İYİ Parti TBMM Grup Başkanı ve Bursa Milletvekili Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, devleti vatandaşına doğru bilgiler vermek zorunda olduğuna dikkat çekti. İzmir’de yaşanan deprem felaketinde yaralananlara acil şifalar dileğinde bulundu. ‘AK PARTİLİ OLMAYAN BELEDİYELER ETKİNLİK DIŞI TUTULUYOR’ Yaptıkları incelemede merkezi yönetim ile yerel yönetim arasında bir koordinasyon kopukluğu olduğu tespitini yaptıklarını belirten Tatlıoğlu şunları söyledi: “Kriz merkeziyle yerel yönetim arasında ciddi bir koordinasyon eksikliği var. Biz bu tür durumlarda bir bütün olarak kamu gücünün kullanılmasının daha faydalı olacağına inanıyoruz. Çünkü yerel yönetim de genel yönetim de kamunun bir parçasıdır ve toplamda hepsi devlettir. Bu eksiklik çok üzücüdür’ dedi. Tatlıoğlu, merkezi yönetimin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiş ile birlikte AK Parti'li olmayan belediye başkanlarını devlet etkinliklerinde dışarıda tuttuğunu ileri sürdü. VATANDAŞA DEVLET DOĞRU BİLGİ VERMEK ZORUNDA Vatandaşın gündeminin ekonomi olduğuna dikkat çeken Tatlıoğlu, TÜİK'in açıkladığı verileri eleştirerek, “Ancak son 5 yıldır kamudaki bilgi perdeleme ve bilgiyi bozmaya yönelik adımlar zirveye çıkmıştır. Özellikle TÜİK'in açıkladığı veriler ne akademik çevrelerin ne ekonomiyle ilgili sivil toplum kuruluşlarının ne de uluslararası kuruşların yaptığı tespitlerle örtüşmektedir. TÜİK adeta bir veri ayarlama enstitüsüne dönüşmüştür. Oysa devlete yakışan ve doğru olan, devletin kendi sorunlarına ilişkin bilgileri kamuoyuyla doğru şekilde paylaşmaktır. Son bir yılda sadece elektrik ve doğal gaza yüzde 30'un üzerinde zam yapıldı. Dolayısıyla enflasyon yüzde 35'lerin üzerine çıktı” dedi. ‘NEREYE GİTTİ BU PARALAR?’ Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, deprem vergileriyle ilgili sorulan bir soruya ise, "Türkiye'deki binaları sağlamlaştırmak için 39 milyar dolar vergi toplandı. İktidar, bu paraların nereye harcandığını millete açıklamak zorunda. Hesapları denetimden geçmeyen hükümetlerin meşruiyeti olmaz. Millet bu parayı depreme karşı tedbir alınsın diye verdi. Dolayısıyla bu paraların nerelere harcandığını sorgulamak basının ve milletin hakkıdır. Yönetenler de cevap vermek mecburiyetindedir. Devlet ve siyaset adamlığı bunu gerektirir" yanıtını verdi.