışanlar mutsuzdur. Pahalılık ve yoksulluk , artan şiddet, angaryalar ve mobbing derecesine varan baskılar çalışanları bezdirmiştir. Hasta yakınlarının saldırılarına uğradılar. Dövüldüler, yaralandılar, öldüler. Sahip çıkan olmadı.

Can güvenlikleri sağlanmadı. Çalışma koşulları ağırlaşmıştır. Artan şiddet olayları, güvencesiz çalışmanın dayatılması, ücret güvencesizliği, pandemi koşulları, aşı ve tüm diğer rutin hizmetlerinin yoğunluğu, çalışma ortamlarının sorunları, sağlık çalışanlarını son derece rahatsız etmiştir. Moral bozukluğu yaratmış, onların mutsuzluğuna yol açmıştır. Tüm bu olumsuzluklara bir de mobbing uygulamaları eklenmiştir. Haklarını arayanlara baskı uygulanmaktadır. Son olarak çıkarılan ceza yönetmeliği , yaşananlara tuz biber ekmiştir. Ödül beklerken cezalandırılmışlardır. Onlar da çözümü ya emeklilikte ya da yurt dışına gitmekte bulmuşlardır. En nitelikli doktorların yurt dışına göçmelerinin sorumlusu, süreci doğru yönetemeyen iktidardır.

CEZALANDIRILMA YÖNETMELİĞİ GERİ ÇEKİLSİN

“Sağlıksız çalışma ortamlarına ve uygulamalarına son verilsin. Tüm sağlık çalışanlarına insanca yaşayacak, emekliliğe yansıyacak temel ücretler verilsin. Mobbinge, keyfiyete, yandaş sendika baskısına, kuralsız ve güvencesiz çalışmaya, anti demokratik uygulamalara son verilsin. Cezalandırma yönetmeliği geri çekilmelidir. ASM’ (Aile Sağlık Merkezleri) in çalışması performans kriterlerine göre değil bilimsel ve halkın gereksinimlere göre olmalıdır. Giderek artan şiddet olaylarına karşı etkili ve caydırıcı bir şiddeti önleme yasası çıkarılmalıdır. Sağlık çalışanlarının çığlığını duymazlıktan gelen yetkilileri bir kez daha uyarıyoruz. Kulaklarınızı açın ve çığlıkları duyun. Sağlık çalışanlarının sorunlarını bir an çözün. Sağlık , her şeyden önce gelir. Sağlık, en büyük zenginliktir. Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur.

Editör: Haber Merkezi