Hastaneleri, sığınma kamplarını acımasızca bombalayan Siyonist işgal ordusu, Gazze’de soykırıma devam ediyor. Bugüne kadar hayatını kaybedenlerin sayısı 7 bin 703'e yükselirken, ölenlerin 3 bin 595'inin çocuk olduğu açıklandı. Dün akşamüzeri,  havadan,  denizden  ve karadan bombalamayı arttıran İsrail, Gazze’nin dünya ile olan iletişimini kesti.

AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nın düzenlediği ve yüzbinlerce vatandaşı katıldığı mitingde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan,  İsrail’e ve batı ülkelerine sert mesajlar verdi.

Filistin’le dayanışma mitingine, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve DSP Genel Başkanı Önder Aksakal da katıldı.

“Türk milleti için Adana neyse, Gazze’de odur” diyen Erdoğan, şunları söyledi:

" Her birinize Filistin davasına sahip çıktığınız, Gazzeli mazlumlara umut olduğunuz için şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.

Sözlerimin hemen başında bu toprakları bize vatan olarak bırakan ecdadın tüm şehitlerinin, gazilerini, kahramanlarını rahmetle anıyorum. Anadolu Selçuklu Devleti'nden Osmanlı'ya ve Cumhuriyete kadar vatan topraklarına hükümranlık mührünü vurduğumuz devletlerimizin kurulmasında ve yaşatılmasında emeği geçenleri minnetle yad ediyorum. Coğrafyamızın semalarında bayrağımızın ilelebet dalgalanması, ezanlarımızın kıyamete kadar okunması için emek veren, akıl ve alın teri döken herkese şükranlarımı sunuyorum.

Sizin bugün burada öyle büyük bir milletsiniz ki bunu farklı bir şekilde ortaya koydunuz. Öyle büyük bir millet ve devletiz ki ne gücümüz ne derdimiz ne mücadelemiz sadece kendi sınırlarımızda kaimdir. Yarın cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılının coşkusunu yaşarken bugün Gazze için yüreklerimizin yangınını cümle aleme haykıracağız. Tıpkı geçmişte Trakya'da, Balkanlar'da, Kafkaslar'da, Doğu Akdeniz kıyılarının her karışında, Orta Asya'nın, Güney Asya'nın, Afrika'nın dört bir yanında bir zamanlar biz de millet hem nasıl bir milletmişiz gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz. Velhasıl ufkumuzun uzandığı her yerde kalplerini ve gözlerini bize çevirmiş kardeşlerimizin derdi ile dertlendiğimiz yardım eli uzattığımız gerektiğinde sınırlarımızı açtığımız kardeşlerimize yaptığımız gibi Gazze için de bugün olduğu gibi kıyamdayız.

'BİR ASIR ÖNCE ADANA NEYSE GAZZE DE OYDU'

Maalesef ülkemin siyasileri içerisinde Hamas'ı Netanyahu'ya bırakan talihsizler var. Netanyahu nasıl teröristse Hamas'ta teröristmiş. Yazıklar olsun. Hamas nedir, Hamas kimdir bundan bi haber olan bedhahlar talihsizler var. Onlara ülkemde oy atanlar da şu anda iyi düşünmesi lazım. Onlara oy verenler iyi düşünmesi lazım. Bugün burada yaşadığımızı tarih bize yaşatmasın inşallah. Bizim ve bizden önceki kuşağın gençliği dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimizin yaşadığı acıları takip etmekle, anlatmakla, telkin etmekle geçti. Kırım'dan Karabağ'a, Bosna'dan Kerkük'e, Filistin'den Türkistan'a, Afganistan'dan Çeçenistan'a pek çok coğrafya için biz gözyaşı döktük. Ömrümüz boşuna geçmedi. Bugün birileri Gazze'yi uzakta çok uzakta bizimle hiç alakası olmayan bir yer gibi görüyor hatta bunu ne yazık ki açıkça söylüyor. Bir asır önce Adana neyse Gazze de oydu.

'İSRAİL RAHATSIZ OLDU'

Ülkemizin güneyinde, kuzeyin ve hatta bunların ötesinde yaşanan hiçbir hadisenin, hiçbir ittifakının Türkiye üzerine oynana oyunlardan hiçbir farkı yoktur. 'Hamas terör örgütü değildir' dedim ya İsrail bundan çok rahatsız oldu.

'TÜRKİYE'NİN DEĞİL BATI'NIN SANA BORCU VAR'

Dolayısıyla biz burada sadece Gazze'de yaşanan katliamı tevil etmekle kalmıyoruz. Onunla birlikte kendi istiklalimizi ve istikbalimizin de müdafaasını yapıyoruz. Sultan Abdülhamid oralarla az mı haşır neşir oldu. İsrailli yöneticilerin en üst seviyede dile getirdiği kavramların altını kazıyın. Hepsinin içinden ülkemiz topraklarını da kapsayan bir ihanet haritası çıkar. 1947'de Gazze, Filistin buralar neydi, bugün ne? İsrail sen buralara nasıl geldin, nasıl girdin? Sen bir işgalcisin, sen bir örgütsün. Batı sana borçlu ama Türkiye'nin sana borcu yok. Onun için bu kadar rahat konuşuyoruz. Türkiye sana borçlu olmadığı için Erdoğan böyle konuşuyor. Ama ne yazık ki batının her ülkesi sana borçlu. Borçlu olduğu için de konuşamıyorlar. Seni ziyarete geliyorlar. Ziyarete gelerek senden adeta af diliyorlar. Bizim böyle bir derdimiz yok. Biz mazlumlardan yanayız.

O bölgelere yağmur bekleniyor! O bölgelere yağmur bekleniyor!

“DUVARLARA 1453 YAZANLARI UNUTMUYORUZ”

Biz işte zulüm karşısında her zaman mazlumun yanında yer almış bir milletiz. Karşımızda Kudüs işgal edildiğinde bu kutlu beldenin fatihlerinden Sultan Selahaddin'in türbesine gidip bin yıllık kinlerini kusanların siyaseti var. Karşımızda İstanbul'un işgali sırasında 1453'teki fethin rövanşı edasıyla hareket edenlerin kursaklarında kalan hevesleri var. Hatırlayın, duvarlara 1453'ü yazanları unutmuyoruz değil mi? O çapulculara bu ülkeyi bırakmayacağız. Karşımızda Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da Ermenileri, Ege, Marmara ve Karadeniz'de Rumları kışkırtıp milletimizi yok etmeye kalkanların modern versiyonları var. Karşımızda son iki asırdır bizi siyasi, coğrafi, sosyal, ekonomik olarak adeta dilim dilim doğrayanların kapanmamış hesapları var. Bu basit gerçeği gafletten anlamayarak veya tahammülden ihanetle örtmeye kalkarak gavurun kılıcını çalanların hakikatleri ters yüz etmesine izin vermeyeceğiz.

“UKRAYNA’DA ÖLENLER İÇİN GÖZYAŞI DÖKTÜNÜZ”

Dün Ukrayna Rusya savaşında katledilenler için timsah gözyaşı dökenler, bugün Gazze'de ölen çocuklar için sesleri çıkmıyor. Yahu Ukrayna'da ölenler için gözyaşı döktünüz de, Gazze'de ölen bu yavrular için niçin sesiniz çıkmıyor? Ey Batı size sesleniyorum, siz yeniden bir hilal-haçlı mücadelesi mi estirmek istiyorsunuz? Eğer böyle bir gayretin içerisindeyseniz biliniz ki bu millet ölmedi. Bu millet dimdik ayakta. Yine aynı şekilde aynı kararlılıkla Libya'da neysek Karabağ'da neysek bilesiniz ki Orta Doğu'da da oyuz. İsrail seni savaş suçlusu olarak dünyaya ilan edeceğiz, bunun hazırlığı içerisindeyiz. Bunun çalışmasını yapıyoruz ve savaş suçlusu olarak İsrail'i dünyaya tanıtacağız.

“SAVAŞ SUÇUNA ORTAK OLMAYIN”

Ben Davos'ta demiştim ya; Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz... Bunlar öldürmeyi iyi bilenler. şu anda aynı zihniyet bugün de Gazze'de, daha önce Karabağ'da Bosna'da, Arakan'da bu zulümleri gördük. Vahşetin doğrudan ya da dolaylı failidir bunlar. Bu meseleyi insani zeminin dışına çıkarmaya çalışanlara bir çift sözümüz var. Gazze'de öldürülen masum çocukların, kadınların erkeklerin vebaline girmeyin. Bu savaş suçlarına ortak olmayın.

Editör: Bilal Kayaaltı