Ayrıca diğer üst düzey bürokratların da bir haftada 231 milyon dolarla kaçtığı tespit edildi. Gani'nin yardımcısının ismi açıklanmazken üst düzey bürokratların yaptığı milyon dolarlık talanlar, halkın ülkeyi soyan Afgan yönetimine neden destek vermediğini ve Taliban'ın ülkeyi hiçbir direnişle karşılaşmadan 12 günde nasıl kolayca ele geçirdiğini de açıklıyor.

PEŞKEŞ ÇEKİLEN KİRLİ KREDİLER

İngiliz Daily Mail gazetesinin Amerikan diplomatik kaynaklarına dayandırdığı raporlarda ülkede adeta bir hırsızlar rejimi kurulduğu görülüyor. Haberde bir banka çalışanının kurduğu naylon firmalar yoluyla ülkenin yıllık gelirinin 12'de biri kadar parayı bakan ve bürokratlara nasıl kredi olarak dağıttığı anlatılıyor. Dünya Bankası verilerine göre Afganistan'ın ekonomisi 19 milyar 996 milyon 141 bin dolar hacme sahip. Aynı banka çalışanı bu peşkeş çekilen kirli kredilerle üst düzey bürokratlar adına BAE'nin Dubai kentinde Palm Jumeriah adasında 160 milyon dolara 35 ultra lüks villa satın almış.

TALAN SİSTEMİ

Gazeteye konuşan Gert Berthold adlı muhasebeci de ABD ve İngiliz askerlerinin verdiği 106,3 milyar dolar değerindeki 3 bin sözleşmeyi inceledikten sonra vardığı sonucu şöyle açıklıyor: İhalelerdeki her 10 dolardan 4'ü yani yaklaşık yüzde 40'ı Afganlı yetkililere verilen rüşvete gitmiş. Raporda demokrasi inşası adı altında rüşvet ve talan rejimi kuran ABD yerine bütün suç Afganlı işbirlikçilere yıkılmış. Oysa aynı rüşvet ağı ABD ve diğer ülkelerin sözleşmeli personelleri için de geçerli. Berthold'un hesabına göre ABD'nin 20 yılda yaptığı 2 trilyon dolarlık harcamanın 800 milyar doları Afgan ve Amerikalı rüşvetçilere gitmiş. İngiltere, Avrupa, Japonya ve BM'nin milyar dolarları bulan diğer harcamaları da hesaplanınca Afganistan'da küresel çapta bir rüşvet ekonomisinin devrede olduğu ortaya çıkıyor.

Editör: Haber Merkezi