Geçtiğimiz cuma günü, saat 14.51'de İzmir Seferihisar'a 23 km mesafede, yerin 16.5 km altında 6.9 şiddetinde yıkıcı bir deprem meydana geldi.

Ne zaman böyle bir deprem olduğunda oturup bina, müteahhit ve sebep olan nedenleri araştırırız. Sonra unutulup normal hayatımıza bakıyoruz. Müteahhitler mi suçlu bence müteahhitlere yetki verenler suçlu.

Her önüne gelen müteahhit oluyor.

Müteahhitlik için belli kriterler getirilmeli. Örneğin Erzincan’da yaptığı binası yıkılan gelip İzmir’de bina yapmamalı. En azından yapacaksa da daha sıkı kontrollerden sonra yapı izni verilmelidir. Binalar yıkıldığında ilk akla gelen adeta günah keçisi haline getirilen müteahhitler mi suçlu elbette değil.

Bunlara ruhsat verenler de suçlu. Depremden sonra yapılan ilk tesbitlerde çeşitli dönemlerde ilan edilen imar aflarının ölümlere nasıl neden olduğu açıkça görülüyor. Çöken binaların çoğunluğunu politik baskı karşısında ilan edilen aflarla iskan izni (oturma izni) alan binalar oluşturuyor. Yaşanılan son İzmir’deki deprem de bir kez daha ortaya koydu ki, 'İmar Affı' aslında tam bir toplu cinayet. Üzerine fazla söz söylemeye gerek yok.

İmar affı bir siyasi malzeme olarak kullanılmamalı. Bina çürükse baktırıp parayı iskan izni alamasın. İmar üzerinden para devşirmek için çürük zeminler konutlara açıldı. Binlerce eve doğalgaz elektrik bağlanma izni dahi olmayan evlere imar affını kim getirdi. Bunu sorgulamalıyız. Bakın İzmir’deki depreme...

Bir kez daha depremin değil ihmal sonucu yapılan binaların insan öldürdüğünü herkes gördü. Çok acil radikal kararlar alınmalı. Bakın büyük İstanbul depreminden bahsediyoruz. Allah korusun İstanbul’da bir deprem olsa altından kalkamayız.

Bakın İzmir’deki depremde resmen afalladık bunu yanlış anlamayın Türk milleti olarak Edirne’den Kars’a İzmir’e koştuk bunu kastetmiyorum. Kastettiğim biranda trafik kilitlendi, toplanma alanları ile ilgili sıkıntılar yaşandı. Çok ciddi kendimize gelme vaktimiz geldi. Depreme karşı oturup neler yapabiliriz ona bakmalıyız.

Önüne gelen müteahhitlik yapmamalı- Her iktidar oy uğruna imar affı çıkarmamalı- Ahbap çavuş ilişkileri içerisinde belediyeler istediği yere imar vermemeli - İlgili bakanlık inşaat sektörüne eğilmeli - Deprem için toplanan paralar depremi önleyici programlar için harcanmalı - Yeteri kadar toplanma alanları oluşturmalı - Afet bilinci aşılanmalı -Müteahhit olmak için belli bir sermayeye ve devlete verilecek teminata sahip olunmalı - Sicili bozuk müteahhitlerin izni iptal edilmeli ve meslekten men edilmeli. Vatandaşlar da ucuza kaçayım derken bozuk daireler almamalı.

Dışı seni içi beni yakan ürünlerden uzak durmalı. Vatandaş alacağı daireyi belediyeden ve ilgili yerden sorup soruşturmadan almamalı. Kentsel dönüşüm içim diretmemeli. Depreme dayanıklılığından emin olmadığı yapıda oturmamalı... Eğer depremlerden ders çıkarmazsak hırs ve ihmal uğruna sevdiklerimiz elimizden gider. Bile bile tabut içinde oturmamalı. 23 Ekim tarihinde Van'da gerçekleşen 7.2 büyüklüğündeki depremin ardından 2 binden fazla bina yıkıldı. Demek ki bir felaket geldiğinde aklımız başımıza geliyor. Gelin bir felaket yaşanmadan aklımızı başımıza alıp önlemlerimizi alalım.