Halkın yapılan yanlışa karşı sessiz kaldığı, tepki göstermediği ve kadınların zorla fuhşa sürüklendiği, felaketin yaşandığı anlarda kentte normal yaşamın devam ettiği bilinen Pompeii şehrinde yapılan kazılarda, ibretlik manzaralarla karşılaşılıyor. Arkeologlar, birbirlerine yakın bir şekilde yatan ve külle kaplanmış iki erkek bedeni buldu. İtalya Kültür Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, kalıntıların sıra dışı biçimde iyi korunduğu belirtildi.
KÖLE VE ZENGİN YAN YANA CAN VERMİŞER
Bu kişilerden birinin 30-40 yaşları arasında, zengin ve yüksek statü sahibi bir erkek olduğu sanılıyor. Uzmanlar bu kanaate, külle kaplı cansız bedenin boyun bölgesinde yün bir pelerin kalıntısının bulunması sonucunda vardı. İkinci kişinin ise 18-23 yaşları arasında bir erkek olduğu belirtildi. Bu kişinin de omurgasında ezikler bulunması nedeniyle, fizik gücü gerektiren bir işle meşgul olduğu ve büyük ihtimalle köle olarak çalıştırıldığı tahmin ediliyor.
ANTİK KENTE ÇOK YAKIN
Kalıntılar, antik Pompeii'nin merkezinin 700 metre güneybatısındaki Civita Giuliana bölgesinde, eskiden büyük bir malikanenin bulunduğu alandaki kazılarda tespit edildi. İki erkeğin de diş ve kemiklerinin iyi korunmuş olduğu belirtildi. Kazı başkanı Massimo Osanna, "Bu iki kurban belki de, sabah 9'daki volkanik dalgadan kaçarken sığınacak bir yer arıyorlardı. Termal şok sonucu ölmüşler, ayaklarının ve ellerinin yumruk gibi sıkılmış olması bunu gösteriyor. Yumuşak doku boşlukları da külle dolmuş" dedi.
DAHA ÇOK YİYEBİLMEK İÇİN KAZ TÜYÜ KULLANIYORLARDI!
Napoli'nin 23 kilometre güneydoğusunda bulunan Pompeii kenti 13 bin kişilik nüfusuyla, Vezüv Yanardağı'nda M.S. 79 yılında meydana gelen volkanik patlama sonucu lav ve kül ile adeta 'dondurulmuştu'. Kalıntılar ilk kez 16'ıncı yüzyılın sonlarında keşfedilmiş, ilk kazılar da 1750 yılı civarında başlatılmıştı. Yaşanan felakette tüm zenginlikler, makamlar, güzelliklerle birlikte Pompei insanları taşa dönüştü. Asiller müthiş zenginlik içindeydi. Rivayete göre önce yemek yer daha sonra yediklerini kaz tüyleri kullanarak kusarlardı. Nedeni ise daha fazla yemek yiyebilmek, yemek zevkinden daha fazla faydalanmaktı.
