Korona belası ortaya çıktıktan sonra, tüm olumsuzlukların çorap söküğü gibi ardı ardına geleceği belliydi.

Türkiye pandemi süreciyle tanıştıktan sonra, esnaf, işçi, çiftçi, üretici, sanayici ve akla gelen birçok sektör, kara kara düşünmeye başladı.

İktidar, kepenk kapatın dediği esnafa; vicdanları rahatlatan, ticarethane sahiplerinin ayakta kalmasını sağlayan yeterli desteği veremedi!

Dolayısıyla devlet mekanizmasının çarklarını verdikleri vergilerle dönmesini sağlayan binlerce esnaf, büyük borç yükü ve tamiri mümkün olmayan psikolojik yaraları da sırtlayarak iflas etti.

Örneğin dükkan kirası 5 bin lira olan, çeşitli vergileri ödemek zorunda bırakılan, hatta ikamet ettiği dairede kiracı olan, elektrik faturası ödemeyince sinsice elektriği kesilen esnafa 3 bin lira vererek ‘nefes al’ denmesi, sokaktaki feryadı, acıyı fark edememekten öteye geçemedi.

Dükkanı olan mal sahibi ise, kiracısından aldığı kirayla geçinmeye çalışırken, kiracısı kepenk kapatmak zorunda kalınca, hayatının şokunu yaşadı. Ekonomik durumu iyi olanlar, kiracılarını idare yolunu seçtiler. Kimileri de ben anlamam kardeşim, kiramı öde demeyi seçti, sonrasında ise hiç hoş olmayan hadiseler yaşandı!

Oysa devleti, milleti yönetmeye talip olanların tek derdi, vatandaşını en zor şartlarda bile rahatlatmaktı ama gelinen süreçte her şey ortada!

**

Bu manzaraları seyrederken, iyi adımlar da atıldı; faturalarını, kirasını ödeyemeyen binlerce Türk vatandaşına, görünmez iyilik adamları el uzattı. Aylarca sıkıntı çekenlerin yanında oldular, acıyla akan gözyaşları, mutluğa dönüştü.

Mesela, Bursa’nın Nilüfer ilçesinde yer alan Eker Meydan AVM’deki kiracılarına alışveriş merkezinin koordinatörü Ece Eker, babayiğitlik yapmış.

Mağdur olan, içlerinde gıda işletmeciliği yapanlardan çoğu zaman kira almamış. Kiracılarına her türlü kolaylık sağlanmış.

Koronanın ekonomik anlamda yıkıcı etkisinin farkında olan Eker, ‘esnaf varsa biz varız, onlar yoksa, biz de yokuz’ anlayışı ve hoşgörüsüyle hareket etmiş.

Pandemi de kapıları kapalı olan kiracılarının durumunu gözetmiş.

İş yeri sahiplerine, ‘yüreğiniz’ rahat olsun denmiş.

Ne ‘Eker’sek onu biçeriz bilinciyle iş yeri sahiplerinin ensesinde boza pişirilmemiş.

Evet, iki seçenek var, ya ağlayanı güldürür, mutlu eder, hayata tutunmasını sağlarsın, ya da küçük hesaplar yapıp, kefenin cebi olduğunu zanneder, teneşire yatırıldığında gözüne kaçan sabun köpüklerini bile silemeyecek aciz bedeninle baş başa kalırsın, gülüm!

Bitirirken, Eker AVM koordinatörü Ece Eker’i ve yönetimi Bursa’dan Türkiye’ye örnek olan girişimi, iyiliği için alkışlıyoruz, Allah hanenize bereket versin, sizin gibi yurttaşların sayısını arttırsın.

İyi ki varsınız.