Fahiş fiyat artışlarıyla mücadele edilecekti, unutuldu.

Girdi maliyetlerindeki artışlar bir türlü durmuyor, dolayısıyla zam sağanağı hala devam ediyor.

Düşünsenize kaşar peyniri, kırmızı eti solladı.

3 ay öncesine kadar Demirtaş Organize Sanayi’de “elaman aranıyor” pankartları asılan birçok fabrika, şimdi işçi çıkarıyor. Yüksek enerji giderleri ve birden bire duran siparişlerden dolayı kontak kapamaya başladı.

Mesela küçük ve orta ölçekli tekstil işletmeleri, domino taşı etkisiyle makinalarının şalterlerini indirmeye başlamış.

Örneğin, 20 gündür çarklarından gürültü çıkmayan fabrikalar var. Haliyle kiralar, can sıkan elektrik faturaları borç alınarak, kredi çekilerek ödenmeye başlanmış.

SGK primlerini, vergilerini zaten ödeyemeyen işveren, kıpırdanma olmaması durumunda felaketle karışılacaklarını söylüyor!

Konuştuğum bir sektör temsilcinin ifade ettiklerini aktarayım, “Elimizde önceden aldığımız siparişler vardı. İpliği büktük, malı teslim ettik. Yaklaşık 25 gündür makinalarda tık yok. Kimin kapısını çalsam, kime telefon açsam bize mal veren fabrikalar işçi çıkarmaya başladı. Sadece 3 işyeri toplamda 230 elemanını evine göndermiş. Başka bir dert ise girdi masraflarının bizi felç edecek vaziyete sokması. Geçen sene 30 bin lira elektrik faturası ödediğimiz aynı makinaların çalıştığı işyerimizde şimdi 90 bin TL’lik elektrik faturası geldi. Diyelim ki yarın tekrar makinalarımız çalışmaya başladı. Bu sefer asgari ücrete yapılacak olan zam bizi mahvedecek. Eğer asgari ücret yükü işverenin üzerinden alınmazsa; kocaman bir felaket bizleri, hepimizi bekliyor demektir.”

Bana anlatılanlar abartı değil, gerçek.

Aynaya bakmak isteyen iktidar partisinin Bursa’daki temsilcileri sanayi bölgelerini, çarşıyı, pazarı ziyaret ettiklerinde acı gerçeklerle yüzleşeceklerdir.

Her ne kadar kendilerine, korkudan, oluşturulan “algıdan” dolayı bazı işletmeciler gerçekleri yüzlerine karşı haykıramasalar bile, mutlaka canlarını sıkanlara rastlayacaklardır.

***

Sütün litresinin 16 lira olduğu, beyaz peynirin kilosu 100 TL’nin üzerine çıktığı, ekmeğin 5, Abdal platosunda çay simit 10 lira olmuşsa, bir sene önceki ekonomik müjdelerin tamamı ofsayta düşmüş demektir.

Geçen yıl Kasım’da,

Enflasyon yüzde 21.31 iken, şimdi yüzde 85.51'a zıplamış.

Böyle giderse,

Vatandaşı ilgilendiren ekonomik tablonun, 5-6 ay sonra yapılacağı ön görülen seçimden sonra da değişeceğinden emin değilim.

Dolayısıyla,

Allah sonumuzu hayretsin ama iyi günler çok uzak…