Gönüllere gireceğiz diyenlerle, bedenlere tekme atanları hayretle izliyoruz.

Hele bu gönül sloganını, elinden Kur’an düşürmeyen, her seferinde Hz. Peygamber’in hayatına dikkat çeken, Sultan Alpaslan güzellemesi yapanların; zabıtalar ve iktidar gücüyle esnafı tekmelemesi, biber gazı sıkmasını izah edecek bir tane yürekli adam varsa çıksın!

Hepimizin malumu, korona belasından dolayı esnaf perişan oldu. 1,5 senedir feryat ediyorlar. Sebebi belli; siftah yapamayanlar, akşama kadar kasaya düşen parayla ayın sonunda kirayı ödeyememe telaşı, stresi.

Tüm bu gelişmelerin ışığında normalleşme süreci adımlarıyla ümitlenen ticaret erbabı, karamsar tablonun ışığını açmak için, kredi borçları, biriken faturalar, kiralara rağmen bir kere daha bismillah dediler.

Gelin görün ki, kibir ve güç zehirlenmesi kulesinde oturup, eleştiriyi, tepkiyi duymayanlar, Mudanya Güzelyalı’da vergi veren esnafın kaldırımdaki üç kuruşluk servetlerini, adı zabıta olan, ancak vatandaşını tekmeleyen, biber gazı sıkan bazı eşkıyalara kaptırdılar!

Kim çizdi bu kara tabloyu Abidin?

Kim olacak Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin zabıtası!

Gönül belediyeciliği öyle mi?

Halkı kucaklamak, esnafa nefes olmak öyle mi?

Bursa’ya ‘canla başla’ hizmetin pratiği tekmeymiş meğer!

Vatandaşa tebessüm böyle oluyor demek, sahnede başka, sokakta başka!

Ey Alinur Aktaş! Yürüdüğün yola ses duvarları koymuşlar haberin yok; ne inleyeni, ne ağlayanı, ne de feryat edeni duyuyorsun!

Evet, Büyükşehir Belediyesi zabıtasının görevi, kanuna uymayanı, kuralları ihlal edeni uyarmak ve tutanak tutmaktır. Seyyar satıcıya, vergi veren esnafın ticaretini engellediği için göz açtırmamaktır. Ancak biber gazı ve tekme ne oluyor yahu!

***

İYİ Parti Mudanya İlçe Başkanı Hüseyin Hatipoğlu,  Bursa Büyükşehir Belediye zabıtasının Güzelyalı’da esnafa bir sıra tezgah açabilir, masa- iskemle koyabilirsiniz demiş.

Ardından da polis eşliğinde gelip, tutanak tutmadan, esnafın malını yağmalar gibi zabıta kamyonetine yaka paça atmışlar. Yangından mal kaçırır gibi!

Yaşanan bu yüz kızartıcı hadise karşısında İYİ Partililer, esnafı ziyaret edip, moral vermişler, yanlarında olduklarını söylemişler. Yayınladıkları videoda da her şeyi izah ettiler.

Tabi, bu adımın ardından Büyükşehir Belediyesi,  “sahillerde işgale geçit yok” diye haber geçti. Yetmedi, Mudanya’nın her noktasına “yatırım yağmuru” haber algısı.

Amaç ne; tekme ve biber gazını unutturup kamuoyu oluşturmak.

Neyle,

Otobüs duraklarında, vapur iskelelerinde bedava dağıtıldığı halde okunmayan kese kâğıtlarıyla!

Güzelyalı’da zabıtanın o tekmesini, biber gazını, çatık kaşını, insanlıktan çıkışını Bursalılar ve esnaf unutmasın.

“Vur ensesine al lokmasını” korkusunu dağıtmak için, herkesin eli taşın altında olması gerekiyor.

Hele, vatandaşın oyuna talip olan, yapılanları tasvip etmeyen muhalefet; sindirilen, korkutulan, demokratik hakkını kullanması unutturulan esnafın, çiftçinin, işçinin, emeklinin söndürülmeye çalışılan mumuna siper olmalı.

Esnafa tekme atanlar, yaptıklarına hukuk önünde hesap vermeli, yanlarına kar kalmamalı.

Suratına biber gazı sıkılanlara, sırtına tekme vurulanlara kapalı kapıların ardında ağlamak, sızlamak, tepki göstermek, ancak ölü toprağı ağalarının şımarıklığına alkış tutmaktır.

Güzelyalı’daki esnaf, durumdan vazife çıkarmalı. Onlar bu ülkenin velinimeti, devletin ayakta kalması için dişinden, tırnağından arttırıp, çocuklarının rızkından alıp, vergi veren kıymetlileri,

Ali kıran baş kesen Bursa Büyükşehir zabıtasının yaptıklarını, ürkmeden, korkmadan, sinmeden yargıya taşımalılar.

Son olarak, Güzelyalı’da vergi vererek devletine omuz veren esnafın yerde sürüklenmesine evinde oturup çekirdek çıtlatmayan İYİ Parti Mudanya İlçe Başkanı Hüseyin Hatipoğlu’nu da, herkesin hesap, kitap peşinde olduğu şu dönemde örnek alması gerekiyor.