Dertlenenlerle, şov peşinde olanları, hesap yapanları zaman içinde anlıyorsunuz.
Hele ki siyaseti kendi ikbali için yapıp, ayın sonunu getirmenin derdinde olanları yatsıdan sonra unutanları da görüyorsunuz.
Seçim bitti, muhalefette tartışmalar ise hala devam ediyor.
İstifalar, savrulmalar yaşanıyor.
Bekletilen, dizginlenen döviz ise Mayıs’ın bitmesini bekliyormuş!
Rafa kaldırılan gıda zamları da aynı şekilde.
Acayip bir süreçten geçiyoruz,
Ümidini yitirenler, hayal kırıklığına uğrayanlar, asgari ücretle geçinemeyeceğini itiraf edip, sanal kumarı meslek edindiğini söyleyen gençler.
Şehirleri parsel parsel betonlaştırıp, nefes alamaz hale getirenlere riyakarlık yapanlar!
Say say bitmiyor işte.
***
28 Mayıs’taki seçim günü, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, “Medeniyet yolunun taşlarını sadece cesurlar döşer” sözünü unutan İYİ Parti Osmangazi ilçesinin bazı yöneticileri, ilçe binasına yakın bir yerde yasak olmasına aldırış etmeden, kafayı çekiyorlar! Yani alkol içiyorlar.
Tabi, bu meret şişeden çıkıp insanın midesiyle buluştuğunda muhatabını esir alıyor, kontrolsüz hareketler yaptırıyor!
Aralarında, seçim öncesi partiye katılan, Bursaspor’un eski futbolcusu Ali Nail Durmuş, GİK üye adaylarından Levent Özeren’in de bulunduğu grup kendi aralarında alkol alarak eğleniyorlar.
Dedik ya, şişenin içinde uslu duran bu lanet şey, dışarı çıktığında, ablukası altına aldığı canlıları mahvediyor diye,
Gürültü, yüksek sesle konuşmalar yaşanınca, çevredekiler durumdan rahatsız olup İYİ Partilileri uyarıyor.
Ardından tartışma yaşanıyor, İlçe yöneticisi olan Ali Gündiler, bir kişi tarafından darp ediliyor.
İddialara göre, Gündiler darp edilirken diğer ilçe yöneticileri kavgayı ayırmıyor.
Ağzı burnu kanlar içinde kalan Gündiler, sabah ilçe binasının kapısını açan, çay demleyen, teşkilatta özveriyle çalışan birisi olarak adeta yalnızlaştırılıyor.
Hastanedeki tedavisinin ardında canını yakan, gözünü şişiren şahıstan şikayetçi olan Ali Gündiler, iddiaya göre partiden arkadaşları Ali Nail Durmuş ve Oktay Koç’u şahit yazdırınca bu iki kişi Gündiler’e şahit yazdırmasından dolayı tepki gösteriyorlar.
Böyle acayiplikler yaşayan Gündiler, yere düşeni kaldıran olmadığı için ilçe yöneticiliğinden istifa ediyor. Bence doğru olanı yapıyor.
Yaşananların ardından İl Başkanı Mehmet Hasanoğlu, olayın siyasi olmadığını ileri sürüyor.
İlçe Başkanı Erkan Zorba’nın malum içki masasında olmadığını belirtiyor.
Adli bir vakadan ibaret ifadelerini kullanıyor.
İçtiler, dağıldılar, etrafı rahatsız ettiler mi diyecekti?
Hasanoğlu, suratına yediği yumruk veya tekmeler sonucunda süründürülen, başka türlü bir mukavemet karşısında ölümden dönen Gündiler’e, yaşatılanlarla ilgili nasıl bir süreç yürütüyor bilmiyoruz.
Partinin çiçeği burnunda vekili Selçuk Türkoğlu, bu nahoş hadisiyle ilgili ne yaptı acaba?
Eksiğiyle, osuyla busuyla vaziyet bu!
Seçim günü sandık başında, müşahitlerin yanında yer alması gereken, yeni bir medeniyeti inşa iddiasında bulunan İYİ Parti Bursa’da böyle acayipliklerin yaşanmasını Meral Akşener içine sindirir mi, geçiştirir mi veya bu hadiseden haberi var mıdır bunların hiç birini bilmiyoruz. Hele ki yaşananlarla ilgili Ankara’daki arkadaşlarını görevlendirip görevlendirmediğinden de haberimiz yok.
Allah bizim sonumuzu hayretsin.
Bir kez daha,
Medeniyet taşları ile temayül ve teyemmüm taşlarının farklı şeyler olduğuna şahit oluyoruz!
Bitirirken,
Aklıma geldi birden, eski il başkanı Selçuk Türkoğlu, haftada bir, bazen iki tane basın açıklaması düzenler, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın icraatlarını eleştirmek için fırsat kollardı. Ama bu kentte neredeyse 8 sene kaybettiren, tek bir icraat adımı atmayan, hızlı trenle ilgili patinaj yaptıran, “Uludağ’ı dört mevsim turizme açacağız” deyip susan Hakan Çavuşoğlu’nu eleştirmemesi, ismini bile anmamasının sebebi nedir acaba?
Tesadüf mü, gözden kaçma mı veya akıl edememek midir?
Yoksa unutkanlık mı?
Veya Demokrasi Uzlaşma Grubu toplantılarını Gıyasettin Bingöl’ün okullarında yapılması mıdır?
Türkoğlu’nun ajandasında eleştirilmezler kaç kişidir?
Çavuşoğlu’nun Bursa’nın sorunlarını umursamadan, Mudanya Üniversitesi’nin eğitim onayı alabilmesi için Ankara’da verdiği mücadele midir?
Mevcut ilçe yöneticilerinin seçim günü alkol almaları, Türkoğlu’nun rahatsız etmiş midir, yoksa bunlar bizim çocuklar mı demiştir?
Benimki merak işte, enişte!
Hiç, hakikati arayanlarla, hakikati sloganlaştıranlar bir olur mu?