Müftünün bir eli semaya açık, diğer elinde mikrofon.
Yanında, önünde, arkasında şehri yönetenler duaya eşlik ediyorlar.
Vali var, milletvekili, belediye başkanı, kaymakam var.
En önde 3 çocuk, kurdelenin arkasında.
Biri belli ki amirin, vekilin veya bürokratın oğlu, üstü başı fiyakalı.
Diğer ikisinin ayağında ayakkabı bile yok!
Gaziantep’i yönetenler; hemen yanlarında, nefeslerini duydukları 2 masumun ayaklarının çıplak olduğunun bile farkında değiller ama paylaştıkları fotoğraf amellerini ele veriyor, sonradan kesmiş olsalar da!
Açılan ne ibadethane!
Niye açıyorsunuz ki?
Allah, bizimle Kur’an aracılığıyla konuşuyor ve şöyle diyor: “Yaptığınız ibadetleri suratınıza çarpacağım.”
Sebebi belli!
Karnı aç, sırtı üşüyen, ayakları donan, titreyenleri fark edemediğimiz için!
Hz. Resul Mekke’ye geri döndüğünde sadece putları devirmedi, kalpleri de fethetti. Onun için “örnek bir insan” oldu!
***
Farkında mısınız?
Korkunç bir çürüme içindeyiz.
Kapı komşusu evinde ölüyor. 3 yıl boyunca arayan soran yok, fakirhanesinde kemikleri bulunuyor.
İzmirli komşularının savunmaları ise utanç verici: “Huzur evinde sanmıştık.”
Dertlenmiyorsanız dertleneniniz olmayacak, kazandıklarınızdan ikram etmiyorsanız yok olacaksınız. Milyonluk lüks araçlara binip, 100 Euro’ya çorap giyerken, işçinizi asgari ücrete, açlık sınırının altında çalıştırmaya devam ediyorsanız,
Perdeniz ışıltılı da olsa, münafık yoldaşlarınızın sizi alkışlaması, yaşayan ölü olmanızı engelleyemez!
Yaradan aşkına şu halimize bir bakın!
Milli Görüş’ün temsilcisi olduğunu söyleyen Saadet Partisi’nin Bursa’daki yöneticileri, kapılarının önündeki dolandırıcılardan, fuhuş yapanlardan haberleri yok. Tek yaptıkları ‘toplum kokuşurken’, haftalık toplantı!
Şehreküstü Meydanı SMA hastası yakınlarının valilik izinli dilenme ve suiistimal alanı olmuş, AK Parti’nin Bursa İl Başkanı ve yöneticileri, sadece Bozbey’e laf yetiştirme yarışındalar.
Osmangazi Metro istasyonu civarı fuhuş pazarına dönüşmüş, gelin görün ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “sokaktaki mazlumun sesini, feryadını işiteceksiniz” talimatı unutulmuş!
Toprağı bol olsun, AK Parti’de vekillik yapmış, bir dönem aynı gazete birlikte çalıştığım Markar Asayan, “kazandıkların değil, paylaştıkların senin olacak, inleyeni de, ağlayanı da güldürmek zorundayız” derdi.
Cimrilik nedir bilmeyen biriydi.
***
Sahi Bursa’da, kaymakamların makam koltuklarını terk edip, sorumluluk alanları olan mahalleleri, sokakları gezdiğini göreniniz var mı?
Mesela parmakla gösterilen,
Görünmeyen, görünmek istemeyen hayırseverlerin yardımlarıyla garibanların yüzünü güldüren, öğrencileri ödüllendiren, sofrasına et girmeyen haneleri şenlendiren, kaymakamların akıl edemediği adımları atan Namık Kemal Mahalle Muhtarı Necmettin Geniş’le tanışmanızı öneririm.
Galatasaray- Adana Demirspor maçını yöneten hakemin verdiği yanlış penaltıya sinirlenen, haksızlık yapıldığını günlerce konuşanlar, ne hikmetse memlekette bir sürü acayiplikler yaşanırken suspus oluyor!
Sessiz sedasız milletin seçtiği vekilin maaşı 196 bin olurken, asil emekliler ayın sonunu getiremiyor, Kamil!
Böyle gariplikler olduğunda, sabahtan akşama kadar AK Parti iktidarına sallayan, muhalefetimizin acayip vekillerinin de gıkı çıkmıyor!
Amerika’da bir Senatör, trafik kuralını ihlal edince polis açığa alınmıyor, cezayı ödemek zorunda kalıyor.
Oysa bizim ülkemizde emekli vekiller bile trafik cezası ödemesin diye düzenleme yapılıyor.
Bozkurt işareti yapan futbolcu tribünleri tahrik edince, eleştirilmesi gerekirken alkışlanıyor!
Yazmakla, saymakla bitiremediğimiz çürüme,
Sağdan sola, aşağıdan yukarıya kadar her yeri kaplamış, çığ gibi yayılıyor!
Bütün renkler ışık hızıyla kirleniyor, Abidin!