Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize ziyareti sırasında protestoya uğrayan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e yönelik "Burası Rize. Dua et ki çok ileri gitmediler. Daha neler olacak neler. Daha dur bakalım bunlar iyi günler" ifadelerini kullandı.

Sosyal medyada gündem olan sözlere muhalefetten tepkiler gecikmedi.

Kılıçdaroğlu, ‘kendi de trol gibi konuşmaya başlamış’ sözleriyle tepkisini dile getirirken Babacan da ifadeleri “Demokrasimiz adına utanç vericidir. Tehditler fayda etmez” sözleriyle eleştirdi. Gültekin Uysal bu sözlerle Türk siyasetinin komaya girdiğini ifade ederken, Karamollaoğlu ise “Kutuplaştıran, düşmanlaştıran dili reddediyoruz” dedi.

Liderlerin tepkileri şu şekilde:

KILIÇDAROĞLU: KENDİ DE TROL GİBİ KONUŞMAYA BAŞLAMIŞ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Erdoğan binlerce trolünden umudunu kaybetmiş olacak ki, kendi de trol gibi konuşmaya başlamış. Mafya ağzı ile “bunlar daha iyi günler” demiş. Geç bunları kardeşim geç. Er meydanına gel, milletten korkulmaz. Sandığı getir sandığı!

BABACAN: DEMOKRASİMİZ ADINA UTANÇ VERİCİ

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan: Cumhurbaşkanı’nın muhalefete tehditler savurması, “Bunlar iyi günleriniz” demesi demokrasimiz adına utanç vericidir. Endişeniz olmasın; bugünlerden demokrasimizi güçlendirerek çıkacağız. Ülkemiz hızla DEVA bulacak. Tehditler fayda etmez.

UYSAL: SİYASET KOMAYA GİRDİ

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal: AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın bugün Sayın Meral Akşener ile alakalı söylediği sözler, vatandaşın karşısında meşruiyetini zedelemiş bir siyasinin, siyasette meşruiyet sınırları dışına çıktığını göstermiştir.

Siyasetin ve demokratik rekabetin meşru, ahlaki, yerleşik kabulleri ve sınırları her geçen gün silikleşmekte, daha da fenası yıkılmaktadır.

Daha önce de bir kaç vesileyle ifade ettiğim gibi 2023 yılı ya da öncesinde yapılacak seçimlerde AKP bir taraftan muhalefeti kriminalize etmeye devam ederken diğer taraftan da kriminal bir takım araçlarla siyasetini sürdürmeye gayret edecek.

Karşıtlıklardan beslenen Erdoğan artık “karışıklık”lardan medet umar hale gelmiştir. Bugüne kadar kâh yargı eliyle kâh başka bir takım yöntemlere tevessül ederek enfekte ettikleri siyaset, bugünkü sözlerle komaya girmiştir.

Demokrasilerde “karşıt”lar olur, lakin hiçbir dönem “karışıklık” kimseye fayda sağlamamıştır. Karışıklıklar “yağma” içindir. Ve bilinsin ki milletimiz asırlık demokratik kazanımlarının, iradesinin yağmalanmasına asla izin vermeyecektir.

KARAMOLLAOĞLU: DÜŞMANLAŞTIRAN DİLİ REDDEDİYORUZ

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu: İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’in, Rize’nin İkizdere ilçesine yaptığı ziyaretin öncesinde ve sonrasında yaşanan gelişmeler siyasette yeni bir gerilim ve tartışmaya neden olmuştur.

Öncelikle bir kez daha hatırlatmak isterim ki siyasi partiler birbirlerinin düşmanı değil, rakipleridir. Siyasi liderler ise üslup ve yaklaşımlarıyla topluma öncü ve örnek olması gereken kişilerdir.

Bu çerçevede siyasette rekabetle birlikte nezaketi de inşa etmek hepimizin öncelikli görevidir. Elbette buna en fazla özen göstermesi gereken temsil ettiği makam itibarıyla Sayın Cumhurbaşkanıdır.

Milletimizin moral ve motivasyona her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğu bir dönemde; seçmeni rencide edici ve toplumu kutuplaştırıcı söylemlerin ne ülkemize ne de milletimize faydası yoktur.

Saadet Partisi olarak rekabete evet diyor ama tehdit eden, kutuplaştıran, düşmanlaştıran dili reddediyoruz.

Özellikle Sayın Cumhurbaşkanının bugün Sayın Akşener’e yönelik sarf ettiği; “Daha neler olacak neler, bunlar daha iyi günler” ifadesi üstlendiği makamın sorumluluğundan çok uzaktır.

Sayın Erdoğan’ı bu dil ve yaklaşımı bir an evvel terk etmeye ve temsil ettiği “Cumhurbaşkanlığı makamına” yakışır bir üslup ve yaklaşım ortaya koymaya davet ediyoruz.

Erdoğan, Akşener’e yönelik şu ifadeleri kullandı:

Gelin Hanım, beni Netanyahu'nun yanına koyuyor ve onun ardından da memleketim Rize'ye gidiyor. Ve gelin hanıma, memleketim Rize'de gayet güzel bir ders veriliyor. Nerede, nasıl adım atılacağını çok iyi bilmek lazım. Burası Rize. Sen Rize'nin uşağına bu şekilde hakaret edip, onu Netanyahu gibi bebek katillerinin yanına koymaya kalkarsan yapılacak olan budur. Yine dua et ki gelin hanıma çok ileri gitmeden bir ders verdiler. Bu da Rizelinin edebini adabını gösterir.

İkizdere yetmedi bir de Çayeli'ne gitti. Orada da gerekeni yaptılar. Ondan sonra Trabzon'a gitmeye kalktın. Trabzon'da da hiç meydana çıkmadan hemen uçağa geçip Ankara'ya döndün. Bu daha bir. Daha neler olacak neler, daha dur bakalım. Bunlar iyi günler. Her şeyden önce bu ülkede ahde vefa denilen bir şey vardır. Eğer ahde vefa olmazsa bu millet affetmez. Biz hep bu ülkede saygıya dayalı bir siyasetin yanında olduk."

Editör: Haber Merkezi