Akaryakıta gelen üst üste zamlar girdi maliyetlerinin artışına sebep oluyor, köylü ektiğinden para kazanamadığı için tarlasını ekemiyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bilinçsiz ve özendirici olmayan politikaları yüzünde gençler, kolay para kazanma hayalinden dolayı çiftçilik yapmıyor. Türkiye, her geçen gün ithal gıdaya muhtaç hale geliyor. Uzmanlar, dünyanın en bereketli topraklarında üretimin artması için maliyetlerin düşürülmesi uyarısında bulunuyor. Saadet Partisi Bursa İl Başkanlığı’nın "Tarımda üreten Bursa ve Yerelden Genele Kalkınan Türkiye" konulu konferansında Türkiye’de tarım alanlarında yaşanan buhran ele alındı. Ördekli Hamamı Kültür Merkezi'nde düzenlenen konferansa, konuşmacı olarak katılan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Dr. Fevzi Çakmak’ın yanı sıra Milli Gazete Ankara Haber Müdürü Sadettin İnan katılırken, Mudanya Ziraat Odası Başkanı Erdoğan Yıldız, Gürsu Ziraat Odası Başkanı Kamil Dönmez, Bursa Tarım Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Özkan, İl Başkanı Mehmet Atmaca, SP Gik üyesi Gökhan Gerçek ve partililer de hazır bulundu. Programın sonunda İnternet Gazetecileri Federasyonu Genel Başkanı Mesut Demir’e plaket verildi.

“HATALI TARIM POLİTİKALARINDAN VAZGEÇİN”

Açılış konuşmasında hükümetin tarım politikalarında yaptığı hatalara değinen  Saadet Partisi Bursa İl Başkanı Mehmet Atmaca, " Maalesef en verimli topraklarımız girdi maliyetlerinden dolayı ekilemez hale geldi. Çiftçilik, hayvancılık yapanlar girdi maliyetlerinden dolayı iflas ediyor, üretimi bırakıyor. Tarım deyince Milli Görüş hareketinin tarımla ilgili duruşunu, bakışını herkes biliyor. Son dönemde ciddi anlamda tarımla ilgili sıkıntılar yaşandığını hepimiz biliyoruz. Milli Görüş Hareketi eskiden beri ülkemizin coğrafi yapısı gereği güçlü bir Türkiye'nin inşası için çalışmıştır. Tarım ve gıda temel ihtiyaçtır. Bu münasebetle ilerleyen süreçlerde bu konuya önem verilmesini arzu ediyoruz. Birçok üründe sırf kotalardan ötürü üretim yapamıyoruz. Sahip olduğumuz bu coğrafi zenginliklerin farkına varırsak, tarımda kendi kendine yeten ülke oluruz. Maliyetleri düşürüp, toprağa dönüşü gerçekleştirmeliyiz. İktidarı yaptığı hatalı tarım politikalarından vazgeçmeye davet ediyorum" dedi.

“KENDİNİ KURTAR DİYORLAR”

Milyonlarca tarım alanının kentleşmeye kurban edildiğine dikkat çeken TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Dr. Fevzi Çakmak, "Gelinen noktada çiftçisi dertli, esnafı dertli, sanayisi dertli, akademi çalışanı dertli, mühendisi dertli, hepimiz dertliyiz. 2002 yılından beri yaklaşık 3.1 milyon hektar tarım topraklarımız sanayileşme kentleşme uğruna tarım dışına çıkartıldı. Artık kazanamıyor ve borç gırtlağa dayandı. Çiftçi artık yeter diyor ama yine de benim çiftçim o kadar fedakâr ki inşallah seneye kazanacağım umuduyla tarımı terk etmemek için mücadele ediyor. Ne yazık ki çocuklarına 'git sen çiftçi ol' demiyor 'sen bari çiftçi olma git kendini kurtar' diyor. Bunun sonucunda da çiftçilerimiz, gençler köylerden uzaklaşıyor. Çünkü köylere yatırım yapmayı bıraktık. Sosyal donatı alanları yok, sağlık yok, eğitim yok. Avrupa'da köylere gittiğiniz zaman şehirde yaşamak istemezsiniz. Türkiye hızla üretimden uzaklaşıyor" diye konuştu.

“TERSİNE GÖÇ BAŞLATILMALI”

Köylerde yaşamın özendirilmesi gerektiğini söyleyen Fevzi Çakmak, “ Yapılan hatalar var, bu yanlışlardan dönülmeli, girdi maliyetleri düşürülmeli. Vatandaşımız çiftçiliğe özendirilmek zorunda. Bunun için ciddi kampanyalar yapılmalı. Tarıma yeterli destek verilmiyor. Pandemi sürecinde bile birçok sektöre destek verildi ama tek destek verilmeyen sektör tarımdı. Diğer köylerdeki imkânları da iyileştirmemiz gerekiyor. Terse göç başlanması gerekiyor. Kentler yaşanmaz hale geldi. Bugünden yarına olacak bir iş değil ama bir an önce başlamamız gerekiyor. Köylerdeki yaşam koşullarının mutlak süreçte iyileştirilmesi gerekiyor. Gençleri çiftçilik yapmaya ikna etmemiz gerekiyor. Çiftçi olmazsa aç kalırız. Çiftçi bizim baş tacımız olmalı. Onları el üstünde tutmalıyız. Bursa'da bu böyle yaşanıyorsa gelin Türkiye'yi siz düşünün. Bursa gibi tarım potansiyeli yüksek, yağışı iyi, sulama imkânları olan, toprağı verimli bir yerde 4'te 1'i ekilmeden bırakılıyor. Çünkü çiftçi kazanamıyor. Biz köylüye gerekli desteği vermeliyiz. Çiftçiye basınçlı sulama sistemleri, yağmurlama, damlama gibi sulama sistemleri ile sulama imkânları yaratırsak ve yine çiftçimizi bilinçlendirip bitkileri istediği zamanda, istediği dozda suyu verme imkânını sağlarsak, çiftçiyi de bu konuda eğitirsek, sudan da yüzde 50'ye kadar tasarruf etmiş oluruz" diye konuştu.

“TARIMDA MANTIKLI ADIMLAR ATILMALI”

Yaptığı tarım haberleri ile gündemi belirleyen Milli Gazete Haber Müdürü Saadettin İnan, akaryakıt fiyatlarındaki artışın çiftçiyi perişan ettiğini belirtti. Köylerin boşaldığını, kentlere göçün hızlandığına üzülerek şahit olduklarını kaydederek, " Kentlerin durumu ortada, her metre kare alan betonlaşıyor. İnsanlar kırsalı maliyetlerden dolayı terk ediyor. Çiftçi üretim yapamıyor. Mazot 30 Liraya dayandı. Asıl konuşmamız konu bu. Çiftçi nasıl üretebilir? Tarım bakanı daha memleketteki sütün fiyatını düzene sokamadı. Yem fiyatları durmuyor, dolar durmuyor. Sürekli fiyatlar değişiyor. Şimdi buğday fiyatları açıklandı. 7,5 Lira. Geçen seneye oranla karşılaştırdığımız zaman iyi bir fiyat. En azından taban fiyat. Mantıklı adımlar atmalıyız. Tarım Kredi Kooperatifleri Türkiye'de her tarafta örgütlü. Finans anlamında, çiftçinin üretiminin pazarlanması anlamında. Doğrudan çiftçiye dokunabilecek yapısı var" şeklinde uyarılarda bulundu.

Editör: Haber Merkezi