Eker ayrıca, turizmde yeni pazarların kazanılması ve turizm sigorta fonunun oluşturulmasının da bu türde olayların etkilerini tolere etmede önemli olduğunu vurguladı. Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesi ana gündemi oluştururken, turizm açısından Türkiye’nin en önemli dış pazarı olan iki ülke arasındaki savaş turizm sektör temsilcilerini endişelendiriyor. “SEKTÖR HAREKETLENMİŞTİ” TÜRSAB Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve BURKON Turizm & Kongre Genel Müdürü Hasan Eker, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada turizmin her türlü olaydan ilk etkilenen sektörlerin başında geldiğini belirterek, “Daha önce de terör başta olmak üzere sektörümüz bu türde gelişmelerden etkilendi. Bu nedenle tecrübelerimizden yola çıkarak temkinli olmakta fayda var diye düşünüyorum. Rusya ve Ukrayna, Türkiye’ye en çok turist gönderen ilk 5 ülke arasında yer alıyor. Türkiye’ye gelen turistlerin yüzde 25’ini Rus ve Ukraynalı turistler oluşturuyor. Hatta pandemi sürecinde Ukrayna’dan gelen turistler sektörümüzü hareketlendirmişti” şeklinde ifadeler kullnadı. “TEMKİNLİ GİTMEKTE FAYDA VAR” Her iki ülke de bizim için çok değerli destinasyonlar. Ama elbette ki vatanımızın çıkarı her şeyin önündedir. Ama çok mecbur kalmadıkça taraf olmadan veya herhangi bir ülkeyi tamamen karşımıza almadan temkinli gitmekte fayda var. Boykot olduğunda bunun etkisi 2-3 yıl sürüyor. Ülke ekonomisi de ciddi yara alıyor. Yine bu iki ülke komşumuz, turizmin dışında ticari ilişkilerimiz de var” diye konuştu. “ YENİ PAZARLRA HAZIRLANMALIYIZ” Bu türde olayların sektöre etkilerinin azaltılması anlamında bazı önlemler alınabileceğine işaret eden Hasan Eker, şöyle devam etti: “İki ülke arasındaki fiili savaş 1-2 gün sürse bile yaraları uzun vadeli olacaktır. Her iki ülkeden turist gelmeme durumu göz önünde bulundurularak bizim B planımızın da olması lazım. Bu yüzden yeni pazarlar kazanmamız lazım. Özellikle Hindistan, Pakistan, Çin gibi yeni pazarlara da ürünler hazırlamamız, bu pazarlara çalışmamız gerekiyor. Yani ikame pazarlar oluşturmalıyız. Bazı otellerimiz, dış turizm çok iyi olunca iç turizmi göz ardı ediyor. Bu olay gösterdi ki tesislerimizin iç turizm acentalarına her zaman ihtiyacı var. Bu nedenle iç turizmi ayakta tutacak şekilde hareket etmek gerekiyor. İç ve dış turizm bu nedenle dengeli bir şekilde yürütülmeli” diye konuştu.