Zeminin 4 metre çöktüğü merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan ve 'asrın felaketi' olarak tanımlanan 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin üzerinden 23 yıl geçti. Aileler yok oldu, çocuklar yetim kaldı, yer sarsıntısının şiddetinden dolayı hafızasını yitirenler neredeyse çeyrek asırdır ağlıyor.
AĞIR CESET KOKUSU
17 Ağustos 1999'da saat 03.02'de 7,4 büyüklüğünde meydana gelen ve 45 saniye süren Marmara’yı altını üstüne getiren deprem ; Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce'de yıkıma neden oldu. Depremde en çok hasar ve ölüm üç şehirde, Kocaeli, Yalova ve Sakarya’da yaşandı. Havanın sıcak olmasıyla bu kentlerdeki ağır ceset kokusu kurtarma çalışmasına katılanları olumsuz yönde etkiledi.
YÜZLERCEKİ KİŞİ HALA KAYIP
Yaklaşık 200 bin kişinin evsiz kaldığı, 66 bin 441 konut ve 10 bin 901 iş yerinin yıkıldığı depremden 16 milyona yakın kişi değişik düzeylerde etkilendi, 285 bin 211 konut ve 42 bin 902 iş yerinde hasar tespit edildi. Ekonomik durumu iyi olanlar fakirleşti, bir tas çorbaya muhtaç hale geldi. Asrın depremi olan ve Marmara Bölgesi’nde birçok kente ağır hasarlara yol açan, sarsıntıda yaşamanı yitiren yüzlerce kişi hala bulunamadı.
28 ŞUBATÇILAR YARDIMLARA ENGEL OLDU, ECEVİT SEYRETTİ
Aralarında Milli Gençlik Vakfı’nın da olduğu onlarca STK, deprem bölgesine gönüllüleriyle yardıma koştu. Aş evleri kuruldu, her gün evleri yıkılan, çocukları, komşuları, anne ve babaları ölenlere sıcak yemek ikram edildi. Duyarlı sivil toplum kuruluşlarının ve vatandaşların yardımlarını engellemeye çalışan, 28 Şubat darbesini yapanlardan emir alan yüksek rütbeli askerleri anti demokratik tavırlarına dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, üçlü koalisyonun diğer üyeleri Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz sessiz kaldı.
